Tarama Kategorisi

Mekke

YENİDEN MEKKE

Tâif, beklenen semereyi vermese de Addâs ve cinlerin İslâmiyet’i seçmeleriyle bir nebze huzura kavuşan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), daha sonra yeniden Mekke’ye yöneldi. Yol Mekke’ye yaklaştığında, yine eski günlerinde olduğu…

Çevredeki Kabilelere Yöneliş

Belli ki Mekke, artık kapılarını kapatıyordu. Tâif’ten de beklediği cevabı bulamamıştı. Ancak, can bedende bulunduğu sürece tebliğ, vazgeçilmez bir vazifeydi; Rabbin rızası burada yatıyordu zira. Onun için Efendimiz (sallallahu aleyhi ve…

İSRÂ VE MİRAÇ

Hira’daki vuslattan bu yana on bir yıl geçmişti. Takvimler, Recep ayının yirmi yedisini gösteriyordu. Bu süre içinde çok gayret edilmiş; ama Mekke akıl almaz bir tepki gösterip bu gayretlere müspet cevap vermemişti. Gerçi, müspet cevap…

İsrâ

Üzerine bindiği Burak, öyle hızla hareket ediyordu ki, her defasında adımını, ufukta gözüken son noktaya atıyor ve şimşek hızıyla mesafe alıyordu. Daha üzerine binmekle birlikte mekân değişmiş ve bir çırpıda Mescid-i Aksâ’ya…

Mi’raç

Sürprizler, sadece Mescid-i Aksâ’da yaşananlarla sınırlı değildi; tuttu Cibril, O’nu semalar ötesi âlemlere seyahate davet etti. Bir anda, mekân başkalaşmış ve iç içe sırlarla dolu doyumsuz bir yolculuk başlamıştı. Kat be kat semaya…

Cennet

Bu yolculuk esnasında Efendiler Efendisi, cennet ve cehenneme ait tablolara da şahit olacak ve dünyada iken hangi hareketin ne türlü bir karşılık göreceğini örnekleriyle ümmetine de anlatacaktı. Bir anda cennet, olanca güzelliğiyle önüne…

Cehennem

Elbette her yer, cennet gibi sımsıcak durmuyordu; oradan ayrılıp da bir başka vadiye geldiğinde, ürperten seslere şahit olacak ve bu seslerin kaynağını da soracaktı: – Cehennemin sesi, diyordu Cibril-i Emîn. Dikkat kesildi. Diyordu ki: –…

Sidretü’l-Müntehâ

Ardından, karşısına Sidretü’l-MüntehâGenel olarak Sidretü’l-Müntehâ, yedinci semanın üzerinde, Arş’ın sağ tarafında ve altından, müttakiler için vadedilen cennet ırmaklarının fışkırdığı bir mübarek şecere şeklinde resmedilmektedir. Burayı…

Vasıtasız Gelen Emir: Namaz

İşte burası, vahyin vasıtasız cereyan ettiği yerdi; en önemli vazife, böyle bir ortamda bildiriliyordu: Namaz. Ve bu namaz, her gün elli vakit kılınacak bir namazdı. Ümmetin miracı olacak bir formuldü bu aynı zamanda. Derken Allah Resûlü…

Dönüşteki Yansımalar

Bütün bunları bırakıp da yeniden çile ve mihnet yurduna hicret, ancak O’nun gibi bir Nebi’nin yapabileceği bir şeydi; görmüş, gördüklerini ümmetine de göstermek için geliyor; duymuş, duyduklarını ruhlarımıza duyurmak için aramıza geri…