Browsing category

03-Rebiülevvel

Selmân-ı Fârisî’nin Efendimiz’le (sas) buluşması (9 Rebiülevvel Hicrî 1)

Medine’de, O’nun gelişini heyecanla bekleyenlerden biri de, Selmân-ı Fârisî idi. İran topraklarından çıkmış; gerçek dini bulma adına önce Şam’a, daha sonra da sırasıyla Musul, Nusaybin ve Ammûriye’ye gelerek hakikat arayışını devam ettirmişti. Her uğradığı yer, onu aradığına bir miktar daha yaklaştırıyordu. En son Ammûriye’de yanında kaldığı papazın: – Buralarda, bizim gibi seni emanet edebileceğim kimse […]

Düşmanlık Andı (9 Rebiülevvel Hicrî 1)

Medine’de, Huyey İbn Ahtab ve Ebû Yâsir adında iki kardeş vardı. Her ikisi de, Tevrat ilmine vâkıf kimselerdi. Gelecek bir Nebi hakkında malûmat sahibi olan bu kardeşler, Efendimiz’in yakınlarına geldiğini duyunca merakla yola düşmüş; Kuba’ya kadar gelmişlerdi. Henüz sıcakların yeni başladığı kuşluk vaktiydi. Konakladığı yeri öğrendiler; çok geçmeden Amr İbn Avf oğullarının yurduna geldiler. İmanla […]

Efendimiz’in (sas) Mescid-i Kuba’yı İnşası (9 Rebiülevvel Hicrî 1)

Allah Resûlü’nden (sallallahu aleyhi ve sellem) önce hicret etmiş muhacirlerin büyük bir çoğunluğu da Kuba’da kalıyordu. Muhacirler burada bulundukları süre içinde Amr İbn-i Avf oğullarına ait hurma kurutulan boş bir arsayı cemaatle namaz kılmak için kullanıyorlardı. Hazreti Ebu Huzeyfe’nin azatlı kölesi Hz. Salim de burada onlara imamlık yapıyor ve beş vakit namaz kıldırıyordu. Dün (8 Rebiüelevvel […]

Kuba’da ilk hamle; ilk dershanenin açılışı (8 Rebiülevvel Hicrî 1)

Bugün, Allah Resûlü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) hicret diyarında, Kuba’da geçirdiği ilk gün. 100 deve için peşine düşen kiralık katilleri geride bırakıp Kuba’ya varan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), bir müddet dinlenip sekiz günlük yol yorgunluğunu attıktan sonra kendi medeniyetini inşa adına hemen harekete geçmiş ve ilk hamlelerinden biri de “Menzilu’l-Uzzâb” yani “bekarlar evi” […]

İlk söz; “Selamı yayınız…” (8 Rebiülevvel Hicrî 1)

Allah Resûlü’nün hicret yolculuğu bugün son bulmuş ve O, Kuba’ya varmıştı. O’nun gelişini haber alan Yahudilerin büyük ve meşhur bilgini Husayn (Abdullah İbn-i Selam), kitaplarında gelişi ve vasıfları haber verilen Son Nebî’nin o olup olmadığını anlamak için hemen koşmuş gelmiş ve Allah Resûlü’nün simasını görür görmez Müslüman olmuştu. Bu sırada o Allah Resûlü’nün Medine’de ilk […]

“Vallahi de bu yüzde yalan yok!” (8 Rebiülevvel Hicrî 1)

Abdullah İbn Selâm, iyi bir Yahudi âlimiydi. Nesebi, Hz. Yûsuf ve dolayısıyla da Hz. Yakub’a (aleyhimü’s-se­lam) kadar dayanıyordu. İsrailoğulları arasında neş’et et­miş ve medeniyete beşiklik yapmaya hazırlanan Medine civarın­daki üç büyük Yahudi kabilesinden birisi olan Benî Kaynukâ arasında dünyaya gelmişti. Babası Selâm da, dedesi Hâris de iyi bir Yahudi âlimiydi; dolayısıyla o da iyi bir […]

Efendimiz’e (sas) Kuba’da ilk ikram (8 Rebiülevvel Hicrî 1)

Sekiz gündür yollarda olan Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) yorgundu. Oturunca Hz. Külsüm (radıyallahu anh), hemen bir şeyler ikram etmek istedi. Bunun için yanında duran hizmetçisine: “Ey Necîh! Misafirlerimize taze hurma getir.” dedi. Hizmetçinin isminin “Necîh” olmasından tefeülde bulunan Allah Resûlü, Hz. Ebu Bekr’e dönerek, “Necahna! (Kurtulduk, başardık) Ya Ebâ Bekr!” buyurdu. Hizmetli Necîh, […]

Efendimiz (sas) Kuba’da (8 Rebiülevvel Hicrî 1)

Bugün Allah Resûlü ve beraberindekilerin hicret yolculuklarının son bulduğu ve Kuba’ya vardıkları gün (8 Rebiülevvel Pazartesi Hicrî 1). Allah Rasûlü, Hz. Ebu Bekr’le beraber hicret yolculuğuna çıkalı sekiz gün olmuştu. Günlerdir O’nu bekleyen Ensar ve Muhacir, dua ve sabırla geleceği anı bekliyor ve yollarını gözetliyorlardı. Kutlu yolcuların gelişi gecikmişti. Her gün sabahın ilk ışıklarıyla “Harratu’l-Usbe”nin […]

Efendimiz’in (sas) Medine’de ilk namazı (8 Rebiüelevvel Hicrî 1)

Bugün hicret yolculuğunun sekizinci günü (8 Rebiülevvel Pazartesi Hicrî 1). Sabah namazı vaktinde Medine sınırlarına ulaşan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), beraberindekilerle Medine’deki ilk namazını (sabah namazı) kıldı. Namaz kıldıkları ilk yer, Evs kabilesinin Benî Üneyf koluna aitti. Daha sonra buraya Mescid-i Musabbah veya diğer ismiyle Mescid-i Benî Üneyf adında küçük bir mescid inşa […]

Ebû Evs’in hassasiyeti (7 Rebiülevvel Hicrî 1)

Arc denilen yerden geçen yolları, artık Kuba’ya yaklaşmıştı; meşakkatli yolculuk son bulmak üzereydi. Ancak, bindikleri develer yorulmuş; adımları bir hayli yavaşlamıştı. Bu sebeple, Hz. Ebû Bekir’le Efendimiz aynı deveye binip; yorulan deveyi dinlendirmek maksadıyla yollarına öylece devam ediyorlardı. Yolda, Ebû Evs Temîm İbn Hacer adında birisiyle karşılaştılar. Onların bu hâlini gören Ebû Evs, hemen bir […]