Tarama Kategorisi

Medine

Bedir’den ayrılış ve ganimetler

Derken Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), ganimet olarak elde edilen yüz elli deve, on at ve diğer ticaret eşyalarını derleyip toparlama işini Habbâb İbn Erett’e vererek Bedir’den ayrıldı. Ebû Cehil’in geride bıraktığı deveyeDaha

Esirler konusundaki hassasiyet, istişare ve ilahi ikaz

Bu arada ashâbına, esirler konusunda duyarlı olmalarını söylemiş ve onlara hayırla muamele edilmesini istemişti. Hatta bu emri yerine getirmek için o gün sahabe, yemek vakti gelince kendileri hurma ile yetinirken esirlerine ellerindeki en

Esirlere muamelede gösterilen titizlik

Savaş bitip netice meydana çıkınca, esirler arasında bazı garipliklerin yaşandığı görülecekti. Zira bu insanlar, bilhassa Muhâcirlerin açısından daha düne kadar aynı şehri paylaştıkları akrabaları veya komşuları idi. Birbirlerinden kız

Zaferi takip eden hüzün: Rukayye validemizin vefatı

Ramazan ayının yirmi üçüydü. Kervanı takip için yola çıkalı on gün olmuştu. Ancak bu on gün, her anı yeni sürprizlerle geçen bir on gündü. Bu on gün içinde ashâb, sıkıştırılmış bir program gibi bir ömürde öğrenilip çözülemeyecek

Ulaşan acı haber ve Mekke’nin yası

Beri tarafta Mekke’ye acı haberi ilk ulaştıran kişi, Haysümân İbn İyâs olmuştu. Bu sırada Mekkeliler, Hıcr’da oturmuş muhabbet ediyorlardı. Onun, üstü başı dağılmış, korku dolu ve bitkin hâlde geldiğini görenler zaten gelişinden mesajı

Ebû Leheb’in ölümü

Bu sırada Ebû Leheb, elbisesini sürükleyerek Kâbe’ye doğru gelmekteydi. Geldi ve sırtını dayayarak bir kenara oturdu. Neredeyse sırtı, o sırada Zemzem kuyusunda çalışmakta olan Abbâs İbn Abdülmuttalib’in kölesi Ebû Râfi’in sırtına

Rum diyarından gelen zafer haberi

Bedir sonrasında Medine’ye dönen Müslümanlar, Allah’ın kendilerine lütfettiği inâyetle sevinip İslâm’ın izzet ve onurunun gerektiği şekilde temsil edilmesinden duydukları hazzı birbirleriyle paylaşırken onları sevindiren bir haber de Rum

Bedir zaferinin etkileri

Bedir’de bir zafer kazanılmıştı ama bu işin Bedir’de nihâyet bulmayacağı her hâlinden belliydi. Zira geri dönüp de kaçarken Mekkelilerin kini, gelirken duyduklarından daha az değildi. O günkü nüfus düşünüldüğünde yetmiş ölü ve bir o kadar

Sevik gazvesi

Bedir’deki yenilgi karşısında Ebû Süfyân, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ve ashâb-ı kirâm hazretlerinden intikam almadığı sürece başına yağ sürmeyip hanımlarına da yaklaşmayacağına ve dolayısıyla da yıkanmayacağına dair

Gatafân gazvesi ve bir suikast girişimi

Bir başka bilgi de Benû Sa’lebe ve Muhârib yurdundan geliyordu; sözde Efendimiz’i etrafından kuşatıp da tüketmeyi planlamışlardı. Bunun üzerine Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), yerine Hz. Osman’ı vekil bırakarak dört yüz elli