Browsing category

Makale

ALLAH RESÛLÜ ve GÜZELLİK (2): İhsan/İyilik/Güzellik

Allah Her Şeyde Güzelliği, İyiliği, İhsanı Emreder Kur’ân ve Sünnetin estetikle ilgili verdiği ölçülerden birisi de “herkese ve her şeye karşı ihsan/iyilik/güzellik” bilinciyle davranmaktır. Bu çerçevede Kur’ân “Allah adaleti ve ihsanı da emreder…” buyurur ve adalet ile güzelliği/iyiliği bir arada zikreder. İki kavram ya da eylemin birbirini tamamlayan özelliklerine vurguda bulunur. Nitekim Râğıb el-İsfahânî’nin yaklaşımına […]

Kur’ân ve Sünnette Yardımlaşma ve Dayanışma (3), İnfak Düsturları

İnfak Düsturları İnfak/Yardımlaşma Muttaki Mü’minlerin Sıfatıdır İslâm’da infak “Bir kimsenin Allah’ın rızasını kazanmak maksadıyla kendi malından/mülkünden harcama yapması, ihtiyaç sahiplerine gerek nakdî gerekse de aynî yardımda bulunması” demektir. İnfak kavramı, bütün sadaka çeşitlerini; gönüllü yapılan her çeşit hayrı/yardımı ve farz olan zekât ibadetini de içine alan geniş bir terimdir. Kur’ân’ın ikinci Sûresi olan Bakara Sûresinin […]

Kur’ân ve Sünnete Göre Yardımlaşma ve Dayanışmanın Kazandırdıkları (2)

Yardım Edene/Dayanışma İçinde Olana Yardım Edilir Yardımlaşma (infak), rızkın kapılarını açar, fert ve toplumları ekonomik darboğazlardan çıkarır. Allah rızası için fakiri ve ihtiyaç sahiplerini gözetenlere bir kudsî hadiste Allah Resûlü Rezzâku zülcelâlin şöyle hitap ettiğini buyurur: “Ey Âdemoğlu! sen infak et, ben de sana infak edeyim!” Bu hadise göre bütün çeşitleriyle infak, yardımlaşma ve dayanışma […]

MİSAFİR, EV SAHİBİNE EMANETTİR

“Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse akrabasına iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!” Dünya, bir taraftan dolarken diğer taraftan boşalan bir han bir misafirhanedir. Allah, ebedi hayatın kazanılacağı bu misafirhaneyi, değerli misafirlerini güven içinde en […]

İslam’ın İlk Sefiri: Amr İbn-i Ümeyye (ra)

Bilindiği üzere, Mekke’nin bunaltan günlerinde Habeşistan’a iki hicret gerçekleşmiş ve genel kanaate göre her iki hicrette yer alan sahabîler, Mekke’de baskı veya şiddet gören mazlum ve mağdur müminlerdir. O günkü hicret listesine dikkatlice bakıldığında, Mekkeli olmayan ve ailesi tarafından da baskı veya şiddet gördüğüne dair en küçük emare bulunmayan bir isim dikkat çekmektedir: Amr ibn-i […]

Medine’ye Hicret ve Kesintisiz Rehberlik

Kur’ân mesajını temsil ve tebliğ ile görevlendirilen Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm), Mekke’de on üç yıl boyunca kesintisiz bir aksiyon ortaya koyar. İlk üç yıl müşriklere hissettirmeden fert fert götürdüğü daveti, dördüncü yıldan itibaren açıktan ve toplu şekilde yapmaya başlar. Önce yakın akrabalarını, sonra Kureyş’i, ardından panayırlara katılan ve hac mevsiminde Mina’ya gelen bütün Arap kabilelerini, […]

Karanlık Odakların Şerrinden, Rabbine Sığın!

Hz. Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm) peygamberliğini ilan ettiği günden itibaren O’na düşmanlığa odaklanan Mekkeli müşriklerin ileri gelenlerinden Velid İbn-i Muğire, Ebû Cehil, Ebû Leheb ve Ümeyye İbn-i Halef gibi kişiler, bazen Darunnedve’de bazen de kendi evlerinde gece gündüz yaptıkları gizli toplantılarda O’nun davasını çürütme ve hezimete uğratma adına planlar yaparlar. Karanlık kurul, risaletin başında kurulur ve […]

Felâk Sûresi: Sığın Şafağın Rabbine!

Vahyin ilk gününden vefatına kadar Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), insî-cinnî düşmanları tarafından kuşatılır ve sıkıştırılır. Nübüvvet yolunun bir kaderi de budur; gelmiş-geçmiş bütün peygamberler, insî ve cinnî şeytanların taarruzuna maruz bırakılır. Kur’ân, bu durumu ifade ederken “Böylece bütün Nebilere, insan ve cin şeytanlarından düşmanlar kılarız…” buyurur ve bu düşmanların, hakikati ters yüz ederek insanları aldatmaya […]

Seçkin Toplum ve Özellikleri (2)

Âl-i İmrân sûresinin 110. ayetinin sonunda, seçkin fert ve toplumun, insanları iyiliğe yönlendirme ve kötülüklerden uzaklaştırma vasıflarının yanında bir üçüncü vasfı daha zikredilir: “Ve yine siz Allah’a, meleklerine, O’nun gönderdiği bütün kitaplara ve elçilerine gerektiği gibi inanırsınız…”  Dolayısıyla seçkin toplum, sağlam bir iman ve samimiyetle sadece Allah’a inanan ve ibadet eden; sırf Allah’ın rızasını esas alan ve hâlis […]

Seçkin Toplum ve Özellikleri (1)

Allah (celle celaluhu), dinini ve davasını omuzlayacak, onu hakkıyla yaşayacak, tebliğ ve temsil edecek peygamberleri ve onu cihan çapında bayraklaştıracak nesli/milleti, belli donanımlarına göre seçer ve onlara misyon yükler. Nitekim O, bütün insanlığa hak ve hakikati ulaştırmak için Hz. Muhammed’i (aleyhissalâtu vesselâm) seçmiş ve görevlendirmiştir.  Getirdiği vahyi yaşayıp, onu alemşümul çapta yaşatmak için ise nesiller […]