Hira Ziyaretleri

265

Risalet vazifesiyle serfiraz kılındıktan sonra da Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), vahiy öncesinde mesken tuttuğu Nûr dağına zaman zaman gider ve Hira’da huzur soluklamak isterdi. Bu ziyaretleri sırasında bazen, her an O’nunla birlikte olmak isteyen ashabı da yanına takılır ve böylelikle müşterek bir ziyaret gerçekleştirirlerdi.

Yine böyle bir gün Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Talha, Hz. Zübeyr, Hz. Abdurrahman, Hz. Sa’d ve Hz. Saîd İbn Zeyd’le birlikte Hira’ya çıkmışlardı. Tam bu sırada Nûr dağı, şiddetle sarsılmaya başladı. Belli ki, O’nunla birlikte bu davayı geleceğe taşıyacağına inandığı bu insanlar için endişe duymaya başlamıştı. Bunun üzerine Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem):

– Yerinde dur Hira, diye seslendi. Zira senin üzerinde bulunanlar, bir Nebi, bir sıddîk ve şehîtten başkası değil!1

Bunu söylerken, keskin nazarlarını geleceğe yöneltmiş ve yanındaki arkadaşlarının son demlerinde başlarına gelecekleri teker teker haber veriyordu.2


Dipnot:

  1. Müslim, Sahîh, 4/1880 (2417); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/188
  2. Bu bir mucizeydi ve aradan geçen yıllar, tarihe Sıddîk olarak adını yazdıran Hz. Ebubekir’in dışındakilerin tamamının şehid olarak dünyaya veda ettiğine şahitlikte bulunacaktı. Hatta Cemel günü Hz. Zübeyr, Hz. Ali’nin haklı olduğunu anlayıp savaşmaktan vazgeçip geri dönüp, Sibâ’ vadisinde namaz kılarken kendisini arkadan vuran İbn Cürmûz, Hz. Ali’den iltifat almak için bir çırpıda Halife’nin huzuruna gelmiş ve kendince müjde(!) vermek istemişti. Hz. Ali, onun müjde olarak getirdiği bu meş’ûm haberle beyninden vurulmuştu. Dünyası yıkılmış gibiydi ve önce:
    – İşte bu kılıç, Resûlullah’tan o günkü sıkıntıyı uzaklaştırmak için çekilen kılıçtı, dedi. Ardından da:
    – Safiyye’nin oğlunu öldüren, cehennemdeki yerini hazırlasın, dedi. Bkz. İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 7/250; Kurtubî, el-Câmi’ li ahkâmi’l-Kur’ân, 16/321
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.