Umeyr İbn-i Vehb’in suikast girişimi

Bedir Savaşı’ndan oğlu Vehb İbn Umeyr Müslümanların elinde esir olan Umeyr İbn Vehb, Kâbe’de karşılaştığı Safvân İbn Ümeyye’ye dert yanacak ve Bedir’de aldıkları mağlubiyetin acısını dile getirecekti. O da dertliydi ve bunun üzerine Umeyr,

Kaynukâlıların ihaneti ve kalelerinin kuşatılması

Benû Kaynukâ, Medine’de yerleşik üç ana Yahudi kabilesinden birisini oluşturuyordu ve hicret sonrasında yapılan anlaşmada bu kabilenin de imzası vardı. Abdullah İbn Selâm’ın kabilesiydi bu. Müslüman olduktan sonra Abdullah İbn Selâm’ı da

Hz. Abbâs’ın mektubu ve Mekke ordusu

Hicretin üzerinden üç yıl geçmişti ve Şevval ayının bir Perşembe günüydü. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem), Kuba’da bulunduğu bir sırada Hz. Abbâs’ın gönderdiği mektup eline ulaşmışMektubun aciliyetinden dolayı Hz. Abbâs’ın

Ashâbla istişare ve kararlılık

Mekke ordusu Uhud yakınlarına kadar gelmişti. Uhud demek Medine demekti; büyük bir debdebe ve ihtişamla buraya gelen Mekke ordusu Medine’yi yerle bir etme hırsıyla Uhud’da bekliyordu. Ashâbdan ileri gelenler bir araya gelmişti. Allah

Geri çevrilen gençler ve Uhud’a hareket

Allah Resûlü, Bedir’e çıkarken yaptığı gibi bu arada gözüne küçük gözüken gençleri geri çevirmek istemişti. Abdullah İbn Ömer, Üsâme İbn Zeyd, Üseyd İbn Zuheyr, Zeyd İbn Sâbit, Zeyd İbn Erkam, Arâbe İbn Evs, Amr İbn Hazm ve Ebû

Cuma günü ve sünnetleri

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Cuma gününü üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün olarak tarif eder. Hz. Âdem’in o gün yaratıldığını, o gün cennete konulduğunu, o gün cennetten çıkarıldığını ve kıyametin de cuma günü

Aile İçi İletişimde Anlama Gayreti

Bugün yuvalarda yaşanan problemlere ve bozulan ilişkilere de baktığımızda ilk şikâyetin: “Eşim beni anlamıyor” olduğunu görürüz. Acaba niçin anlamıyor/anlayamıyor? diye düşündüğümüz de ise cevap çok nettir: “Tabi

Uhud ve münafıkların kendilerini ele verişi

Günlerden yine cumartesiydi. Uhud meydanında güneş doğmadan önce yine Bilâl’in yanık sesi duyuldu; Allah Resûlü’nün arkasında sabah namazını kılacaklardı. Ordu içinde bir hareketlilik göze çarpıyordu. Çok geçmeden bu hareketliliğin sebebi

Uhud’daki hutbe ve ümmetin havarisi

Allah Resûlü, yüzü Medine’ye gelecek şekilde konuşlanacak ve sırtını da Uhud dağına verecekti. Neredeyse sabah vakti çıkmak üzereydi ve orada ashâbıyla birlikte sabah namazını kıldılar. Sonra da ashâbına döndü ve uzun uzun konuştu

Uhud’da ilk kıvılcım ve Hz. Ali hassasiyeti

Mekke ordusu zaten hazırlıklıydı ve kendilerine duydukları aşırı güvenle Uhud’a kadar gelmişlerdi. İki yüz atlıyla birlikte Hâlid İbn Velîd sağ tarafı tutmuş bekliyordu. Zaten Efendimiz’in de okçulara seslenirken dikkat çektiği atlılar