Browsing category

16. Yıl

“Onların bize karşı bir saldırganlık arzusu yoktur!” (9 Şevval 3 Hicrî)

Medine’ye saldırmak için yola çıkan Mekke ordusuna komutanlık yapan Ebû Süfyan, Ebvâ’ya vardığında Amr İbn-i Sâlim ve arkadaşlarının bir gün önce Mekke’ye gittiklerini haber aldı ve “Allah’a yemin ederim ki onlar Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) gitmiş ve hareketimizi O’na haber vermişler, O’nu sakındırmışlar ve sayımızı O’na bildirmişlerdir. Onlar şimdi kalelerine sığınırlar. Öyle görünüyorki biz […]

Hz. Abbas’ın (ra) Mektubunun Efendimiz’e (sas) Ulaşması (8 Şevval 3 Hicrî)

Habeşistan hicretinin ardından yaşanan gelişmeler göstermişti ki müşriklerin, Müslümanlara tahammülsüzlüğü sadece Mekke ile sınırlı değildi. Onlar, Allah’ın nurunu söndürmeyi hedefliyor ve yeryüzünde nefes alıp veren hiçbir Müslüman kalmasın istiyorlardı. Bu yüzden her nereye giderlerse gitsinler Müslümanlar için en büyük tehdit ve tehlike, Mekkelilerdi. Nitekim hicretten sonra Medine’deki gayr-i Müslim gruplara gönderdikleri ültimatom mektupları ve komşu […]

Hz. Hasan (ra) İçin Akika Kurbanı Kesilmesi (22 Ramazan 3 Hicrî)

Çocuk anne babaya ihsan edilen göz nuru, gönül süruru bir nimettir. Bu nimete şükür amacıyla kesilen kurbana akika denir. Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ait sünnetlerdendir. Faziletli olan doğumun yedinci gününde kesilmesidir. Kesimden sonra çocuğun başını tıraş ettirmek, çıkan saçın ağırlığınca altın ve gümüş tasaddukta bulunmak da Efendimiz’e ait başka bir uygulamadır. İsmin de yine […]

Efendimiz’in (sas) İlk Defa İ’tikafa Girişi (20 Ramazan 3 Hicrî)

İ’tikaf, Peygamber Efendimiz’in ömrünün sonuna kadar hiç terketmediği bir ibadet ve kuvvetli bir sünnettir. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) her Ramazanda on gün i’tikâfa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i’tikâfa girdi.” Hz. Enes (radıyallahu anh) bu durumu şöyle izah etmektedir: “Allah Resulü, Ramazan’ın son on gününde i’tikâfa girerlerdi. Fakat […]

Hz. Hasan’ın (ra) Doğumu (15 Ramazan 3 Hicrî)

Kızı Hazreti Fatıma’nın hamile olduğunu öğrenen Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm) kendisiyle yakından ilgileniyordu. Doğum günleri yaklaştıkça ilgisi daha da artmıştı. Sık sık evine gidip ziyaret ediyor, hâl hatırını sorup dua buyuruyordu. En son gelişinde yanında bulunanlara Fâtıma doğum yapar yapmaz kendisine haber vermelerini ve O gelmeden önce çocuk için bir şey yapmamalarını sıkı sıkı tembih […]

Hz. Hafsa (r.anha) İle Evlilik (Şaban Hicrî 3)

Medîne’ye hicret edeli otuz ay olmuştu. Bugünlerde Hazreti Ömer’in bir derdi vardı; Bedir sonrasında damadı Huneys İbn-i Huzâfe vefat etmiş ve kızı Hafsa dul kalmıştı. Onu bir an önce evlendirmek istiyordu!  Hazreti Hafsa da aynen Hazreti Fâtıma gibi risâletten beş yıl önce dünyaya gelmişti. Mekke günlerinde Huneys İbn-i Huzâfe ile evlenmiş, sonra da Medîne’ye birlikte […]

Mâide Sûresi 11. âyetin nuzûlü (17 Rebiülevvel Hicrî 3)

Hicretin üçüncü yılında Benû Sa’lebe ve Muhârib kabilelerinin hazırlık yaptıkları, ansızın Medine’yi kuşatmak ve Müslümanların mallarını yağmalamak istedikleri bilgisi Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) ulaşmıştı. Böylesi durumlarda Medine sakinlerinin güvenliklerini sürdürmek, huzur ve barışı devam ettirmek isteyen Efendimiz, çok hızlı, tedbirli ve temkinli hareket eder ve tehlikeyi büyümeden bertaraf ederdi. Bu sefer de öyle olmuş […]

Dü’sûr İbn-i Hâris’in suikast girişimi (17 Rebiülevvel Hicrî 3)

İslâm’ın akılları hayrette bırakan hakikatleri ve Allah Resûlü’nün herkesi kendisine hayran bırakan hâl, hareket ve ahlâkı karşısında batıl inançlarını muhafaza etmenin yolunu bulamayan müşrik Arap kabileleri sürekli kavgaya başvuruyor ve çözümü şiddette arıyorlardı. Bunun içinde sürekli fırsat kolluyor, Müslümanları tuzağa düşürmenin ve Medine’ye sinsice saldırmanın planlarını yapıyorlardı. Hicretin üçüncü yılında Benû Sa’lebe ve Muhârib kabilelerinin […]

Efendimiz (sas) Gatafân/Zû Emerr yolunda (13 Rebiülevvel Hicrî 3)

Benî Nadîr’in en erzel adamı ve şeytanı Ka’b İbn-i Eşref, anlaşmaya rağmen hiç rahat durmuyor ve sürekli insanları Müslümanlar aleyhine kışkırtıyordu. Bu maksatla diyar diyar geziyor ve okuduğu şiirlerle zaten hased ve hazımsızlık çukurunda debelenen kabileleri Medine’ye saldırtmaya çabalıyordu. Sık sık kapısını çaldığı bir yer de Gatafan ve Gatafan’a bağlı kabilelerdi. Düşmanlıklarına Ka’b’ın da tahrikleri […]

Müslümanları Müdafaa Adına Medine’den Hareket

Efendimiz’in (aleyhissalâtu vesselâm) hicretiyle Medine’nin huzura kavuşması, tabii seyir içerisinde bölgede bir güç merkezi haline gelmesi, çevredeki kabilelerle kurulan diplomatik münasebetler ve kazanılan zaferler, Mekke dışındakilerin de dikkatini çekmeye başlamıştı. Üstelik buna bir de değişik hesaplar peşinde koşan münafıkların ve Mekkelilerin kışkırtmaları da dâhil olunca eline kılıcı alan Medine’ye saldırmanın planlarını yapmaya başlıyordu. Hepsinin de […]