Tarama Kategorisi

Medine

Benî Nadîr kuşatması

Benî Nadîr'e Hareket Artık zaman, haddi aşıp anlaşmayı ihlâl eden ve üstüne üstlük otoriteye karşı isyan edip meydan okuyan Benî Nadîr’e karşı hareket etme zamanıydı. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de, Medine’de Abdullah İbn

İkinci Bedir ve yaşanan diğer gelişmeler

Uhud’dan ayrılırken Ebû Süfyân: – Sizinle bizim aramızda yeni buluşma nokta ve zamanımız, gelecek yılın başında ve Bedir’de olacaktır; orada buluşur ve orada kozlarımızı paylaşırız, diye seslenmişti. Onun bu çıkışına mukabil Allah

Efendimiz’in iffet eğitimi ve Ensâr mantığı

Allah Resûlü’nün yanına bir delikanlı gelmişti: – Yâ Resûlallah, diyordu. Mahcuptu; duygularının baskısı altında olduğu her hâlinden belliydi. Bir şeyler demek istiyordu ama bir türlü cesaretini toplayıp da maksadını söyleyemiyordu.

Dûmetü’l-Cendel Seferi

İkinci Bedir’in üzerinden çok zaman geçmemişti ki, bu sefer de Şam taraflarından farklı haberler geliyordu. Dûmetü’l-Cendel denilen mekânda bazı kabileler bir araya gelmeye başlamıştı ve çetelerden müfrezeler kurarak Medine’ye saldırı

Benî Mustalık Seferi

Benî Mustalık Bir haber de Mustalikoğullarının bulunduğu yerden geliyordu. Benî Mustalık’in lideri Hâris İbn Ebî Dırâr, civarın kabileleri de işin içine çekerek bir ordu meydana getirmiş, Medine üzerine saldırı hazırlığı yapıyordu.

Müreysi kuyusu: Uyumayan nifak ve molasız yolculuk

Müreysi Kuyusu Bir tarafta bu gelişmeler olurken diğer yanda ashâbdan bir grup, su getirmek üzere Müreysî kuyusunun başına gitmişti. Müreysî, sığ bir kuyu idi ve ihtiyaçları olan suyu almak için kovalarını suyun içine salan Ensârdan

Nifakta Doruk Nokta: İfk Hadisesi

Kasvâ'nın Kaybolması ve Yeniden Ortaya Çıkan Nifak Dinlenmek için mola verdikleri bu yerde konuşma fırsatı yakalayan münafıklar, her türlü malzemeyi kendi lehlerine değerlendirmeyi deniyorlardı ve o ana kadar kesintisiz yolculuğun ne

Hâris İbn-i Ebî Dırâr’ın Müslüman oluşu

Medine’ye saldırıp da Efendimiz ve Müslümanların kökünü kesme hayalleri kurarken aniden karşısında Allah Resûlü ve İslâm askerlerini görerek perişan olan ve itibarını kaybettiği yetmiyormuş gibi bir de mâmelek adına varlığını yitiren Hâris

Benî Lihyân Gazvesi

Kur’ân öğretmek için yola çıktıkları sırada kendilerine Beni Lihyanlılar Beni Hüzeylliler tarafından tuzak kurularak şehit edilen Âsım İbn Sâbit ve Hubeyb İbn Adîy gibi ashâb-ı kirâma duyulan üzüntü hâlâ canlı duruyordu; Allah’ın adını

Yeni bir saldırı ve Hendek

Yaklaşık bir yıldır Hicaz’da sulh ve sükûn hâkimdi; etrafta küçük çapta birileri hareketlenmeye başlamış olsa bile Allah Resûlü’nün feraset ve basiretiyle bunlar zamanında sezilmiş, kolluk kuvvetlerinin yerinde müdahalesi sonucu hepsi de