Browsing category

Sahabe

Ehl-i Beyt’in anası Hz. Fâtıma’nın (r.anhâ) son günü

Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) kızı, ciğerparesi, cennet hanımlarının efendisi, Ehl-i Beyt’in annesi Fâtımatü’z-Zehra (radıyallahü anhâ), babasının gölgesinde, sıkıntılarla dolu da olsa mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamışdı. Babasının vefatı, onu çok üzmüş, adeta kolunu kanadını kırmıştı. Tek tesellisi, yakın zamanda O’na kavuşacağı müjdesiydi. Adeta gözleri ufukta Hak emrinin yerine gelmesini bekliyordu. Bu ayrılık […]

Hudeybiye Anlaşması ve Hz. Ömer’in Feveranları

Hudeybiye Anlaşması Maddeleri Süheyl İbn Amr ve arkadaşları yeniden Mekke’ye dönmüş ve Hudeybiye’de gördükleri manzarayı olanca açıklığıyla Kureyş’e anlatmaya başlamışlardı. Arkadaşlarının öldürüldüğü haberi gelir gelmez her bir sahabînin aldığı tavırdan ve Allah Resûlü’nün beyat davetine icabet etmedeki süratlerinden oldukça etkilenmiş, bütün imkânsızlıklara rağmen savaşma konusundaki kararlılıklarından da ciddi manada çekinmişler ve gördüklerini arkadaşlarına anlatmışlardı. Müslümanların […]

Hz. Zeyneb’in Izdırap Dolu Hicret Yolculuğu

Habîb-i Ekrem’in damadı olmasına rağmen Ebu’l-Âs da Mekkelililerin genel havasına kapılmış, yapılan baskılardan kendini sıyırıp alamamış ve Ebû Cehil’in başını çektiği ordu ile Bedir’e savaşmaya gelmişti. Gerçi haklı olduğu bir taraf da yok değildi; zira o günkü Mekkeliler, bilhassa Hazreti Abbâs ve Ebu’l-Âs gibi Allah Resûlü’ne akraba olanlar üzerinde daha çok baskı kurmuş, Bedir gibi […]

Uhud’un ilk şehidi: Abdullah İbn-i Amr İbn-i Haram (ra)

Hicretin üçüncü yılı, Şevval’in on üçü. Perşembe akşamı. Medine’de bir heyecan var. Yarın Uhud’a çıkılacak. Her evde hazırlık yapılıyor cephe için. Her hanede farklı hikayeler yaşanıyor. Hanelerin duvarları birbirinden farklı konuşmalara şahit oluyor. Kimi, anne babasıyla vedalaşıyor kimi evlatlarıyla. Beyler, hanımlarıyla vedalaşırken, küçük kızlar, çocuklar, babalarının ayaklarına yapışmış ağlıyor: “Baba! Baba! Gitme ne olur!” Ne […]

Hz. Kâ’b İbn-i Mâlik: Doğruluğumla Kurtuldum!..

Bazı kimseler, hatalarını kabul etmeye bir türlü yanaşmazlar; ya atf-ı cürümlerde bulunur, başkalarını suçlarlar ya da zorlayıcı sebepler ve olmadık bahaneler sıralayarak işin içinden sıyrılmaya çalışırlar. Oysa, bir suç işlemek veya bir günaha girmek kötüdür, çirkindir; fakat, o suça veya günaha mazeret bulma istikametinde beyanda bulunmak daha kötü ve daha çirkindir. Hatanın hoşgörülmesi ya da […]

Tebliğ Hizmetinde Ashâbın Fedakârlıkları

Ashâb Kelimesini Mânâsı Ashâb, “sahâbî” kelimesinin çoğulu olarak, sahabîler demektir. Sahâbî kelimesinin mânâsı ve kime sahâbî denileceği mevzuunda en tercihe şayân görüş, Hâfız İbn Hacer’e ait olanıdır. Ona göre sahâbî: “Allah Resûlü’nü (sallallâhu aleyhi ve sellem) görüp, az dahi olsa sohbetine eren, O’nu dinleyen ve bu ahd ü peymân içinde vefât eden mü’min insandır.”[1] Bazıları, […]

Dünyanın Değiştiremediği Emîn İnsan Hz. Ebû Ubeyde İbn-i Cerrâh (ra)

Ebû Ubeyde bin Cerrah, her zaman emniyet telkin etmiş, emanet sıfatıyla yaşamış ve Hristiyanların dahi gönlüne taht kurmuş bir rabbaniydi. Hazreti Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ashâbı birer yıldız gibidir. Bu yıldızlardan hangisine tutunursak bizi Cennet’e götüreceği muhakkaktır. Bu, bizzat Allah Resulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) müjdesidir. Gökyüzünde milyarlarca yıldızın varlığından bahsedilmektedir. Ama her yıldızın […]

En Geniş Cadde ve En Selametli Yol: Sahabe Mesleği ve Özellikleri

Rasûl-ü Ekrem (aleyhissalâtü vesselâm) Efendimiz’in sohbetine katılıp onun boyasıyla boyanma şerefine eren, ölümü göze almadan imanlarını izhar edemeyecekleri zorlardan zor bir dönemde İslam’a sahip çıkan, bir ömür boyu şakacıktan da olsa yalana asla tenezzül etmeyerek sıdk ve sadâkatle dine hizmet eden ve böylece Peygamberlerden sonra insanların en seçkinleri ve faziletlileri olma pâyesini kazanan Ashâb-ı Kirâm […]

HZ. ÖMER’İN GELİŞİ VE İBN ERKAM’IN EVİNDEN ÇIKIŞ

Bir Çarşamba akşamıydı. Efendiler Efendisi, İbn Erkam’ın evinde bir akşam ellerini kaldırmış; dua dua yalvarıyordu. O kadar içten ve ısrarcıydı ki, bu durum yanındakilerin gözünden kaçmadı. Karıncalanmış avuçlarını semaya kaldırıp gözlerini semaya dikmiş, içtenlikle şöyle dua ediyordu: – Allah’ım! Şu iki adamdan hangisi daha sevimliyse onunla dinini aziz kıl: Ömer İbn Hattâb ve Amr İbn […]

Hicret Öncülerinden: Ümmü Habîbe

Mekke müşrikleri peygamberimize inanmamakla kalmıyor, iman edenleri de O’na inanmaktan ve mümince yaşamaktan alıkoymaya çalışıyorlardı. Bunun için her yolu deniyor her türlü işkenceye başvuruyorlardı. Halbuki insanın en tabii haklarından bir tanesi inanç özgürlüğüydü. Herkesin inandığı gibi yaşamasından daha tabii şey düşünülemezdi. Fakat inkârla tabiatları yozlaşmış ve insanlığını kaybetmiş kimselere bunu anlatmak hiç de kolay değildi. […]