Browsing category

Aktüel

Ehl-i Kitab’ın Arap Yarımadasından Çıkarılması

Evs ve Hazrec kabilesinin başında bulunan Sa’d İbn-i Muaz ve Sa’d İbn-i Ubâde’nin Müslüman olması, Medine yönetimi noktasında bazı gelişmelere sebebiyet vermişti. Bu iki lider, hicretten sonra Allah Resûlü’ne (aleyhissalâtu vesselâm) tâbi olmuş ve Medine’nin idaresi tabii olarak Müslümanlara geçmişti. O, idareyi devralmadan önce Evs ile Hazrec, 120 yıldır devam eden iç savaş halindeydi. Şehirde […]

Kadir Gecesi Ne Zaman?

Kur’an’da Kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı olduğu beyan edilmiş ancak Kadir Gecesi ne zaman ve hangi gece olduğu bildirilmemiştir.  Hadislerde ise Ramazan ayındaki muhtemel bazı gecelere işaret edilmekle birlikte müphem bırakılmıştır.  Her ne kadar Ramazan’ın 27. gecesinin Kadir gecesi olabileceğine dair ümmetin genel bir kabul ve tercihi bulunmakta ise de bu sadece hadislerde zikredilen ihtimallerden […]

“Mühlet”, Azap mı Rahmet mi?

Peygamberler, kavimleri tarafından değişik baskılara ve zulümlere maruz bırakılmışlardır. Hak adına getirdikleri, yalanlanmış; şahısları, davaları ve mesajları, değişik şekillerde alaya alınmıştır. Dünyevî birtakım hedefler peşinde koşmakla, toplumdaki birlik ve beraberliği bozmakla suçlanmış; atalardan tevarüs edilen kültürü ve değerleri, yok etmekle itham edilmişlerdir. Bütün bunlarla da yetinilmemiş kendilerine şiddet uygulanmış, öldürülmüş ve ordularla üzerlerine yürünmüştür. Onlara […]

Uhud Sonrası Peygamber Efendimiz (sas) Ne Yaptı?

Ebû Süfyan komutasındaki müşrik ordusu Uhud meydanından ayrılınca Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), etrafında toparlanan askerleriyle beraber savaş alanına indi. Biri hariç şehitlerin tamamına müsle yapılmış, tanınamayacak hale getirilmişlerdi. Ortada büyük bir vahşet vardı. Askerler, mutlak galibiyetin ardından yaşanan bu elem verici hadiselerden çok etkilenmiş; ne diyeceklerini bilemiyorlardı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Herkes nefesini […]

Peygamber Yolunun Temsilcilerinde Bulunması Gereken İffet Anlayışı Nasıl Olmalıdır?

Bütün peygamberler, hayatlarını, gökler ötesinin mesajlarını insanlığa sunma istikametinde kullanmış, bunun karşılığında kimseden bir beklentiye girmemiş, tevazu ve mahviyetle hayatlarını sürdürmüş, israftan uzak durmuş, kanaatten ayrılmamış, züht içerisinde basit ve sade yaşamışlardır. Vâkıa, Hazreti Davud (aleyhisselâm) ve Hazreti Süleyman (aleyhisselâm) gibi bazı peygamberlere saltanat da verilmiştir. Fakat onlar asla mütevazı hayatı terk etmemiş, sahip oldukları […]

Berat Gecesi ve Faziletleri

Berat veya beraat Arapça براء – برائة berâe-berâet kelimesinin türkçeleşmiş halidir. Berâet kelime olarak sözlükte “suç, ayıp ve kusurdan uzak olmak, arınmak, temize çıkıp aklanmak, hastalıktan kurtulup iyileşmek, yükümlülükten kurtulmak, bir şeyin kendisinden olmayan şeylerden arınıp saf hale gelmesi” gibi anlamlarına gelmektedir. Dini literatürde ise Berat gecesi, Şâban ayının on beşinci gecesine verilen isimdir. Gündüzünde […]

Mekke, Ocak ayında mı fethedildi?

Sanıldığının aksine Mekke fethi, Ocak ayında değil, Temmuz’da gerçekleşmiştir. Onun, Ocak ayının ilk haftasında olduğunu söyleyenler, “nesî” uygulamalarını hesaba katmadan ve hicri/miladi değiştir otomatiğine bağlı olarak bunu ifade etmektedirler. Hâlbuki realite bundan çok farklıdır. Öncelikle o günkü insanların, hangi yıl ne kadar süreliğine zamanla oynadıklarını net olarak tespit etmek imkansız denecek kadar zordur. Ayrıca Mekke […]

Ka’b İbn-i Eşref niçin öldürüldü?

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Medine’ye hicretten sonra Medine’de bulunan gruplarla onların da rızasıyla bir anlaşma yaptı. Bu anlaşmayla yıllarca savaşlardan bunalan Medine, sulhun, güvenin, huzurun ve emniyetin merkezi haline geldi. Fakat müşrikler, Yahudiler ve münafıklar, Efendimiz’i ve ashabını hazmedemiyor ve en şiddetli şekilde eziyet edip rahatsızlık veriyorlardı. Bunlara karşılık Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve […]

İlk dört halifenin hilâfete liyakatleri ve hilâfet sıraları

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) ile Çihâr-ı Yâr-ı Güzin arasında derin bir münasebet vardı ve Efendimiz bu münasebeti değerlendirerek kendisinden sonra hilâfetle insanları idare edecek bu dört büyük halifeyi o üstün firasetiyle sezmişti. Hatta bunun da ötesinde şunu ifade etmek mümkündür: Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Allah’ın bildirmesiyle kendisinden sonra gelecek olan bu dört sadık […]

Sünnet, Kur’ân gibi korunmuş mudur?

Sünnet’in Korunmuşluğu Dinin yarısını teşkil eden Sünnet, şek ve şüpheye mahal bırakmayacak ölçüde, en mevsûk kanallardan, olabildiğine hassas ve kılı kırk yaran muhakkik zatlar tarafından, hem de ta sahabe, tâbiûn ve tebe-i tâbiîn döneminden başlayarak kaydedilmiş, ezberlenmiş, muhafazaya alınmış ve sonra da harfi harfine nakledilmiş, kitaplara geçmiş ve bu günlere gelip ulaşmıştır. Sünnet; Kur’ân’dan sonra […]