“Arefe günü kadar Cehennemden insan azat edilen başka bir gün yoktur.” (9 Zilhicce 10 Hicrî)

385

Herşey insanların gözü önünde cereyan ediyor olsa da Arafat’ta, hiç kimsenin muttali olmadığı ve sadece Efendimiz ile Rabbi arasında yaşanan muhavereler de vardı. Mesela bir aralık Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), “İzzet ve celal sahibi Allah, Arefe günü akşama doğru meleklerine şöyle seslendi” diye başlıdı sözlerine. Ardından Allah’ın, “Şu kullarıma bakınız; uzak yollardan bana saçları dağınık ve toz-toprak içinde geldiler. Onlar rahmetimi umuyorlar. Rahmetimi umuyorlar halbuki benim azabımı görmüş de değiller! Acaba görmüş olsalardı ne yaparlardı? Arefe günü kadar Cehennemden insan azat edilen başka bir gün yoktur. Hiçbir günde bu kadar çok kimse azat edilmemiştir. Sizi şahit kılıyorumki ben onların hepsini affettim.”     

Muhtevadan da anlaşılacağı üzere Yüce Mevlâ, Arafat’ta Resûlü’nün etrafında hâlelenen cemaati meleklerine resmetmiş ve âdeta “Git ve onlara haber ver!” dercesine, melekleri geride bırakan Resûlü’nü de bu muhavereye muttali kılmıştı. Bu müjdeyi alan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), tabii olarak mahşeri kalabalığa döndü ve herkese şöyle seslendi:        

“Eğer sizin günahlarınız kum taneleri, gökten yağan yağmur damlaları veya ağaçlar sayısınca da olsa Allah (celle celâlühü), onları sizin için affeder! Ey Allah’ın kulları! Şimdi hem siz hem de kendilerine dua ettiğiz kimseler, affedilmiş olarak Arafat’tan ininiz.”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.