Genel Olarak Arap Yarımadası
Arapça, (شبه الجزيرة العربية , Şibhu’l-cezireti’l-Arabiyye) denilen arap yarımadası, Asya’nın güneybatısı ve Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alır. Yarımadanın büyük bölümü çöllerden oluşur. İslam dinini iniş yeri; Asya ile Afrika arasında köprü olması; sahip olduğu petrol ve doğal gaz kaynakları sebebiyle dünyanın önemli, stratejik bir bölgesidir. Nüfusun çoğunluğunu Müslüman Araplar oluşturur. Arap yarımadası yerine kısaca Arabistan adı da kullanılır.
Arap Yarımadasında Yer Alan Ülkeler
Suudi Arabistan, Yemen, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn, Kuveyt, Irak ve Ürdün yarımadada yerleşen ülkelerdir. Bu ülkelerden Irak ve Ürdün topraklarının bir bölümü yarım adanın dışında kalır.
Doğusunda Basra körfezi, batısında Kızıldeniz, güneyinde ise Umman denizi bulunur. Kuzeyini ise Suriye ve Filistin çölleri çevirir.
Başlıca bölgeleri, batıdaki dağlık Hicaz, iç kısımdaki Necid, doğudaki El-Hasa ile aynı zamanda ülke ismi de olan Umman ve Yemen’dir.
Arap Yarımadasının yüz ölçümü, 3.184.515 km² kareyi aşmaktadır. Kızıldeniz boyunca uzunluğu 1.930 km, en geniş yeri (Yemen Cumhuriyeti-Kuzeydoğu Umman Arası) 2.090 kilometredir. Kuzey-güney doğrultusunda 12°- 32° kuzey, 35°- 60° doğu boylamları arasındadır.
Mekke ve Medine, Batı Arabistan’da Hicaz bölgesi içinde kalır.
Arap Yarımadası’nın Fiziki Yapısı
Batı kıyılarının çoğu, birikintiler, deniz kulakları ve mercan kayalıkları sebebiyle denizden yanaşılamayacak haldedir. Bu kıyılardan itibaren iç kısımlara doğru genişliği yer yer 80-100 kilometreyi bulan kıyı düzlükleri bulunur. Kenar dağları, Tihame Dağı gerisinde dik yamaçlar halinde önemli yüksekliklere ulaşır.
Yarımadanın en yüksek yerleri Yemen tarafındadır. Tihame (2750 m), kuzey batıda Hudhur (3140 m) ve güneyde Sabir (3600 m) belli başlı dağlarıdır. Dağlardan doğuya gidildikçe yavaş yavaş yükseklik düşer. Ancak fay basamaklarında eğim artar. Bundan dolayı Yemen ve Asir’den başka yerlerde deniz tarafından bakıldığında, bu kesimler yüksek dağ görünümündedir.
Mekke’nin kuzeyinde ve Aden bölgesinde eski devirlerde püskürmüş volkanlar ve geniş lav örtüleri vardır. Bilinen en son püskürme 1256 yılında olmuştur. Bu patlamalarda Medine şehri bile lav seli tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Lavların örttüğü alanlar tamamen çölleşmiştir. Bu çöller iki bölgede geniş yer kaplar. Bunlardan birisi, Akabe körfezi kenarındaki dağlardan Hadramut’a kadar olan bölge diğeri ise Necid bölgesindeki dağların bulunduğu bölümdür.
Arab yarımadasının batı bölümü, biri Yemen diğeri Hicaz olmak üzere iki kısma ayrılır. Hicaz kıyı düzlüklerini Necid platosundan ayıran kenar dağlardır. Ancak Kızıldeniz ile Necid arasında kalan Akabe körfezinin kuzey tarafındaki Mekke çevresine kadar uzanan bölgeye de Hicaz denilir. Arap yarımadasının merkez bölümü olan Hicaz, yüksekliği birçok yerlerde 1800 metreden fazla olan Necid dağları ve ortalama 1000 m yükseklikteki çöl bölgeleri ile kaplıdır.
Arap Yarımadasının Çölleri
Dünyanın büyük çöl kuşağı içinde yer alan Arap yarımadasında bütün çöl tipleri bir arada bulunur. Kayalık ve çakıllı olanlar bulunduğu gibi içlerinde hareketli kumulların yer aldığı çöller de vardır. Yarımadanın yarısı çöllerle kaplıdır. Taşlık düzlükler dışında, yarımadada iki büyük kum çölü yer alır: kuzeyde Nufud çölü, güneyde Rubülhâli çölü. Bu iki çöl, birbirine, “Dehna” adı verilen dar bir kum şeridi diyebileceğimiz bir başka çölle bağlanır. Yarımadanın orta kesimi Necid bölgesi, bu iki çöl arasındadır. Yarımadada yerleşen ve yarımadayı çevreleyen çöller şunlardır:
1- Suriye çölü: Yarım Adanın 30° kuzey kesimini kaplar. Batıdaki dağlık bölge sınırından Mezopotamya’nın batı sınırına kadar uzanır. Bu çöl daha çok çalılıklarla kaplıdır. Hurma ağaçlarının yetişmesine müsait bazı sulak yerleri de vardır.
2- Nufud çölü: Yarımadanın kuzeyinde bir çöldür. Uzunluğu 290 km ve genişliği 225 km olup kapladığı yüz ölçümü yaklaşık 80,000-103,600 km² arasındadır. Buralarda develerin dahi zor yürüyebileceği kumluk yerler mevcuttur.
3- Rubu’l-Hali çölü: Suudi Arabistan’ın güneyinde, Yemen’in kuzeydoğusunda bulunan büyük kum yığınlarından oluşan bir çöldür. Oldukça ıssızdır. Buralarda su olmadığı için bitki örtüsüne ve hayvanlara rastlamak pek mümkün değildir. 693.000 km² yüz ölçümü ile bu çöl, dünyanın en büyük kum çölüdür. Çölde ortalama sıcaklık, 36 °C ve 41 °C arasında değişir.
4- Dehna çölü: Nufud çölü ile Rubu’l-Hali çölünü birbirine bağlayan bir koridor gibidir. Güneye doğru bir şerit halinde uzanır. Bu çöl, Arabistan çölünün merkezi bölümüdür. Uzunluğu 1000 km’den fazladır. Genişliği ise 80 km civarındadır. Alanı yaklaşık 65.000 km² olarak hesaplanmıştır. Çoğunluğu Suudi Arabistan sınırları içinde bulunur. Diğer kısımları ise Kuveyt ve Katar coğrafyası içindedir. Bugün Dehna çölü içinden kara yolları geçer ve bu yollar, Kuveyt’i, “el-Zilfi” ile Riyad şehirlerine ve ayrıca Riyad şehrini, Hasa şehrine bağlar.
5- Necid çölü: Yarımadadaki çöller arasında en sulak olanıdır. Yaklaşık 1.157.370 km²’dir. “Su hayattır” fehvasınca hemen hemen bütün şehirler bu bölge etrafında toplanır. Bu bölgelerde sulama yapılabildiği için geniş ölçüde hurma yetişir. Toprakları oldukça bereketlidir. Burası aynı zamanda petrol yatakları açısından da zengin bir bölgedir. Bulunan petrol yataklarını işlemek için modern tesisler kurulmuştur.
Bu çöllerde devamlı akan ırmaklar yoktur. Nadir de olsa sellerden meydana gelen sular, vadilerden akarlar. Vadiler yılın genelinde kuru bir akarsu yatağıdır.
Arap Yarımadası’nın Vadi, Akarsu ve Gölleri
Arap Yarımadasındaki en önemli vadi, batıdan doğuya doğru uzanan Vadi-i Hadramut’tur. Arabistan’ın büyük bölümü, ılıman kuşak sınırları içinde kalır. Ancak yağışların az oluşuna bağlı olarak hiçbir göl yoktur. Güneyde yıl boyu kurumayan kısa bir ırmak dışında akarsu da yoktur.
Yağış, güneybatıda fazla olduğu için buralarda ziraat yapılır. Bazı yerlerde sağanak yağmurdan dolayı meydana gelen sellerin oyduğu vadilerde, geçici akarsulara rastlanır. Ancak akarsuları olmamasına rağmen, yeraltı suları boldur. Pek çok yerde kuyular kazılarak su elde edilir. Kuyu suları hafif ılık ve çok az tuzludur. En çok kuyu, Tayman vahasında bulunur. Basra körfezine doğru uzanan vadiler ise yeraltı sularının daha bol olduğu yerlerdir.
Arap Yarımadası’nın İklimi
İklimi, dünyanın en sıcak ve kurak iklimlerinden birisidir. Geceyle gündüz arasındaki sıcaklık farkı oldukça yüksektir. Yağışlar, güney kısımlarında nispeten daha boldur. Fakat iç kısımlar hemen hemen hiç yağış almaz. Dağlara düşen yağmurlar vahalarda yeryüzüne çıkarak bazı bitki türlerinin yetişmesine zemin hazırlar. İklimi müsait bazı bölgelerde tarım yapılır. Suudi Arabistan’a düşen ortalama yağmur miktarı 150 milimetreyi geçmez. Hicaz ve Yemen dolaylarında ise yıllık yağmur miktarı 500 milimetreye yaklaşır. Yazın çöllerde, ısı çok yüksektir. Umman’a ise daha çok yağmur yağar. Hatta bazen kış mevsiminde kar yağdığı da olur.
Arap Yarımadası’nın Tarım ve Ekonomisi
Ziraat, sulamayla yapılır. Ekili alanlar azdır. Üretim, tüketimi karşılamadığı için sebze ve meyve gibi çeşitli yiyecek maddelerini ithal edilir.
Halkın başlıca gelir kaynağı hurmadır. Çok geniş alanlarda hurma yetiştirilmekte ve yurt dışına ihraç edilmektedir. Yemen’in yüksek yerlerinde Moka kahvesi yetiştirilir ve ihraç edilir.
Tarım ürünlerinden arpa, buğday, darı, susam, soğan, sebze, bakla, tütün, kayısı, incir, üzüm, badem gibi ürünler de yetiştirilir.
Hayvancılık genellikle bedeviler tarafından yapılır. Deve besiciliği yaygındır. Bunun yanında sığır, koyun ve keçi gibi hayvanları ise daha çok kendi ihtiyaçları için beslerler. Denize kıyı kısımlarında balıkçılık yapılır.
Arap Yarımadası’nın Tabii Kaynakları
Arap yarımadasının ekonomisinde, petrolün tartışmasız bir yeri vardır. Dünya petrol rezervinin üçte birini teşkil eden buradaki petrol yatakları, sadece bölge için değil dünya için büyük bir önem taşır. Dünyada petrol rezervi bakımından ilk sırada 264,52 milyar varil ile Suudi Arabistan gelir. Aynı coğrafya ülkelerinden Kuveyt, 101,50 milyar varil rezerv ile dünya genelinde altıncı, Birleşik Arap Emirlikleri 92,20 milyar varil rezerv ile yedinci sıradadır.
Bölge, doğal gaz rezervleri açısından da oldukça zengindir. Dünya sıralamasında 890 trilyon ft3 ile Katar üçüncü; 283 trilyon ft3 ile Suudi Arabistan dördüncü sıradadır.
Bugün bölgedeki sanayi faaliyetlerinin başında da yine tabiatıyla petrole dayalı sanayi gelir. En önemli rafineriler Re‘s Tennûre, Yenbû, Cidde, Cübeyl, Bahreyn ve Aden’de bulunur.
Zengin petrol kaynakları yanında, altın ve inci de yarımadanın en önemli gelir kaynaklarındandır. Basra Körfezi’nden bol miktarda inci elde edilir. Dünyanın en değerli incileri burada çıkarılır. Altın madenciliği de Arabistan’ın en büyük endüstrilerinden birisidir.
(İslam tarihinde Arap Yarımadası hakkında daha fazla bilgi için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.)