Yeme-İçmede Ölçü
Koruyucu hekimlik adına yine Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: “Yemek yerken, midenin üçte birini yemeğe, üçte birini suya ve diğer üçte birini de havaya bırakın. Allah’ın en çok gazap ettiği kab, dolu bir midedir.”1
Bu hadisi takviye eden başka hadisler de vardır: Bunlardan birinde Allah Resûlü şöyle buyurur:
أَخْشَى مَا خَشِيتُ عَلَى أُمَّتِي كِبَرُ الْبَطْنِ وَمُدَاوَمَةُ النَّوْمِ وَالْكَسَلُ وَضَعْفُ الْيَقِينِ
“Ümmetim hakkında en çok korktuğum şeyler: Göbekli olmak, çok uyumak, tembellik ve ‘yakîn’ zayıflığıdır.”2
Hadiste anlatılan hususlar, neticede aynı noktada toplanmaktadır. Evet, hayatını murâkabesiz, muhasebesiz ve gafilâne sürdüren, ömrünün çoğunu uykuda geçiren bir insanın semirip yağ bağlaması, yağ bağlayıp şişmanlaması kaçınılmazdır. İnsan, şişmanladıkça daha çok yiyecek, yedikçe de kendini gaflete salacaktır. Veya ilk sebepten başlarsak, şöyle diyebiliriz: Çok yiyen bir insan, elbette çok uyuyacak, çok uyuyan insanda da kat’iyen yakîn hâsıl olmayacaktır… Neresinden ele alırsanız alınız, bütün bunlar Allah Resûlü’nü ümmeti hakkında endişeye sevk eden hususlardır.
Evet, burada da sözü, tıp dünyasının müstesna simalarına havale ediyor ve sizi onların ilmî tahlilleriyle baş başa bırakıyorum. Onları okuyup değerlendirdikten sonra Allah Resûlü’nün asırlarca evvel söylediklerinin ayn-ı hak ve hakikat olduğunu görecek ve küçük dahi olsa sözlerinde hilâf-ı vaki bir beyanın bulunmadığına şahit olacaksınız…