Ve Kalıcı Yurt: Medine
Ve, derken bir ikindi vakti Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Neccâroğullarının bulunduğu mahalleden, dolunay misâli Medine’ye doğuverdi.1 Hz. Ebû Bekir O’nun arkasında; O ise önde bulunuyordu. Artık Yesrib, Allah Resûlü ile özdeşleşecek ve Muhammed’in şehri mânâsında ‘Medinetü Muhammed’ olarak anılır olacak; daha sonra da adı, Medine olarak kalacaktı.2
Artık Medine’de, kemal noktasında bir bayram yaşanıyordu; birkısım gençler mızraklarıyla halkalanmış halay çekiyor,3 diğer bir kısmı da neşidelerle Efendimiz’i istikbâl ediyorlardı. Artık, her şey daha bir aydındı ve Medine’de, daha önce benzerine rastlanmamış bir sevinç vardı; yüzlere tebessüm gelmişti ve Mekke’de yaşanılanları unutturmak istercesine Medine ufuklarında çocukların sesleri yankılanıyordu:
– İşte, Resûlullah gelmiş, diye bu sevinçlerini ifade ederken şu neşideleri seslendiriyorlardı:
– Ay doğdu üzerimize; Senâ tepelerinden!
Bizi hayra davet eden, aramızda kaldığı sürece şükür vacip oldu bize!4
Ey aramıza gönderilen elçi! Şüphesiz ki Sen, itaat edilecek bir işle bize geldin,5 diyerek, medeniyetin beşiği Medine Efendimiz’i bağrına basıyordu.
Beri tarafta ise, elindeki defe vurup ritim tutturan bazı insanlar:
– Bizler, Neccâroğullarının komşularıyız; ne mutlu ki Muhammed bize komşu oldu, şeklinde sürûr neşideleri seslendirirken onlara yönelen Efendiler Efendisi şöyle mukabele edecekti:
– Allah biliyor ki, Ben de sizi seviyorum!6
Yazar: Dr. Reşit Haylamaz
10 ocak 1965 yılında doğdu. İlk ve ortaokul eğitiminden sonra Endüstri Meslek Lisesi’nde elektrik okudu. 1982 yılında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde başladığı yüksek eğitimini, yine aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde devam ettirerek Temel İslam Bilimleri İslam Hukuku bölümünde yüksek lisans yaptı. Sonraki yıllarda Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri’ne kaydoldu ve burada da “Kur’ân’a Göre Akıl” konulu teziyle Tefsir alanında doktorasını tamamladı.
Çalışma hayatına, İzmir Özel Yamanlar Lisesi’nde öğretmen ve idareci olarak başladı. Askerlik görevini yerine getirdikten sonraki yılları onu, medya sektörüne taşıdı ve ilk olarak Zaman Gazetesi’nde yayın danışmanı olarak işe başladı. Ardından gelen yıllar onu, sesli ve görüntülü medyaya taşıdı ve Burç FM ile Samanyolu TV’nin denetim, redakte, musahhih, editör, yapımcı gibi alanlarında faaliyet gösterdi.
Bu arada, Zaman Gazetesi’nde köşe yazarlığı görevini de yürüten Haylamaz, bundan sonraki 5 yılını Cihan Haber Ajansı’nda genel müdür olarak devam ettirdi.
2005 yılından itibaren bünyesinde 24 farklı yayınevi ile 11 dergiyi barındıran Kaynak Kültür Yayın Grubu’nda genel yayın yönetmeni olarak görev alan Reşit Haylamaz, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında birçok seminer, konferans, sempozyuma katıldı, çok farklı alanlarda tebliğler sundu. Konuk olarak katıldığı birçok program yanında Haylamaz, Burç FM, Samanyolu TV, Mehtap TV ve Irmak TV gibi sesli ve görsel medya alanlarında çok sayıda programa da imza attı.
Her ne kadar farklı alanlarda ihtisas sahibi olsa da o, çalışmalarının çoğunu İslam Tarihi’nde yoğunlaştırdı ve eserlerinin büyük çoğunluğunu siyer muhtevalı kaleme aldı. Güvenilir Gıdalar Vakfı ve Tarih Akademisi gibi organizasyonlarda aktif vazife alan Haylamaz, Peygamberyolu Derneği etrafında bir araya gelen gönüllüler kadrosuyla deruhte ettiği “Herkes O’nu Okuyor” ve “O’nunla Bir Ömür” gibi organizasyonlarla yediden yetmişe milyonlarca insana bu vesileyle kitap okuttu, başta Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) olmak üzere Asr-ı Saâdet’i daha yakından tanımalarına vesile oldu. Gün gün Efendimiz’in hayatının izini sürdüğü ve bilinmeyen günlerini de bilinir kılmaya matuf olarak başlattığı geniş kapsamlı siyer çalışması, hâlen devam etmektedir.
Genel manada tarihe ve özelde ise İslâm Tarihi’ne farklı bakış açıları ile bakabilen Haylamaz’ın, bazıları farklı dillere de çevrilen Türkiye’de Domuz Gerçeği, İslâm Hukukuna Göre Organ ve Doku Nakli, Saadet Asrı’na Doğan İlk Yıldızlar, Güller ve Dikenler, Dillerdeki Müjde, Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz 1 – 2, Muhtasar Efendimiz, Efendimiz’in Nurlu Hayatı, En Öndekiler, Fethin Mü’minleri, Mü’minlerin En Mümtaz Annesi Hazreti Âişe, İslâm’ın İki Kutsal Şehri: Mekke Medine, Şefkat Güneşi, Bizim Firavun, Umre Rehberi, Bir Vedalaşma Günlüğü: Efendimiz’in Haccı, Âişe Validemiz’in Evlilik Yaşı, Efendimiz’in Aile Hayatı ve Mazlumların Hâmisi Hazreti Hadîce gibi eserleri vardır ki bilhassa bu eserler arasından “Efendimiz” konulu olanlar çok satanlar listesinde yerini aldı ve Türkiye’de üç milyonun üzerinde okur buldu. Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz adlı eseri, 175 bölüm halinde radyo tiyatrosu olarak uyarlandı.
Evli ve üç çocuk babası olan Reşit Haylamaz, sivil toplum faaliyetleri ve yayıncılık hayatına, Mısır ve ABD merkezli olarak devam etmektedir.
Dipnot:
- Bkz. Buhâri, Sahîh, 3/1421 (3694); İbn Sa’d, Tabakât, 1/236
- Yesrib yerine Medine adının kullanılmasını Efendimiz (s.a.s.) özellikle istiyordu; çünkü Yesrib, fesat veya günah karşılığında hesaba çekilip cezalandırılmayı anlatan bir kelime idi. Onun için Efendimiz (s.a.s.), “Medine’ye Yesrib diyen istiğfar etsin! O, temizdir; O, temizdir. O, temizdir.” buyuracaktı. Bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/285; Sâlihî, Sübülü’l-Hüdâ ve’r-Reşâd, 3/296
- Bkz. Ebû Dâvûd, Sünen, 2/699 (4923)
- İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 3/197. Bazı rivayetlerde bu neşidelerin, Tebûk sonrasında Medine’ye girilirken terennüm edildiği bilgisi vardır. Bkz. İbn Kesîr, Sîre, 4/38
- Muhibbuttaberî, er-Rıyâdü’n-Nadıra, 1/480. Bazı âlimler, sözü edilen neşidelerin, hicret sonrasında Medine’ye ilk girişte değil de, Tebük Savaşı’ndan dönüşte söylendiğini anlatmaktadır. Konuyla ilgili rivayetler birleştirildiğinde bu beyitlerin her iki zamanda da söylendiği anlaşılmaktadır. Bkz. İbn Kayyim, Zâdü’l-Meâd, 3/10; Mübârekfûrî, er-Rahîku’l-Mahtûm, 162
- İbn Mâce, Sünen, 1/612 (1899)