Mümin, Kardeşlerine Düşkündür
“Mümin, kardeşine düşkündür.”1
Cafer b. Ebî Tâlib, Mûte savaşında şehid olunca Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) üzüldüler, belki gözyaşı döktüler ama amcasının oğlunun şehit oluşunu sabırla karşıladılar ve dudaklarından yukarıdaki sözü döküldü.2
Peygamberimiz haddizatında herkese düşkün, herkesin derdiyle dertlenen müstesna bir insandı. Cafer b. Ebî Tâlib’in şehit olduğu haberi gelince de herhalde üzüntülerini gören sahâbeye üzüntüsünün sebebini açıklarken aynı zamanda ideal müminde olması gereken bir duyarlılığı etrafındakilere, dolayısıyla da biz ümmetine işaret buyuruyorlardı. Burada Efendimiz’e uymada ve O’na arkadaşlık yapmada, bu güzide sahâbi topluluğunun birbirine olan düşkünlüğünü de hatırlamalıyız.
Kardeşlik İle İlgili Hadisler
İslam, yeryüzünde sahâbe topluluğuyla, İslami hakikatleri yaşamanın en iyi örneğini görmüştür. Onları sahâbe yapan dinamikler, aslında kendilerine verilen isimden de belliydi. Birbiriyle ülfet edip dost olan, arkadaşlığı en iyi şekilde gösteren, serkeşliği bırakıp itaatin sihirli gücüne inanan bu insanlar, birbirlerine çok düşkün insanlardı. Ve bir tarih yazdılar. İnsanlık tarihinde birbirlerini bu kadar seven ve bu sevgileri destanlaşan başka bir topluluk yoktur. Ölürken bile içeceği bir yudum suyu diğer arkadaşına uzatacak, dini için hicret eden muhacir kardeşine bütün varlığının yarısını verebilecek kadar birbirine düşkün bu insanların kahramanlıkları, ciltlere sığmayacak kadar çoktur. el-İstiab, Üsdü’l-Ğâbe, el-İsâbe, Hayatu’s-Sahabe gibi eserler hep bu destanı anlatırlar bize.
Kardeşliğe vurgu yapan pek çok hadis vardır. Burada bu hadislerden ikisini zikredelim:
“Müslüman müslümanın kardeşidir; bir müslüman diğer bir müslümanla karşılaştığı zaman kardeşinin verdiği selama aynı kelimelerle veya daha güzel bir şekilde karşılık verir, nasihat istediğinde ona nasihat eder, düşmanlarına karşı yardım istediğinde ona yardım eder, doğru yolun tarifini isterse ona kolaylık gösterir ve tarif eder, düşmanlarına karşı güç (maddi destek) borç istese ödünç verir, ancak bu istediği müslümanın aleyhine olacaksa ödünç vermez, (müslüman müslüman kardeşine ödünç verme hususunda o kadar hâhişkârdır ki hatta) kardeşi ondan Cennet’ini ödünç istese onu bile verir.”3
Peygamber Efendimiz diğer bir hadislerinde de müminlerin birbirlerine karşı olması gerekli olan bağlılığı şöyle ifade eder: “Mü’minin mü’mine bağlılığı, parçaları birbirini bütünleyen bir bina gibidir.”4
1 İbn Hamza, Esbâbu Vurûdi’l-Hadis, 3/252.
2 İbn Hamza, Esbâbu Vurûdi’l-Hadis, 3/252.
3 Ali el-Müttakî, Kenzu’l-Ummâl, 1/151-152. Bu konuda M. Fethullah Gülen şöyle der: “Olgun insan ve gerçek dost, Cehennemden çıkışta ve Cennete girişte bile ‘Buyurun’ demesini bilendir.” (M. Fethullah Gülen, Ölçü veya Yoldaki Işıklar, s. 121.)
44 Buhârî, Salat, 88, Mezalim, 5; Müslim, Birr, 65; Tirmizî, Birr, 18; Nesâî, Zekat, 67