Browsing category

12-Zilhicce

“Ey insanlar! Müslümanlara karşı dilinizi tutun!” (22 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün günlerden Perşembe. Sabahleyin Muarres’ten yola çıkan Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellem), Medine’yi görünce bulunduğu tepede üç defa tekbir getirdi. Sanki Kâbe’nin firakını unutturan bir vuslat yaşıyor gibiydi ve ardından da şunları söyledi: “Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun şeriki de yoktur! Mülk O’nundur; hamd de O’na mahsustur! Hem O, herşeye kâdirdir. Rabbimize dönenleriz, tevbekârlarız, […]

Efendimiz (sas) Muarres’te (21 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün, günlerden Çarşamba. 7 gündür hareket halinde olan Allah Resûlü ve hacılar, artık Medine yakınındalar. Bathâ denilen yere geldiğinde Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), devesi Kasvâ’yı durdurdu ve burada indi.[1]Halbuki hedeflerindeki şehir Medine, bir nefeslik mesafede duruyordu!  Daha önceden de hatırlanacağı üzere “Muarres” de denilen Bathâ, Hazreti Cebrâil’in gelip de “Sen mübarek bir vadidesin!” […]

Hum’da Sahabeye Hitap (18 Zilhicce 10 Hicrî)

Zilhicce’nin 18’ine denk gelen pazar günü Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Cuhfe yakınlarında bulunan ve adına “Hum” denilen mevkide idi. Öğle sıcağının bastırmaya başladığı sıralardı ve Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), burada konaklama emri verdi. Öğlen vakti geldiğinde ezan okunmuş, ancak ezanın akabinde insanlara “Namaz toplayıcıdır!” manasında “es-Salâtü Câmia!” şeklinde bir ilan yapılmıştı. Yeni bir […]

Allah Resûlü (sas) Medine Yolunda (15 Zilhicce 10 Hicrî)

Yüz bini aşkın sahabisiyle haccı bitiren ve dün veda tavafını gerçekleştiren Allah Resûlü için bugün sabah namazının akabinde yeni bir yolculuk başlamıştı. On günlük Mekke günleri geride kalmış ve 23 yıldır temsil ve tebliğ ettiği davayı dünyanın dört bir yanına taşıyacak olan cemaatinin kıvamını adeta teftiş eden Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), sebepler planında bir […]

Efendimiz’in (sas) Veda Tavafı ve Kâbe’ye Son Bakışı (14 Zilhicce 10 Hicrî)

Gece Ten’im’de ihrama giren Âişe Validemiz, kardeşi Hazreti Abdurrahmân ile umrelerini bitirmiş ve sabaha doğru Ebtah’a gelmişlerdi. Gecelerinin çoğunu ayakta ve kulluk hâlinde geçiren Resûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem), onların gelişini görür görmez, umrelerini kastederek “Bitirdiniz mi?” diye sordu. “Evet!” cevabını alır almaz da hareket emrini verdi; Kâbe’ye gidiyorlardı! Sabah vaktinden önce varmışlardı. “Benî […]

“Muta”nın Haramlığının Tekrar Hatırlatılışı (14 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün veda tavafını yapan ve ihram namazını kılan Allah Resûlü, namaz sonrasında uyarılarına devam etti; cemaatini son bir defa daha kontrol eder gibi bir hâli vardı. Toplumun kanayan yaralarını yeniden gündeme getiriyor ve dün ile bugünün arasındaki farkı ortaya koyup yeniden eskiye dönmemek için insanları ikaz ediyordu. Namaz konusunda duyarlı olmayı ifade etmiş ve hemen […]

“Ey Allah’ın Resûlü! Nedir o büyük olan günahlar?” (13 Zilhicce 10 Hicrî)

Bugün, “nefr-i âhir” veya “nefr-i sâni” denilen bayramın dördüncü ve son günü. Aynı zamanda bugün, teşrik tekbirlerinin de son günü. Yine bugün, şeytan taşlama ameliyesinden sonra hac menâsikinin son bulacağı ve dönüş için Minâ’dan ayrılığın başlayacağı gün. Onun için diğer günlerden farklı olarak bugün cemerâta, sabah namazından sonra çıkıldı ve ardından Minâ’daki kalabalık, yönünü yine […]

“Öyleyse sen, Ten’im’e git ve oradan umreye niyetlen!” (13 Zilhicce 10 Hicrî)

Allah Resûlü, Muhassab’da bir miktar dinlenmek için çadırına geldi. Orada boynu bükük vaziyette Âişe Validemiz’i gördü. “Yâ Resûlallah!” diyordu. “Arkadaşlarım hem hac hem de umre yapmış olarak dönecekler! Halbuki ben, (umre ile hacca birlikte niyet ettiğim halde hastalığım sebebiyle) sadece hac yapmış olarak dönüyorum! Böyle olur mu?” Bilindiği üzere bundan dokuz gün önce Serif’te ay […]

“Allah’ım ashabımın hicretlerini tamamla!” (13 Zilhicce 10 Hicrî)

Allah Resûlü, bugün Mina’dan ayrılmış ve Ebtah’a gelmişti. Kendisine, Sa’d İbn-i Ebî Vakkâs’ın hastalandığını haber verdiler. Şiddetli baş ağrısı yaşadığı ve artık bu hastalıktan kurtulamayacağını düşündüğünü söylüyorlardı. Hiç vakit kaybetmeden çıktı ve çadırına gelerek, aynı zamanda anne tarafından yakın akrabası olan ve bu yönüyle kendisine”dayı” dediği Hazreti Sa’d’ı ziyaret etti.  Vefanın mücessem halini karşısında gören […]

Efendimiz’in (sas) Mina’daki Son Hutbesi (12 Zilhicce 10 Hicrî)

Mina’da bulunan Allah Resûlü, kuşluk vakti geldiğinde devesi Kasvâ’nın hazırlanmasını emretti ve ona binerek cemrelerin yanına gelip durdu.  Az önce Cibrîl-i Emîn ile buluşan ve ondan Nasr Sûresi’nin alan İnsanlığın Emîni’nin, kendilerine tebliğ ettiği âyetleri dinleyen ashâb-ı güzîn, şüphesiz ki bu duruşun ifade ettiği manayı anlamakta gecikmediler; Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), kendilerine hitâb […]