Browsing category

Risalet Günlüğü

Hz. Hadîce (r.anhâ) Validemizin Vefatı (10 Ramazan Risaletin 10. Yılı)

Hadîce annemiz evlendikten sonra her daim Efendimiz’in yanında olmuş, her biri birbirinden çetin bela ve musibetleri O’nunla birlikte göğüslemişti. Ömrünün son demlerinde çok ağır şartlar altında boykota ve sürgüne muhatap olmuştu. Artık vücudu iyice yorulmuş ve hastalanmıştı. Allah’ın yardımıyla boykot yılları bitmiş ve dokuz ay geçmişti.  Allah Resûlü, hasta eşini ziyaret etmek için kaldığı yere […]

Taif Heyetinin Medine’ye Gelişi (9 Ramazan 9 Hicrî)

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Huneyn sonrası o güne kadar Müslümanlar aleyhine yapıp ettiklerine karşılık Taif’i kuşatmış ve bir müddet sonra da kuşatmayı kaldırmıştı. Onların kendi hür tercihleriyle İslâm’a girmelerini istiyordu. Kuşatma sırasında bazı silahların yapımını ve kullanımını öğrenmek için Cüreş’te bulunan Urve İbn-i Mes’ud, kuşatma bittikten sonra dönmüş ve Taif’te yaşanan hadiseleri haber almıştı. […]

Benî Gâmid Heyetinin Medine’ye Gelişi (8 Ramazan 10 Hicrî)

Benî Gâmid, Kahtan’ın soyundan gelen Ezd kabilelerindendi. Benî Gâmid temsilcileri, hicretin 10. yılında, Ramazan ayında Medine’ye Peygamberimiz’in yanına geldiler. On kişi idiler. Bakiyyu’l-Garkad’a indiler. Üzerlerinde en güzel elbiseleri vardı. Daha sonra Efendimiz’in yanına gittiler. İçlerinden yaşça en küçük olanını, hayvanlarının, ağırlıklarının yanında arkada bırakmışlardı. Ancak o kimse, uyuyakalmıştı. Bunu fırsat bilen bir hırsız gelip temsilcilerden […]

Amca Ebû Tâlib’in Vefatı (7 Ramazan Risaletin 10. Yılı )

Risalet öncesi ve sonrası her daim desteğiyle Efendimiz’in yanında olan amca Ebû Tâlib, boykot yıllarında iyice zayıflamış, boykottan çıktıktan sonra da hastalanmıştı. Yaşı da sekseni aşmıştı. Öyle görünüyordu ki, bu hastalıkla birlikte ebedî âleme göç edecekti. Hastalık haberi Mekke’ye de yayılmış, ziyaret için yanına gelenlerin sayısı her geçen gün artıyordu. Onlardan birisi de Efendimiz’di (sallallahu […]

Medine’de Kuraklık ve Yağmur Duası (6 Ramazan 6 Hicrî)

Hicretin 6. yılının Ramazan’ına Peygamber Efendimiz ve Medine halkı kuraklığın gölgesinde girmişti. Allah Resûlü Cuma namazını kıldırdıktan sonra mübarek ellerini açmış ve üç defa “Al­lah’ım, bize rahmetini gönder!” diyerek dua etmişti. Bunun üzerine ashâbından Hz. Ebû Lübâbe ayağa kalkmış ve “Yâ Resûlallah, ambarda hurma var. Yağmur yağarsa zarar görebiliriz!” demişti. Ebû Lübâbe kıtlık ve kuraklığında […]

Muhacir ile Ensar Arasında Muahat İlanı (4 Ramazan 1 Hicrî)

Mekkeli muhacirlerin Medine’ye hicreti büyük oranda gerçekleşmişti. Ancak bu gelişmeyle birlikte Efendimiz’i (sallallahu aleyhi ve sellem), çözülmesi gereken birçok problem bekliyordu. Muhacirler toplamda yüz seksen altı aile olmuşlardı. Bu kadar insan nerede misafir edilecek ve maişetlerini nereden temin edeceklerdi? Bu problemi çözme adına Allah Resûlü’nün yaptığı ilk iş, Muhacirler ile Ensâr arasında kardeşlik (muahat) bağlarını […]

Hz. Fatıma’nın Vefatı (3 Ramazan 11 Hicrî)

Efendimiz’in ciğerparesi Hz. Fatıma, hastaydı ve hastalığı her geçen gün ağırlaşıyordu. Durumunun farkında olan Ehl-i Beyt’in annesi, bu günün müjdesini sevgili babasından tam altı ay önce almıştı. Yolculuğa çıkmaya hazırlıklıydı. Hastalığı sırasında kendisini hiç yalnız bırakmayan Hz. Ebu Bekir’in hanımı Esma bint-i Ümeys’e:  – Ben kadınlara yapılan cenaze merasiminden hoşlanmıyorum. Kadınlar kefene sarılıp götürülüyorlar. Vücut […]

Himyer Meliklerinin İslâm’ı Kabulü (2 Ramazan 9 Hicrî)

Yemen’in güneyinde Cened şehri ve civarında yaşayan Himyerîler, Habeş ve Sâsânî hâkimiyetiyle birlikte küçük beyliklere bölünmüştü. Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), İslam’a davet adına onlara, Hz. Ayyâş İbn-i Ebî Rebîa ile Hz. Muhâcir İbn-i Ebî Ümeyye’yi elçi olarak göndermişti.  Başta Hâris İbn-i Abdükülâl, kardeşleri Nuaym, Şürahbîl (Şüreyh), Nu‘mân, Meâfir ve Hemdân ile diğer bazı […]

Hz. Talha ile Hz. Zeyd’in İstihbarat İçin Gönderilişi (2 Ramazan 2 Hicrî)

Mekkeliler içerisinde Muhacirlerin mallarınında bulunduğu bir ticaret kervanını, Ebû Süfyan başkanlığında Şam’a göndermişlerdi. İki yıldır ortaya koydukları faaliyetler, onların bu kervanın gelirlerini Medine’ye saldırmak için kullanacaklarını gösteriyordu. Allah Resûlü kervanı kontrol altına almak ve Mekkelilere bu fırsatı vermek istemiyordu. Kervanın Şam’dan dönüş vakti yaklaşınca kervan hakkında bilgi toplamaları için Hicretin 2. yılı Ramazan ayının 2. […]

“Uhud bizi sever biz de onu!” (1 Ramazan 9 Hicrî)

Uhud’da yetmiş kişi şehit düşmüş ve Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) başta olmakla Müslümanlar ciddi şekilde yaralanmıştı. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu manzaranın insanların kalbinde Uhud’a karşı bir küskünlük oluşturmaması, vefasızlık ve uğursuzluk isnadında bulunulmaması için Tebük dönüşü Uhud’un eteklerinden geçerken, uzun uzadıya bu dağa bakmış ve ardından da ashâbına dönüp: “Uhud öyle […]