Browsing category

09-Ramazan

Fıtır Sadakasının Vacip Oluşu (28 Ramazan 2 Hicrî)

Ramazan’a has infak ve ibadet çeşitlerinden birisi de “Fıtır sadakası”dır. Türkçemizde öteden beri “fitre” olarak adlandırılan bu sadaka çeşiti; Allah’ın insana yaşama, Ramazan ayını idrak etme, onun bereketinden istifade etme imkânını vermesine karşılık infak türünden bir şük­randır. Fıtır sadakasına “baş zekâtı” veya “beden zekâtı” da denmektedir. Bu isimlendir­meler onun şahsa bağlı, yani her şahıs başına […]

Hz. Rukayye’nin (r.anha) Vefatı (23 Ramazan 2 Hicrî)

Medine’ye hicret ettikten sonra aradan on altı ay geçmişti. Her şey çok güzel giderken Hz. Rukayye (radiyallahü anha) kızamık hastalığına yakalandı. Hastalığı gittikçe ağırlaşıyordu. O sırada Kureyş kervanını kontrol altına almak için hazırlanan Allah Resûlü, kızını ziyaret ettikten sonra Hazreti Osman ve Üsâme İbn-i Zeyd’e kendisiyle ilgilenmeleri için Medine’de kalmalarını emretti. Hastalığı gittikçe ağırlaşan annemiz, […]

Seyer’de Bedir Ganimetlerinin Taksimi (22 Ramazan 2 Hicrî)

Dün, Medine’ye dönmek için Bedir’den hareket eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Seyer isimli yere gelince konaklama emri verdi. Konaklama sırasında Bedir’de elde edilen ganimetleri, askerler arasında bölüştürdü. Kendisine verilen vazifelerden dolayı Bedir’e iştirak edemeyen sekiz sahabiye de pay verildi. Bedir ganimetlerinden Allah Resûlü’ne düşen pay Ebû Cehil’in devesi ve Münebbih İbn-i Haccac’ın “Zülfikar” […]

“Esirlere hayırla muamele edin!” (21 Ramazan 2 Hicrî)

Bedir’den Medine’ye doğru hareket edilecekti. Ashâbın elinde 70 esir vardı. Yol uzundu, hava sıcaktı ve binekte azdı. Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), askerlerine döndü ve “Esirlere hayırla muamele edin!” tavsiyesinde bulundu. Kendisini yok etmek için Bedir’e kadar gelen bu insanların da gönlüne girmek istiyordu. O’nun tavsiyeleri ashab için emirdi. Bunun üzerine sahabe attan indi ve […]

Müşriklerin Ölülerine Sesleniş ve Bedir’den Ayrılış (21 Ramazan 2 Hicrî)

Bedir savaşı biteli üç gün olmuştu. Efendimiz, atını hazırlayıp yola koyulmadan önce, ölü vaziyette yerde yatan ve yakınlarının gömmeden Bedir’de bırakıp kaçtığı müşriklerin elebaşlarının olduğu yere geldi. O’nun müşrik de olsa insana Yaradandan ötürü bir saygısı vardı. Hepsini bir kuyuya defnettirdi ve ardından da kendilerine şöyle hitap etti:  – Ey filan oğlu falan! Ey Ebû […]

Bedir Harbi ve Zaferi (17 Ramazan 2 Hicrî)

Müslümanları yok etmek için yola koyulan Mekkeliler, Allah Resûlü’nün geri dönün çağrılarına olumlu karşılık vermeyince iki taraf arasında, artık kaçınılmaz hale gelen Bedir savaşı vuku buldu. Sabah erken saatlerde başlayan savaş toplamda üç saat sürdü. Varlık mücadelesi veren İslam ordusu, sayıca birkaç kat az olmalarına rağmen Allah’ın yardımıyla İslam tarihinin en manidar zaferini kazandılar. 14 […]

Bedir’e İnen Sekine (16 Ramazan 2 Hicrî)

Allah Resulü, ordusu ile Bedir’e varmış ve konaklamıştı. Bu arada, Bedir’de tatlı bir yağmur başlamıştı ve bu, gelecek zafer öncesinde âdeta tatlı bir rahmet müjdesi gibiydi. Mü’minler için, rahmetin sağanak olup yağacağının müjdesiydi. Elbette aynı yağmurdan karşı tarafın olduğu yer de etkilenmişti. Bir farkla ki onlar, giderek şiddetlenen bu yağmur sebebiyle perişan olmuş ve bulundukları […]

Bedir’e Varış ve Ordunun Konuşlanması (16 Ramazan 2 Hicrî)

Mekke ordusu ile müslümanlar, birbirine çok yaklaşmış ve buluşacakları yer, Bedir ola­rak kesinlik kazanmıştı. Öyleyse bir an önce oraya gidip karargah kurarak yerleşmek gerekiyordu. Efendimiz, ashabıyla birlik­te Bedir’e geldi ve konaklama emri verdi.  Hubâb İbn-i Münzir genç bir sahabi idi. Konaklanan yerin uygun olmadığını düşünüyordu. Ancak zaman ve mekan açısından ortada, isti­şarenin hakkını vermeyi ve […]

Kervan mı Mekke Ordusu mu? (14 Ramazan 2 Hicrî)

Müslümanlara ait gasp edilmiş malları taşıyan ve geliri Müslümanlara karşı bir savaşı organize etmekte kullanılacak Kureyş kervanını kontrol altına almak için Medine’ye hareket eden Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem), Zefiran’da konakladı. Bu sırada Mekkelilerin kervanı korumak için tam teçhizatlı bir orduyla yola çıktığını ve Ebû Süfyan’ın da kervanın yolunu değiştirdiğini haber aldı. Yola devam etmeden […]

Nöbetleşe Binilen Deve ve Efendimiz’in (sas) Duruşu (12 Ramazan 2 Hicrî)

Bugün, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Sükyâ denilen yerden Kureyş kervanını kontrol altına almak için üç yüz onu aşkın sahabi ile birlikte yola çıkmıştı. Yanlarında sadece iki tane at, yetmiş tane de deve vardı. Nöbetleşe binerek yol alıyorlardı. Efendiler Efendisi de ashâbından farklı değildi; aynı deveye Hz. Ali ve Ebû Lübâbe ile nöbetleşe biniyordu. Hz. […]