“Biz tavaf etmeden o, Kâbe’yi tavaf etmez!” (21 Zilkâde 6 Hicrî)

216

Allah Resûlü, Hz. Osman’ı (radiyallahü anh) Hudeybiye’den elçi olarak Mekkelilere göndermişti. Bir de kendisinden Mekke’de imanını gizlemek zorunda kalan Müslümanlara tek tek uğramasını ve onları fetihle müjdelemesini talep etmişti.

Hz. Osman Mekke’de ziyaretlerine devam ededursun beri tarafta Allah Resûlü ve ashâbın endişeli bekleyişi devam ediyordu. Her ne kadar Kureyş karşı çıkıp meydan okuma gibi bir durum sergilese de, onca tecrübeden sonra yeni bir savaşa hazırlıksız girmeyi göze alamıyordu. Gelişmeler karşısında öfkeden burunlarından solusalar da fiilî olarak bir yanlışlık yapacaklarından da çekinmiyor değillerdi; onun için her hadiseyi değerlendiriyor ve isabetli bir sonuca ulaşmaya çalışıyorlardı.

Beri tarafta ashâb-ı kirâm hazretleri, elçi olarak giden Hz. Osman’ı merak etmeye başlamışlardı; aralarından bazıları:

– Aramızdan Osman gitti ve Beytullah’a varıp tavafını da yapmıştır, deyince Resûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem), onlara dönmüş ve:

– Bizler burada bekleyip dururken Ben, onun Beytullah’ı tavaf edeceğini sanmıyorum, buyurmuştu. Ashâb:

– Oraya kadar varmışken buna engel olan ne ki, diye sormaya devam ediyordu. Arkadaşını iyi tanıyan Allah Resûlü onlara döndü ve:

– Bu, benim onun hakkındaki zannım; bu durumda bir sene bile orada kalacak olsa yine de biz tavaf etmeden o Kâbe’yi tavaf etmez, buyurdu.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.