Browsing category

Medine

Hayber’den ayrılış ve Medine’ye yöneliş

Hayber’den Ayrılış Artık Hayber’in işi bitmişti; yaklaşık iki ay süren kuşatma ve savaşın ardından yirmi sekiz kişi şehit olmuş, buna karşılık Hayber savaşçılarından doksan üç kişi öldürülmüşü. Takvimler, Cemâziyelâhir ayını gösteriyordu. Hayber’deki işler yoluna koyulduğuna göre artık vakit, ayrılık vaktiydi ve Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) de, ashâbıyla birlikte Hayber’den hareket etti. Vâdi’l-Kurâ’ya doğru […]

Hayber sonrası gelişmeler: Mekkelilere yardım…

Hayber ganimetleriyle Medine’ye dönen Efendiler Efendisi, bu imkânlarla iki önemli icraat yapacaktı: Öncelikle, mal ve mülklerini Mekke’de bırakarak Medine’ye hicret eden Muhâcirlere, kapılarını açıp da mallarını onlarla bölüşen Ensâr’a bu mallarını geri vermeleri talimatı verecek ve kendisi de bunu bizzat uygulayacaktı. Zira Hz. Enes’in annesi Ümmü Süleym’in, hicret sonrasında kendisine hediye ettiği bir hurmalık vardı […]

Olağanüstü haller seferi: Zâtü’r-Rikâ

Gatafanlıların bulunduğu bölgeye yapılan bu sefer, Medine’den ayrılıp da yeniden geri dönülünceye kadar geçen on beş günlük süre içinde yaşanan harikulâde hadiselerden dolayı ashâb arasında, olağanüstü haller seferi olarak da isimlendirilecektir. Her zaman olduğu gibi o gün de Medine’ye bir tüccar gelmiş ve elinde bulunanları burada ashâb-ı kirâma satmıştı. Bir müddet oturup konuşunca da: – […]

Gerçekleşen rüya ve vaad: Kaza Umresi

Yedinci yılın Zi’l-Kâde ayıydı; Cibril-i Emîn de gelmiş, “Hürmetli ay, hürmetli aya bedeldir ve hürmetler karşılıklıdır.” meâlindeki âyeti getirmişti. Geçen yıl yapılamayan umrenin, artık gerçekleşme vaktinin geldiğini hatırlatıyordu. Efendiler Efendisi de, bir yıl önce anlaşıldığı gibi ashâbına umre için hazırlanmaları emrini verdi; bu süre içinde şehit olanların veya kendi eceliyle ölenlerin dışında Hudeybiye’de bulunanlardan hiç […]

Elçi Hâris İbn-i Umeyr’in şehadeti ve Mûte

Sekizinci yılın Cemâziye’l-evvel ayıydı; sulh ortamının şartları en üst seviyede değerlendiriliyor ve gelişmeler yakından takip edilerek İslâm adına tebliğ ve irşad görevi yerine getiriliyordu. Bu sebeple Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Hâris İbn-i Umeyr ile Busrâ valisine yeni bir mektup daha gönderiyordu. Ancak o güne kadar hiç karşılaşılmayan bir şey olacak ve Efendiler Efendisi’nin […]

Hudeybiye Anlaşması’nın İhlali ve Peygamber Efendimiz’in (sas) Duruşu

Hudeybiye anlaşmasının üzerinden yirmi iki ay geçmiş, bu süre zarfında Mekke cihetinden herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmamıştı. Takvimler, sekizinci yılın Şa’bân ayını gösteriyordu. Sabahın erken saatlerinden birinde Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), yanında bulunan Âişe Validemize: – Ey Âişe, diye seslenecekti. “Huzâa cihetinde önemli bir hadise oldu!” Durup dururken böyle bir haber karşısında Âişe Validemiz […]

Haber Hâkimiyeti, İstişareler ve Münferit Bir Teşebbüs

Ebû Süfyân’ın Medine’den ayrılışından bir süre sonra Efendiler Efendisi Hz. Âişe Validemize dönmüş ve: – Yol hazırlığımızı yap ve bu işi de gizli tut, diyerek tembihte bulunmuştu. Çok kritik bir dönüm noktasıydı ve bu süreç, bir yanlışlığa mahal vermemek için titizlikle takip edilmeliydi. Allah’ın vadettiği Mekke’ye gidecekti ama bunu yaparken kan dökülmesini istemiyor, karşı koyamayacakları […]

Fetih Ordusunun Medine’den Hareketi ve Ebû Süfyan’ın Gelişi

Medine’den Hareket Hicretin üzerinden sekiz yıl geçmişti ve nebevî davetle birlikte mü’minler akın akın Medine’ye dolmaya başlamıştı. O güne kadar Müslüman olmuş herkes, bu nebevî davete icabet etmiş, Allah Resûlü’nün davetini alır almaz silahını alıp Medine’ye koşmaya başlamıştı. Bir çarşamba günüydü; Ramazan ayının onuncu günüydü. Tabii olarak herkes oruç tutuyordu. Resûlullah, önce cemaatine dönüp: – […]

Resmî Geçit ve Mekke’deki Şok

Mekke’nin fethinin gerçekleşeceği günün sabahında ordunun konakladığı Merrü’z-Zehrân’da Allah Resûlü’nün münadisinin sesi yankılanıyordu: – Her kabile, hemen yol hazırlıklarına başlasın ve silah ve mühimmatlarını da hayvanlarına yüklemiş olarak liderleriyle birlikte kendi sancağının altında bir araya gelsin! Bu emirle birlikte İslâm orduları harekete geçmiş ve kabileler liderleriyle birlikte, küçük birlikler de bayraklarının altında bir araya gelmişti. […]

Ve fetih: Mekke Emin Ellerde

Ashâb, ordunun konakladığı Merrü’z-Zehrân’dan hareket etmiş ve Zî Tuvâ denilen yere gelmişti. Burada toplanacak ve büyük fethin ilk adımları da buradan atılacaktı.  Hicretin sekizinci yılının Ramazan ayının bitimine on gün kalmıştı ve bir cuma günüydü. Daha güneş doğmadan önce Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) Kasvâ’ya binmiş ve terikisine de Üsâme’yi almış olarak yeşil birliğinin […]