“Öyleyse sen, Ten’im’e git ve oradan umreye niyetlen!” (13 Zilhicce 10 Hicrî)
Allah Resûlü, Muhassab’da bir miktar dinlenmek için çadırına geldi. Orada boynu bükük vaziyette Âişe Validemiz’i gördü. “Yâ Resûlallah!” diyordu. “Arkadaşlarım hem hac hem de umre yapmış olarak dönecekler! Halbuki ben, (umre ile hacca birlikte niyet ettiğim halde hastalığım sebebiyle) sadece hac yapmış olarak dönüyorum! Böyle olur mu?” Bilindiği üzere bundan dokuz gün önce Serif’te ay […]