Browsing category

Ensar

Farklı Yönleriyle Hz. Muâz İbn-i Cebel (3)

İmanı Allah Resûlü’nün temsil ve tebliğ ettiği Kur’ân, Cahiliye döneminin şirk ve ahireti inkâra dayalı inanç anlayışını kaldırır ve yerine, tevhid, nübüvvet, ahiret, ahlak, ibadet ve adalet temelli yeni bir iman anlayışı getirir. Bu anlayışı kabul ve esaslarını hayata taşıma ancak tahkiki iman, irade ve şuurla olabilir. Zira işin içerisinde bedevî bir toplumun kabul ettiği […]

Alimlerin Muallimi: Muâz İbni Cebel (2)

Soru ve Sorunlara Çözüm Üretmeye Yönelmesi Halife seçilen Hz. Ebû Bekir (radıyallahu anh), devlete ait işleri Allah Resûlü’nün (aleyhissalâtu vesselâm) yetiştirdiği ve görevlendirdiği insanlarla yürütmeyi planlıyordu. Bundan dolayı O’nun atadığı mevcut bürokratları değiştirmek istemiyordu. O idareyi devraldığında Hz. Muâz (radıyallahu anh), Cened ve Yemen genel valiliği, kadılığı ve muallimliği görevlerini yürütüyordu. Yirmi dokuz yaşında olan […]

Terörist Damgası Vurulan Sahabî: Enes İbn-i Mâlik (ra)

Hz. Enes İbn-i Mâlik (radıyallahu anh), Hz. Osman’ın şehit edilmesiyle ortaya çıkan büyük fitnelerden kendini korur; siyasi tartışma ve kavgaların içine girmez. Kendisine gelip bu mevzuda danışanlara da “Sabredin! Zira ben, gelecekte yaşanacakların geçmişi aratacağını Peygamberinizden işittim.” der ve onlara, sağduyu ve sükunet tavsiye eder. Hz. Osman’ın şehit edilmesini, İslam toplumunu bölmek için kullanmak isteyenlere karşı, “Ali […]

Risalet Mektebinin Zeki Bir Talebesi: Hz. Enes İbn-i Mâlik (1)

Tabiîn neslinden Ğaylan İbn-i Cerîr, zaman zaman Basra’da yaşayan Hz. Enes ibn-i Malik‘i ziyaret eder ve Allah Resûlü’ne dair hatıralarını dinlerdi. Bir ziyaretinde ona çok merak ettiği şu soruyu sordu: “Siz, “Ensar” ismini daha önce kullanıyor muydunuz, yoksa Allah mı sizi bu adla isimlendirdi?” Hz. Enes bin Malik, “Hayır! Biz bu ismi bilmiyorduk. Allah, bizi […]

Örnek Duruşu İle Hz. Sa’d İbn-i Muâz (2)

Hendek Sürecinin Başında Duruşu Hicretin beşinci yılı Şevval ayında Ahzab ordusu, Müslümanları yok etmek için Medine’ye doğru harekete geçer. Gelişmeyi haber alan Allah Resûlü, istişare sonucu onların şehre saldırı düzenleyeceği alana hendek kazılmasına karar verir. Evs’in lideri Hz. Sa’d İbn-i Muâz (radiyallahu anh), bu büyük tehlikeyi savma adına eline kazma küreği alır ve hendeğin zamanında […]

Örnek Duruşu İle Hz. Sa’d İbn-i Muâz (ra)

Her toplumda konumu itibarıyla ön plana çıkan, kamuoyunda ya da belli kitleler üzerinde etkili olan saygın kanaat önderleri, karizmatik liderler ve bilgin kimseler vardır. Onların yeni gelişme ve hadiseler karşısında duruşları, insanların duygu ve düşüncelerine yön verir; olumlu veya olumsuz gidişata ciddi tesir eder. Dağ gibi duruşlarıyla azgın dalgalara set olur, fırtınaları sinelerinde yumuşatır ve […]

Efendimiz’in (sas) Yetiştirdiği Prototip Gençler 2: Muâz İbn-i Cebel (ra)

I. Akabe Beyatı’na katılan on iki Medineli sahabî, kendilerine İslam’ı anlatacak, Kur’ân’ı ve Sünnet’i öğretecek bir mürşid ve muallim istemişlerdi. Bunun üzerine Allah Resûlü, Hz. Mus’ab İbn-i Umeyr’i (radıyallahu anh) onlarla birlikte göndermişti. Samimiyeti, sadeliği, ahlakı hem akla hem de kalbe hitap eden güzel ve ikna edici üslubuyla Hz. Mus’ab, kısa sürede sahip olduğu bilgi […]

Efendimiz’in (sas) Yetiştirdiği Prototip Gençler 1: Zeyd İbn-i Sâbit (ra)

Âteşîn bir zekâ, dünyaya geliyor Risalet’in dördüncü yılıydı. Peygamber Efendimiz, insanları açıktan ve toplu bir şekilde İslam’a davet etmeye başlamıştı. Bu durumu hazmedemeyen müşrikler, Müslümanları baskı altına almış ve şirke geri döndürmek için işkence uyguluyorlardı. Mekke’de bunlar yaşanırken Yesrib’in sarp kayalıkları ve hurmalıkları arasında âteşîn bir zekâ ve güçlü bir hafıza dünyaya gelmişti: Zeyd İbn-i […]

Kıtalara Sığmayan Ruh: Ukbe İbn-i Nâfi

Bedir öncesi, Sa’d ibn-i Muaz, Ensar’ın hissiyatına tercüman olur: “Biz, seninle beraber düşmanla yaka paça olup göğüs göğse kavga edeceğiz. Ey Allah’ın Resûlü! Sen, Allah’ın dediğine bak ve yolunda yürü, biz sana tâbiyiz.” Kısa bir zaman sonra Ukbe ibn-i Nâfi’nin gür sesi Atlas okyanusunun sahillerinde tarihi bir çığlık olur yankılanır: “Allah’ım! Bu karanlık deniz önüme […]

Efendimiz’e (sas) Saygı ve Hz. Sabit İbn-i Kays (ra)

İnsanlar, bildikleri ve hissettikleri ölçüde çevrelerindeki hadiselere karşı hassasiyet kesbeder ve onları anlamaya çalışır. Zannederim insan olmanın gereği de bu olsa gerektir. Şu dünya zeminine gönderilen insanların başıboş bırakılmadığı ve bırakılamayacağı Yüce Yaratıcı tarafından bildirilmektedir. Bu gerçekten hareketle sorumluluk taşıyan fertlerin Allah (c.c) ve O’nun en son peygamberi Efendimiz (s.a.s.)’i tanıma ve bu konudaki marifetlerini […]