Birinci Hicret
Efendimiz’in bir işareti bile kitleleri harekete geçirirdi. Kaldı ki, açıktan Habeşistan’a gitmenin bugün için daha güvenli olduğunu söylüyor ve inananları o istikamette yönlendiriyordu. Onun için, hemen hazırlıklar başladı ve Mekke’deki şiddete hedef olmaktan kurtulup dinlerini daha iyi yaşayabilmek için dördü kadın toplam on beş[1] kişilik bir ekip yola koyuldu. Başlarında, Efendimiz’in damadı Hz. Osman da vardı. Elbette bu yolculuk, fırsat kollayan Kureyş’ten gizli yapılacaktı. Gecenin karanlığında ve kimseye haber etmeden Mekke’den yeni bir dünyaya hicret yaşanıyordu. İlk hicretti bu; sonrasının nelere gebe olduğu belli değildi; ama ne önemi vardı! Yönlendiren O olduktan sonra buna ne gamdı!
Kimisi yürüyerek kimisi de binek üzerinde sahile kadar gelmişlerdi. İnayet-i ilahiye yollarına su serpmişti bir kere; kendilerini sahilde bekleyen iki gemiyle karşılaştılar ve yarım dinar karşılığında bu gemilere binerek Habeşistan’ın yolunu tuttular.
Beri tarafta Mekke’de, Hz. Osman ve hanımı Rukiye validemiz, Mus’ab İbn Umeyr, Abdurrahman İbn Avf, Ebû Seleme ve hanımı Ümmü Seleme validemiz[2] ve Osman İbn Maz’ûn gibi önde gelen isimlerin de aralarında bulunduğu bu insanların yokluğu kısa süre içinde anlaşılmıştı ve arayıp bulmak için arkalarından Kureyş’in elçileri gitmişlerdi. Ancak, artık çok geç kalmışlardı; zira, sahile geldiklerinde gemiler çoktan hareket etmiş ve mü’minler, sahil-i selamete yelken açmışlardı.
Nihayet, Habeşistan’a ulaştılar; artık ne Ebû Cehil’le Ebû Leheb’in tahakkümleri, ne Utbe ve Şeybe’nin hakaretleri ve ne de Ukbe ile Ümeyye’nin sataşmaları vardı! Mekke’de iken, sadece dinlerini yaşama adına attıkları her adımda karşılarına dikilen bütün engeller bir anda yok olmuş, namazlarını huzur içinde kılıp huşu ile Kur’ân okuma fırsatı bulmuşlardı.[3]
Efendiler Efendisi, Habeşistan’a gidenlerden uzun zaman haber alamamıştı, başlarına neler geldiğini merakla bekliyordu. Nihayet o cihetlerden gelen bir kadın, huzura gelip Hz. Osman ve Hz. Rukiye’yi gördüğünü anlatacaktı. Bu haber karşısında sevinen Habîb-i Zîşân:
– Şüphesiz Osman ve hanımı, İbrahim ve Lût’tan sonra ailecek hicret eden ilk evin sahibidir,[4] buyuracaktı.
Dipnotlar:
[1] Bu sayının, on iki erkek ve dört kadın olmak üzere on altı olduğuna dair de rivayet vardır. Bkz. Taberî, Tarih, 1/547.
[2] Bkz. Müslim, Sahîh, 2/631 (918) Ebû Seleme’nin vefatından sonra Efendimiz’e eş olma bahtiyarlığına erecek ve ‘mü’minlerin annesi’ sıfatını alacaktır.
[3] Bkz. Taberî, Tarih, 1/547
[4] Hâkim, Müstedrek, 4/50 (6849). Başka bir rivayet ise, “Şüphesiz Osman, bu ümmet içinde ailesiyle birlikte hicret edenlerin ilkidir.” şeklindedir. Bkz. İbn Sa’d, Tabakât, 1/203 vd. Taberî, Tarih, 2/222