Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm), misyonunu yerine getirmek ve önüne çıkarılan badireleri aşmak için sadece temsille yetinmez; gönüllere girme adına çok farklı yollara ve metodolojilere!-->…
Sevdirdi Seni bana her şeyden artık felek,Varsın kebap olsun sînem tâ subh–i haşre dek;Meftûn–u hüsnün gibi, belki de bilmeyerek,Yüzüm izinde, dolaşıyorum inleyerek...
Açıp sîneme bak, ateşi emelindendir,Gözlerimden akan yaş, gönlümün!-->!-->!-->…
Sen’i seven her ruh uludur Yâ Resûlullah!
Gözü gönlü onun doludur Yâ Resûlallah!
Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh,
Kapının ayrılmaz kuludur Yâ Resûlallah!
Bekler mi başka iltifat bezmine erenler,
Gözleri her dem buğuludur Yâ…
Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm), temsil ve tebliğ ettiği mesaja, düşmanca yaklaşan muhatapları, insanları O’ndan uzaklaştırmak, O’nu durdurmak için plan üstüne planlar yapmış, tuzak üstüne tuzaklar kurmuş, sözlü ve fiilî her türlü…
Peygamber Efendimiz'in (aleyhissalâtü vesselâm) insanların gönüllerine girme istikametinde izlemiş olduğu metodları şöyle sıralayabiliriz:
- Kapısını hiç kimseye kapatmadı ve herkesle temas kurdu.
- İnsanlarla diyalog, O’nun en temel…
Hakikat, gün gibi ayân olduğu hâlde körü körüne yapılanlar karşısında Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) çok üzülüyor, göz göre göre Cehennem’e sürüklenen ve büyük kitleleri de arkasına takarak aynı istikamete sevk edenler için…