Mekke, Ocak ayında mı fethedildi?
Sanıldığının aksine Mekke fethi, Ocak ayında değil, Temmuz’da gerçekleşmiştir. Onun, Ocak ayının ilk haftasında olduğunu söyleyenler, “nesî” uygulamalarını hesaba katmadan ve hicri/miladi değiştir otomatiğine bağlı olarak bunu ifade etmektedirler. Hâlbuki realite bundan çok farklıdır.
Öncelikle o günkü insanların, hangi yıl ne kadar süreliğine zamanla oynadıklarını net olarak tespit etmek imkansız denecek kadar zordur. Ayrıca Mekke fethine giderken havaların çok sıcak olduğu ve hatta bu yolculuk esnasında Allah Resûlü’nün, hem tuttuğu oruç hem de içinde bulunduğu sıcaklık karşısında kendisine yelpaze türü bir eşya ile serinlik yapıldığını gördüğü bir insana, “seferde oruç tutmanın iyilik nevinden bir iş olmadığını” ifade ettiği bilinmektedir.1
Mekke fethi’nin tayininde en temel bilgi, Tebûk’tedir. Bilindiği gibi Tebûk, fetihten 13 ay sonradır. Fetih, Ramazan ayının 20. günüdür ve Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), dinç olabilmeleri için o gün ashâbına oruç tutmamalarını tavsiye etmiş, fethin gerçekleştiği gün kendisinin de tutmadığını su içmek suretiyle bizzat göstermiştir.2
Tebûk dönüşü de Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Medîne’de Ramazan orucu tutmuştur. Kur’ân’ın ifadesiyle Tebûk’e gidişi o günkü münâfıklar, havaların sıcak oluşunu bahane ederek tenkit etmişlerdir.3
Şayet bu hâdise, ocak ayı gibi kışın ortasında cereyan etmiş olsaydı, böyle bir yaklaşım olmazdı; olsaydı dikkate alınmazdı veya Kur’ân’ın belâgatıyla te’lif edilemezdi. Aynı zamanda o gün geride kalışını anlatan Ka’b İbn-i Mâlik, meyvelerin olgunlaşmaya başladığı ve gölgelerin insana cazip geldiği bir zamandan bahsetmektedir.4 Ebu’l-Heyseme’nin geriye kalışı da bu minval üzeredir ve aynı sebepledir.5
Medîne’deki meyve, şüphesiz hurmadır ve hurmanın olgunlaşma mevsimi ise Haziran ayının sonları veya Temmuz ayının başlarıdır. Tebûk’ü, Haziran ayının on beşinden sonrası yaşanmış bir yolculuk olarak kabul edecek olursak yaklaşık iki ay aradan sonra Resûlullah’ın Medîne’ye gelişi ve burada Ramazan orucunu tutuşu, Temmuz ayına denk gelmektedir. Mekke fethi bu tarihten bir yıl önce ve yine Ramazan ayında –ki tarih olarak bu, Ramazan’ın yirminci günüdür- gerçekleştiğine göre tarihin, Ocak ayı değil yine Temmuz ayı olması makuldür.
Bunu teyid eden başka bir bilgi, Bedir’le ilgilidir; Ramazan ayının on yedinci gününde gerçekleştiğinde tereddüt olmayan Bedir anlatılırken kaynaklarda, havaların sıcaklığına vurgu yapılmaktadır6 ki yukarıdaki bilgilerle de bunu yan yana getirdiğimizde onun Ağustos ayının sonları gibi bir zamana denk geldiği anlaşılmaktadır.
Hicri yılla miladi yılın arasındaki 10/11 günlük fark hesaba katılarak ve birkaç gün sarkmaların olabileceği tahmin edilerek Efendimiz’in de orucunu tuttuğu 9 Ramazan’dan ilkinin (ki içinde Bedir yaşanmıştır) Ağustos ayının sonuna denk geldiği ve bundan sonra tuttuğu sekiz orucun da Ağustos ile Haziran ayının başlarında gerçekleştiğini tahmin etmek zor değildir.
Bir başka ifadeyle Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) dokuz Ramazan orucunu, yılın en sıcak aylarında ve günün de en uzun saatlerinde tutmuştur.
Yazar: Dr. Reşit Haylamaz/Şefkat Güneşi isimli kitabından alınmıştır.
Dipnot:
- Buhâri, Savm 36 (1946); Müslim, Sıyâm 15 (1115); Nesâî, Sıyâm 48 (2258).
- Müslim, Sıyâm 16 (1120), 15 (1113-1114); Ebû Dâvud, Savm 27 (2365); Tirmizî, Savm 18 (710); Halebî, Sîre 3/112.
- Bkz. Tevbe Sûresi 9/81; Vâkıdî, Megâzî 657.
- Buhârî, Megâzî 79 (4418); Müslim, Tevbe 9.
- İbn-i Hişâm, Sîre 2/325; Halebî, Sîre 3/188.
- İbn-i Sa’d, Tabakât 2/17