TEBLİĞ AYETLERİ

326

Bir taraftan İbn Erkam’ın evindeki faaliyet, sırran tenevverat1 devam ediyor; diğer yandan da insanlar, teker teker İslâm’a davet ediliyordu. Buna rağmen müşrikler, buldukları her fırsatı mü’minlerin aleyhinde değerlendirmeyi şiar edinmiş; onları sürekli taciz etmeye çalışıyorlardı. Gerçi, gelen ayetlerde hem onların durumu ortaya konuluyor hem de mü’minleri yarın adına bekleyen sürprizlerden bahisler açılıyordu. Mü’minler için tek dayanak O idi ve O (sallallahu aleyhi ve sellem) da, her gün yeni bir mesajla insanları besliyor, yol ve yöntem öğretiyordu.

Hira’daki buluşmadan bu yana, beş yıla yakın bir süre geçmişti. Allah’ın ayetlerini, Allah’ın Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) insanlara tebliğ ediyor ve bizzat talimini de yerine getiriyordu. İbn Erkam’ın evinde, tam anlamıyla Rahmânî bir sofra kurulmuş; sahabe de bu sofradan doyasıya istifade ediyordu. Bu sofranın müdavimleri, Nebevî sohbetteki insibağla boyanmış, buradan aldıkları boyayı başkalarına da taşımaya başlamışlardı. Artık sofra, dar geliyordu.

Derken, bir anda ortamın havası değişmiş ve vahyin gelişini haber veren bir görüntü hâsıl olmuştu. Gelen ayet, şunları söylüyordu:

Emrolunduğun şeyi, onların başlarını ağrıtırcasına teb­liğ et ve müşriklerden de yüz çevir! Bunu yaparken alaycı bir tavır sergileyenlere karşı Biz Senin arkandayız ve yeteriz. Onlar ki, Allah’a başka ilahları da ortak koşarlar; işin gerçek yönünü yarın onlar da bilecekler.2

teblig-ayetleri-filizlenen-bitki

Üç yıllık süreci sona erdirecek bir emirdi bunlar aynı zamanda. Anlaşılan, ilk defa muhatap olunan bir toplumda, tebliğ adına bazı devreler vardı ve şimdi, bu devrelerden biri geride kalıyor, irşad ve tebliğ adına yeni bir sayfa daha açılıyordu. Zira artık, iman cephesindeki maya tutmuş ve kemiyet itibariyle kırka bâliğ olan Müslümanlar, keyfiyet olarak da zirvede bir temsil yaşamaya başlamıştı.

Demek ki bundan sonra, müşriklerin alaycı tavırlarıyla onlardan gelebilecek tepkilerin çok önemi yoktu. Beri tarafta Hakk’a âşinâ binlerce insan dururken, üç-beş kendini bilmezin tepkilerine mesele kurban edilmemeli; imana ait hakikatler her bir insana ulaştırılarak dileyenin onları kabullenme süreci hızlandırılmalıydı.

Yazar: Yücel Men


Dipnot:

  1. Başkalarını tahrik etmeden ve yapılan şeyler zatında güzel olduğu halde onları çirkin gibi görenlerin anlayışlarına takılmamak için arka planda nurlanma demektir.
  2. Bkz.Hıcr, 15/94-96
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.