“Onların bize karşı bir saldırganlık arzusu yoktur!” (9 Şevval 3 Hicrî)

235

Medine’ye saldırmak için yola çıkan Mekke ordusuna komutanlık yapan Ebû Süfyan, Ebvâ’ya vardığında Amr İbn-i Sâlim ve arkadaşlarının bir gün önce Mekke’ye gittiklerini haber aldı ve “Allah’a yemin ederim ki onlar Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) gitmiş ve hareketimizi O’na haber vermişler, O’nu sakındırmışlar ve sayımızı O’na bildirmişlerdir. Onlar şimdi kalelerine sığınırlar. Öyle görünüyorki biz onları elde edemeyeceğiz.” dedi.

Bunun üzerine Safvân İbn-i Ümeyye, “Eğer onlar meydana çıkmazlarsa biz de Evs ve Hazrec’in hurmalarına yönelir ve onları keseriz. Onları tamamen malsız bırakırız. Bir daha asla onu iyileştiremezler. Eğer savaşmak için meydana çıkarlarsa sayımız onların sayısından ve silahımız onların silahından çoktur. Bizim atlarımız vardır; onlarda at yoktur. Bizim onlara karşı bir saldırganlık arzumuz vardır; ama onların bize karşı bir saldırganlık arzusu yoktur!” dedi.1 

Safvân İbn-i Ümeyye, Mekke ordusunu hazırlayanların ve onları savaşa tahrik edenlerin başında gelenlerdendi. Onun “Bizim onlara karşı bir saldırganlık arzumuz vardır ama onların bize karşı bir saldırganlık arzusu yoktur!” şeklindeki sözü, Allah Resûlü’nün (aleyhisselâtu vesselâm) dünyasında esas ve asıl olanın sulh olduğu hakikatinin bizzat kendisine en büyük düşmanlığı ortaya koyan kişi tarafından savaş öncesi yapılan bir itirafıdır.[Vâkıdî, Megâzî 171]


Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.