Browsing category

Unutulan Sünnetleri

Efendimiz’in (sas) Bir Hassasiyeti: Şevval Orucu

Ramazan-ı Şerif’ten sonra gelen ve ilk üç gününü Ramazan bayramı olarak kutladığımız Şevval ayında (ilk bayram günü hariç[1]) altı gün oruç tutmak, Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi aleyhi ve sellem) terk etmediği ve ashâb-ı kirâmı da tutmaları yönünde teşvik ettiği bir sünnetttir. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), Ramazan ile beraber Şevval ayında altı gün oruç […]

UNUTULAN SÜNNETLERDEN: “SADELİK” 2

Allah Resûlü sade bir hayat yaşadığı gibi ezvâc-ı tâhiratı, evlatlarını ve etrafında bulunan ashabını da sade yaşamaya davet ve teşvik ederdi. Bunun hadis külliyatında pek çok örneklerini vermek mümkündür. Ancak biz bu makalemizde birkaç örnek vermekle iktifa edeceğiz: Sadelikte Ezvâc-ı Tâhirâtı İkazı Hicretin 5. yılından sonra, Müslüman toplumun maddî şartları nispeten iyileşti. Bunun üzerine ezvâc-ı […]

Unutulan Sünnetlerden: “Sadelik”

Günümüzde tüketim çılgınlığı hem sadeliğin hem de insanî değerlerin önüne geçmiş, çevreyi ve hayatı tehdit eder hale gelmiştir. Daha rahat ve konforlu yaşam tutkusu, karaları ve denizleri kirletmekle kalmamış insanlığı da kirletmiş ve bitirme noktasına getirmiştir. Kur’ân, insanoğlunun bu sorumsuzluğuna ve şuursuzluğuna dikkat çekerken şöyle buyurur: “Allah’ın emir ve nehiylerini umursamayan; sadece kendi menfaat ve […]

İftar Verme Sünneti: Toplumsal Dayanışmanın En Güzel Göstergesi

Kur’ân ve Sünnet, Ramazan ayının diğer aylara farklılığını özellikle nazara verir ve mü’minleri bu bereketli zaman diliminde daha fazla ibadet u taata, iyiliğe ve sosyal dayanışmaya yönlendirir. Bu açıdan Ramazan ayı, sadece oruç ve Kur’ân ayı değil Allah ile irtibatı derinlikli bir şekilde gözden geçirme ve yıl içerisinde bırakılan eksikleri tamamlama ve bütün çeşitleriyle iyiliklerde […]

İlim ve Eğitime Destek Olma Sünneti

Fert ve toplumlar, ilim ile kemâle erer; maddi manevi terakki eder. Bu da ancak eğitim ve öğretim ile mümkündür. Ancak eğitim ve öğretim görmeye herkesin mali imkanları yeterli olmayabilir. Bu durumda imkânı olanlar ilim talebelerine sahip çıkmalı; eğitim müesseseleri açarak, yardım, burs ve ekstra infaklarıyla onları desteklemelidirler. Aksi takdirde ilim ve araştırmaya zekâ ve kapasitesi […]

Cennete Doğru Bir Yürüyüş: Hasta Ziyareti

İmtihanlarla dolu dünya hayatının bir gerçeği de hastalıklardır. Ve insanlar, hastalandıklarında tedavi sürecinde her türlü tıbbî tedbirin yanında ilgi ve alakaya, moral ve motivasyona, manevi desteğe de ihtiyaç duyarlar. Bu noktada “hasta ziyareti”, sıla-i rahmin, kardeşliğin ve komşuluğun hakkını verme, insanların iyileşme süreçlerine katkıda bulunma, yalnızlık, ümitsizlik, karamsarlık, isyan ve hatta intihar duygularına kapılmalarının önüne […]

Takdir Edici Yoldaş Olma Sünneti

İslam’da, müminler Allah’ın kulu, Resûlüllah’ın ümmeti birbirlerinin de kardeşidir. İmana dayalı bu kardeşlik esası, en yakın dost ve en güzel takdir edici yoldaş olmayı da beraberinde getirir. Bediuzzaman’ın ifadesiyle bu özellik mesleğimizin/meşrebimizin gereğidir: “Mesleğimiz halîliye olduğu için, meşrebimiz hıllettir. Hıllet ise en yakın dost ve en fedakâr arkadaş ve en güzel takdir edici yoldaş ve en civanmert kardeş olmak […]

Peygamberler ve Yılgınlık Göstermeme Sünneti

Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) nübüvvet hayatı boyunca her ne pahasına olursa olsun başına gelen bütün bela ve musibetleri göğüslemiş ve son nefesine kadar ümidini ve mücadele azmini asla kaybetmemiştir. Herkesin adeta müdafaadan ümidini kesmek üzere olduğu yerde O, yeni hamleler yapan ve kendisine tabi olanları zaferlerden zaferlere doğru koşturan bir sevk ve idare […]

İçtimai Bir Sorumluluk ve Sünnet: Mazluma Sahip Çıkma

Yeryüzünde hakkı ikame ve adaleti tesis için gönderilen peygamberlerin hayatı, zalim fert ve topluluklara karşı verilen çetin mücadelelerin ve mazluma sahip çıkmanın örnekleriyle doludur. Onlar, hakkı tebliğ ve ikâme etmenin yanında haksızlığa uğrayan kimselerin de daima rehberleri ve müdafileri olmuşlardır. Hz. Nuh ve Hz. İbrahim, en büyük zulüm olan şirkin yanında onun despot temsilcilerine ve […]

Peygamber Efendimize sas İtaatin İlahî Gerekçeleri

Cenâb-ı Hak, en güzel surette yarattığı, üstün donanımlar lütfettiği ve büyük bir misyon yükleyip yeryüzüne gönderdiği insana hitap ederken, mesajlarını haber verirken hikmet ve hakikat dolu bir üslup kullanır. Emir ve nehiylerini, hükümlerini, gerekçeleriyle birlikte beyan eder. Mesela “Namazı hakkıyla eda et!” buyurur ve hemen peşinden gerekçesini şöyle izah eder: “Muhakkak ki namaz, insanı, ahlâk […]