“Mü’min, bir delikten iki defa ısırılmaz!” (19 Şevval 3 Hicrî)

216

Üç gündür ordusuyla birlikte Hamrâü’l-Esed’de bekleyen Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) müşriklerin korkup Mekke’ye doğru hareket ettiklerini haber alınca bugün Medine’ye dönme kararı almıştı. Fakat ayrılmadan önce her ihtimale karşılık çevreyi kontrol ettirmek istedi. Bu esnada Ebû Azze el-Cumehî olarak bilinen Amr İbn-i Abdullah isimli bir müşrik, kampın etrafında gözetleme yaparken yakalandı.

Casusluk yaparken yakalanan Ebû Azze, bir yıl önce Bedir savaşında esir alınanlar arasındaydı. Fidye vermek için yeterli imkanının bulunmadığını, ailesinin çok fakir olduğunu söylemiş; af ve serbest bırakılmayı talep etmişti. Peygamber Efendimiz de Müslümanlığın aleyhinde konuşmamak ve aleyhte olanlara da yardım etmemek şartıyla onu serbest bırakmıştı.1 Fakat Ebû Azze verdiği söze sadık kalmamış, para karşılığında Müşrik ordusuyla beraber savaşmak üzere Uhud’a gelmiş ve yol boyunca Mekkelileri savaşa teşvik eden şiirler okumuştu.

Bu defa da zorla savaşa getirildiğini bahane ediyor; yine affedilmesini ve salıverilmesini istiyordu. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz kendisine: “Vallahi, bundan sonra sana Mekke’de avurtlarını şişirip ellerini okşayarak, ‘Muhammedi iki defa aldattım!’ deme fırsatı vermeyeceğim. Kaldı ki mü’min, bir delikten iki defa ısırılmaz!” buyurmuş ve hakkında verilen idam hükmünün tatbikini Zübeyr İbn-i Avvam’a (ya da Âsım İbn Sâbit’e) emretmişti.2

Dipnot:

  1. Bkz.Vâkıdî, Megâzî 130; İbn Hişâm, Sîre 1/389; Halebî, Sîre 2/296
  2. İbn Hişam, III/50-51; İbn Kesîr, el-Bidâye, IV/60
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.