oturum aç
oturum aç
Şifreni kurtar.
Bir parola size e-posta ile gönderilecektir.
Tarama Kategorisi
Medine
Umeyr İbn-i Vehb’in suikast girişimi
Bedir Savaşı’ndan oğlu Vehb İbn Umeyr Müslümanların elinde esir olan Umeyr İbn Vehb, Kâbe’de karşılaştığı Safvân İbn Ümeyye’ye dert yanacak ve Bedir’de aldıkları mağlubiyetin acısını dile getirecekti. O da dertliydi ve bunun üzerine Umeyr,!-->…
Kaynukâlıların ihaneti ve kalelerinin kuşatılması
Benû Kaynukâ, Medine’de yerleşik üç ana Yahudi kabilesinden birisini oluşturuyordu ve hicret sonrasında yapılan anlaşmada bu kabilenin de imzası vardı. Abdullah İbn Selâm’ın kabilesiydi bu. Müslüman olduktan sonra Abdullah İbn Selâm’ı da!-->…
Hz. Abbâs’ın mektubu ve Mekke ordusu
Hicretin üzerinden üç yıl geçmişti ve Şevval ayının bir Perşembe günüydü. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem), Kuba’da bulunduğu bir sırada Hz. Abbâs’ın gönderdiği mektup eline ulaşmışMektubun aciliyetinden dolayı Hz. Abbâs’ın!-->…
Ashâbla istişare ve kararlılık
Mekke ordusu Uhud yakınlarına kadar gelmişti. Uhud demek Medine demekti; büyük bir debdebe ve ihtişamla buraya gelen Mekke ordusu Medine’yi yerle bir etme hırsıyla Uhud’da bekliyordu.
Ashâbdan ileri gelenler bir araya gelmişti. Allah!-->!-->!-->…
Geri çevrilen gençler ve Uhud’a hareket
Allah Resûlü, Bedir’e çıkarken yaptığı gibi bu arada gözüne küçük gözüken gençleri geri çevirmek istemişti. Abdullah İbn Ömer, Üsâme İbn Zeyd, Üseyd İbn Zuheyr, Zeyd İbn Sâbit, Zeyd İbn Erkam, Arâbe İbn Evs, Amr İbn Hazm ve Ebû!-->…
Uhud ve münafıkların kendilerini ele verişi
Günlerden yine cumartesiydi. Uhud meydanında güneş doğmadan önce yine Bilâl’in yanık sesi duyuldu; Allah Resûlü’nün arkasında sabah namazını kılacaklardı. Ordu içinde bir hareketlilik göze çarpıyordu. Çok geçmeden bu hareketliliğin sebebi!-->…
Uhud’daki hutbe ve ümmetin havarisi
Allah Resûlü, yüzü Medine’ye gelecek şekilde konuşlanacak ve sırtını da Uhud dağına verecekti. Neredeyse sabah vakti çıkmak üzereydi ve orada ashâbıyla birlikte sabah namazını kıldılar.
Sonra da ashâbına döndü ve uzun uzun konuştu!-->!-->!-->…
Uhud’da ilk kıvılcım ve Hz. Ali hassasiyeti
Mekke ordusu zaten hazırlıklıydı ve kendilerine duydukları aşırı güvenle Uhud’a kadar gelmişlerdi. İki yüz atlıyla birlikte Hâlid İbn Velîd sağ tarafı tutmuş bekliyordu. Zaten Efendimiz’in de okçulara seslenirken dikkat çektiği atlılar!-->…
Hakkı verilen kılıç ve Mekke ordusunun hezimeti
O gün Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), eline aldığı bir kılıcı ashâbına arz etmiş ve:
– Bu kılıcın hakkını kim verecek, diye sormuştu. Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Zübeyr gibi sahabîler, bu kılıca talip olmuşlar; ancak onu!-->!-->!-->…
Emre itaatteki inceliğin korunamadığı an
O gün Mekke ordusunun süvarileri, ardı ardına üç kez saldırmış ve her birinde de okçuların hücumuyla geri püskürtülmüştü. Gerçekten atlar, üzerlerine yağan ok yağmuruna karşı yürüyemiyordu. Efendimiz’in hassasiyetle ve ısrarla üzerinde!-->…