Tarama Etiketi

hak

Her Şeyin Hakkını Verme

İnsanın, Allah’ın kendisine verdiği mükemmel donanımı ve her türlü imkânı, yaratılış ya da yapılış gayesine uygun bir şekilde hayır istikametinde, hak hukuk dairesinde ve hasenât peşinde kullanması, onların kendisi üzerindeki en büyük

Hicret Yurdunu, Barışın Kubbesi Yapma

Hicretten sonra muhacirlere düşen önemli vazifelerden birisi de kendilerine kucak açan, sahip çıkan ve Ensar olan toplumla birlikte ortaklaşa projeler geliştirip hicret diyarının kalkınmasına katkıda bulunmanın

İdealleri İle Asr-ı Saadet Gençleri (2)

Hak ve Hakikati İkâme Asr-ı Saadet gençlerinin bir hedefi de hakkı ikâme etmekti. Onlar, çerçevesi şahsi çıkar hisleri ile örülü Cahiliye kültürü içinde hayata gözlerini açmış; zulüm ve haksızlığın her türlüsünü duymuş, görmüş ve

Kardeşlik Hakkı İçin! (2)

Kardeşine Tevâzu ve Şefkat Kanatlarını Ger! Rahmeti sonsuz Allah (celle celâluhu), "Sana tabi olan müminlere kol kanat ger!"Şuarâ Sûresi, 26/215 buyurur ve Peygamber Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm) mü’minlerle olan ilişkilerinde

Kardeşlik Hakkı İçin! (1)

Cahiliye Arapları kabileler halinde ve bir kısmı itibarıyla da göçebe hayatı yaşıyorlardı. Akrabalık bağlarının çok güçlü olduğu bu topluluklarda kabileler arası savaşlar, iktidar ve hakimiyet kavgaları büyük kaos ve kargaşaya, kan

Mazlumun Duası ve Kabulünün Önündeki Engeller

Mekke gönüllere girilerek fethedilmiş, Kureyş Müslüman olmuş ve böylece Arap kabileleriyle İslam arasındaki en büyük engel ortadan kalkmıştı. Yarımadanın her yerinden heyetler, akın akın Medine’ye geliyor; Allah Resûlü ile

Haksızlık Karşısında Nebevî Duruş

Mülkün temeli olan adalet, Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) tevhid hakikatinden sonra üzerinde sıkça durduğu ve en hassas olduğu konulardandır. Zira zulüm ve haksızlık, mazlum için bu dünyada acı ve ızdırap, zalim için de…

Kerbelâ Mezâlimi

Kerbelâ, Hicri 61 yılında Muharrem ayının 10’unda, aşûre gününde, Alemlere Rahmet Efendimiz’in “Benim dünyada kokladığım reyhânım” dediği; “cennet gençlerin efendisi” olarak tavsif ettiği, “Allah’ım! Ben onu seviyorum, Sen de sev, onu…

Kuvvet, Kesret-i Etbada Değil; Haktadır

O günün Mekke’sinde her mesele, kaba kuvvete göre şekillendiği için insanlar, etraflarındaki insan sayısına göre kendisini güçlü görüyor ve karşısında yer alanlara da bu gücü göstermek istiyordu. Hatta, bazı durumlarda eski defterler…