Kervan mı Mekke Ordusu mu? (14 Ramazan 2 Hicrî)

305

Müslümanlara ait gasp edilmiş malları taşıyan ve geliri Müslümanlara karşı bir savaşı organize etmekte kullanılacak Kureyş kervanını kontrol altına almak için Medine’ye hareket eden Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Zefiran’da konakladı. Bu sırada Mekkelilerin kervanı korumak için tam teçhizatlı bir orduyla yola çıktığını ve Ebû Süfyan’ın da kervanın yolunu değiştirdiğini haber aldı. Yola devam etmeden önce son gelişmeleri ashabıyla istişare etmek istedi. Zira onlar kervan için yola çıkmışlardı ama ufukta, onları yok etmek için gelen kalabalık Mekke ordusuyla savaş riski belirmişti.

Onlara kervanın mı peşine düşelim yoksa Kureyş ordusunun mu karşısına dikilelim diye sordu. Kendisinin kanaati Kureyş ordusunun karşısına çıkmaktı zira onlar kervanın peşine düştükleri sırada Ebû Cehil’in orduyla Medine’ye saldırma riski çok yüksekti. Aralarından bazıları savaş maksadıyla yola çıkmadıkları için kervanı takibe devam edilmesini istedi.

Allah Resûlü’nün bu tekliften pek hoşlanmadığını fark eden Hazreti Mikdad İbn-i Amr ayağa kalktı ve: “Ey Allah’ın Resûlü! Allah’ın emrettiği şeyi yerine getir. Biz yanındayız. Vallahi, biz sana Benî İsrail’in Musa aleyhisselâma dediği gibi, ‘Sen ve Rabbin gidip savaşın! Biz muhakkak burada oturucuyuz!’ demeyiz… Sen bizi Berku’l-Gımad’a kadar yürütecek olsan seninle birlikte yürür, senin önünde savaşırız!” dedi. Mikdad’a hayır duada bulunan Efendimiz, asıl Ensarın kanaatini bilmek istiyordu zira onlar Akabe’de Medine içerisinde O’nu koruyacaklarına dair söz vermişlerdi. Bunun üzerine Sa’d İbn-i Muaz söz aldı ve “… Ey Allah’ın Resûlü! Sen, dilediğini yap! Seni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin olsun ki, Sen bize şu denizi gösterip dalsan seninle birlikte biz de dalarız, içimizden hiç kimse geri kalmaz! … Yürüt bizi Allah’ın bereketine doğru!” dedi.

Ashabının cesareti ve bağlılığı Allah Resûlü’nü çok sevindirdi. Onlara dönerek şöyle buyurdu: “Haydi yürüyünüz Allah’ın bereketine doğru! Allah bana iki taifenin birini va’d buyurdu…”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.