Cemreler ve Vedâ

200

Derken yeniden Mekke’ye yöneldi; Kâbe’ye gelecek ve ‘ifâza’ tavafını yapıp öğle namazını kılacaktı! Ardından Abdulmuttaliboğullarının yanına gitti; kendisine zemzem takdim etmişler, O da bu Zemzemden içiyordu!

Aynı gün yeniden Mina’ya geldi; o gece burada kalacaktı! Ertesi günün zeval vaktine kadar burada bekledi; güneş zevale kayınca, önce birinci, ardından ikinci ve nihâyet üçüncü cemrenin yanına gelerek şeytan taşlamaya başladı! Burada duracak ve ashâbına bir kez daha seslenerek bilgilerini perçinlemek isteyecekti.

Teşrik günlerinde şeytan taşlama işini bitirdikten sonra yeniden Kâbe’ye gelecek ve gecenin geç saatlerinde ‘vedâ tavafı’ yapacaktı; zira artık, ayrılık vaktiydi ve ashâbına da yolculuk için hazırlanmaları emrini verecekti!

Zilhicce ayının on sekiziydi; Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), yeniden Medine’ye doğru ilerlerken Cuhfe yakınlarında Hûm denilen bir kuyunun başında durmuş, ashâbına yine nasihat ediyordu; şunları söylüyordu:

– Dikkat edin ey insanlar! Şüphesiz ki Ben de bir beşerim ve umarım ki çok geçmeden Rabbimin elçisi gelir ve Ben de, ona icabet ederim! Size iki önemli şey bırakıyorum; onların ilki Allah’ın kitabıdır ki içinde hidâyet ve nur vardır; ona sımsıkı tutunmalısınız! İkincisi ise, Benim ehl-i beytimdir; ehl-i beytim konusunda sizi duyarlı olmaya çağırıyorum, ehl-i beytim konusunda sizi duyarlı olmaya çağırıyorum!

Bu sırada damadı Hz. Ali’nin elinden tutup kaldıracak ve:

– Ben kimin velisi isem, iyi bilin ki bu da onun velisidir, diyecekti. Ardından da ellerini açacak:

– Allah’ım! Onu velî kabul edeni Sen de velin kabul et; ondan yüz çevirip de düşmanlık edeni Sen de düşman ilan et, diye dua edecekti.

Yeniden yola koyulup da karşısına Medine çıkınca üç kere tekbir getirecek ve şunları söyleyecekti:

– Allah’tan başka ilah yoktur ve O (celle celâluhû) tektir; mülk de O’nun, hamd de O’nundur ve O, her şeye kâdirdir!

Rabbimize dönenleriz. Tevbe ile O’na yöneliyor ve sadece O’na kullukta bulunuyoruz. Secdemizi de O’na yapıyor ve her türlü durumda Rabbimize hamd ediyoruz!

Allah (celle celâluhû), vaadini yerine getirdi ve kuluna yardım etti ve Ahzâb ordusunu da, tek başına hezimete uğratıp tarumar etti!

Bu duanın ardından Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), gündüzün bir vaktinde yeniden Medine’ye gelmişti! Yine ilk olarak Mescid-i Nebevî’ye gelecek ve burada iki rekat namaz kıldıktan sonra hâne-i saadetlerinin yolunu tutacaktı!

Hac öncesi yaşanan yoğunluk, Medine’de kaldığı yerden yeniden başlayacak ve İslâm’ın güzelliği daha geniş coğrafyalara ulaştırılmaya çalışılacaktı. Bunun için Cerîr İbn Abdillah Yemen’e gönderilecek ve Hımyer krallarından Zülkelâ İbn Nakür ile Zû Amr Müslüman olacaktı.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.