“Bundan sonra size, bu hac ve hasırların üstleri vardır!” (26 Zilkâde 10 Hicrî)
Bugün ihram namazı kılıp hac yolculuğuna çıkacak olan Allah Resûlü (sallallahü aleyhi ve sellem), harekete geçmeden önce annelerimize uğramış, onların da hâl ve hatırını sormuştu. Bir aralık, yapacakları haccı kastederek onlara, “Bundan sonra size, bu hac ve hasırların üstleri vardır!” buyurdu.
Annelerimiz arasında uzun uzadıya konuşulacak bir beyandı bu. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), bir daha hac ibadeti yapmamaları gerektiğini mi söylüyor, yoksa bundan sonra farz olarak benimle birlikte hac ibadeti yapamayacaksınız mı demek istiyordu. Sözün sahibi Allah Resûlü olunca kıymeti de farklı oluyordu. Onun için annelerimizden Zeyneb Bint-i Cahş ve Sevde Bint-i Zem’a, “Peygamber’den sonra bizi herhangi bir dabbe hareket ettiremez!” demiş ve bundan böyle hac ibadeti için yola çıkmayacakları sonucuna varmışlardı.
Diğer annelerimiz ise Allah Resûlü’nün bu beyanını, “farz hac yoktur” şeklinde değerlendirmişler ve nafile olarak haccedilebileği kanaatine varmışlardı. Zira onların başka delilleri de vardı; başta Hazreti Âişe (radıyallahu anhâ) olmak üzere Efendimiz’e, “Kadın olarak biz de cihâda çıkıp gazvelere katılalım mı?” diyerek kadının cihadını sormuşlar ve “Kadın için cihâdın en güzel ve iyi olanı, kabul görmüş güzel bir hactır!” cevabını almışlardı. Hazreti Âişe (radıyallahu anhâ), “Resûlullah’tan bunu duyduktan sonra ben, haccı asla terk etmem!” demişti.