Browsing category

Medine

Hudeybiye’de ihramdan çıkış, istişare ve dua

Buraya kadar ashâb-ı kirâmın, Efendiler Efendisi’nin gördüğü rüyanın tahakkuk edeceğinde zerre kadar tereddüdü yoktu; bunun için Hudeybiye’ye kadar gelmiş ve hep, yıllar sonra yeniden Kâbe’yi tavaf etmenin hayallerini kurmuşlardı. Yirmi gündür burada yaşadıkları, şartları ağır bir anlaşma yapılarak geri dönüş hazırlıklarının başlamış olması ve son olarak da Ebû Cendel’in durumu onları ciddi manada sarsmıştı. Şimdi […]

Hudeybiye’den dönüş, bereketlenen yemek ve üç kişinin hali

Artık Hudeybiye’den ayrılmışlar ve Medine’ye doğru ilerliyorlardı; önce Mehrü’z-Zehrân, ardından da Usfân’da konakladılar. Yiyecekleri kalmamıştı ve Allah Resûlü’ne gelerek, bineklik develerini kesmeleri konusunda kendilerine izin vermesini talep ettiler; Allah Resûlü de onlara bu izni verdi. Sevinmişlerdi; ancak bu sevinçlerini yaşayamadan konuyu duyan Hz. Ömer olaya müdahale edecek ve Efendimiz’e gelerek: – Yâ Resûlallah, diyecekti. “Böyle […]

Hudeybiye, en büyük fetihtir!

Büyük bir kazanımla geriye dönüyorlardı; ancak Resûl-ü Ekrem Hazretlerinin kulağına bir kısım konuşmalar gelmişti. Bazıları, Hudeybiye’nin bir fetih olmadığını söylüyordu. Kurbanlarını kesemeden ve Beytullah’ı da tavaf edemeden geri dönüyor olmalarının da bunun bir göstergesi olduğunu düşünüyorlardı. Onlara göre, mü’min olduğu hâlde kendilerine sığınan insanların müşriklere iade edilmesi de bu düşüncelerini doğruluyordu. Her söylenti, din adına […]

Ebû Basîr (ra) gelişi ve anlaşmaya sadakat

Hudeybiye’den dönen Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), ashâbıyla birlikte  artık Medine’ye gelmişti. Çok geçmeden Ebû Cendel’den sonra bu sefer de, Mekke müşriklerinin eza ve cefalarından kurtulup kendini Resûlullah’ın güven veren semtine atmak isteyen Ebû Basîr çıkagelmişti; Zühreoğullarının müttefikiydi. Ancak o da, Mekke’de Müslüman olunca Ebû Cendel gibi hapisler, işkenceler, envâiçeşit hakaretlere maruz kalmıştı. Şimdi ise, bir […]

Açılım dönemi: Devlet başkanlarına gönderilen davet mektupları

Artık Medine’de, çok daha farklı ve yeni bir dönem başlıyordu; Hudeybiye ile birlikte Mekke’den gelmesi muhtemel tehlikeler garanti altına alınmış ve böylelikle dinden habersiz yaşayanlara İs­lâm’ın aydınlık yönünün ilan edilme fırsatı elde edilmişti. Zaten bugüne kadar yaşanılan bütün savaşları Mekkeliler başlatmış, her türlü kargaşanın altındaki imzayı da onlar atmışlardı. Her defasında müdafaa konumunda kalınmış ve […]

Fitne yuvası Hayber

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Hudeybiye’den döneli yirmi gün olmuştu; bu anlaşmayla Mekke’den gelebilecek tehlikeler bir nebze kontrol altına alınmış, büyük bir endişe bertaraf edilmişti. Zira Hudeybiye ile birlikte, Mekke müşrikleriyle Hayber Yahudilerinin birbirlerini destekleyerek Medine’ye saldırma konusunda yapmış oldukları ittifak askıya alınmış oluyordu. Ancak yine de Benî Kurayza, Benî Kaynukâ ve Benî Nadr yurtlarından […]

Hayber kalelerinin kuşatılması ve Hz. Ali (ra)

İlk Karşılaşmanın Şoku Her zaman olduğu gibi o gün de Hayberliler, bağ ve bahçelerine gitmek üzere evlerinden çıkmışlardı; bir anda karşılarında kendilerini bekleyen bir ordu ile karşılaşınca, büyük bir şok geçirmiş ve: – Eyvah; işte Muhammed ve O’nun dört başı mamur düzenli ordusu, diyerek gerisin geriye kaçmaya başlamışlardı! Bir taraftan kaçıyorlardı ama diğer yandan da, […]

Şehit çoban ve Hayber’in fethi

1) Hayber Şehidi Çoban Yesâr Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de o gün iki kat zırh giymiş, başına da miğferini takmıştı. Zarib isimli atının üstünde ve elinde de ok ile yayı duruyordu! Bir aralık yanına, Yesâr adında siyahî birisi geldi. Kendisinin Âmir’in çobanı olduğunu söylüyor: – Yâ Muhammed, diye sesleniyordu. Meğer efendisi Âmir ve arkadaşları […]

Hayber’in ganimetleri ve saklanan hazine

Gerçekten de Hayber, sayılamayacak kadar yiyecek ve içecek, kurutulmuş et, her çeşit meyve, koyun ve deve, kumaş ve elbise, silah ve askerî teçhizatla doluydu! Bunların hepsine şimdi el konulmuştu ve Hayber’de elde edilen her türlü ganimet, artık Müslümanlar arasında paylaşılmayı bekliyordu. Elde edilen mallar arasında Tevrât nüshaları da vardı; kitaplarının kendilerine geri verilmesini istiyorlardı. Allah […]

Hayberlilerle anlaşma, esirler ve Habeş muhacirleri…

Hayber’den gitmeyi gönüllü olarak isteyip teklif eden Yahudiler, Efendimiz’in yanına gelmiş: – Yâ Muhammed! diyorlardı. “Bizi burada bırak; tarım işlerinde çalışalım ve bunun karşılığında elde ettiğimiz gelirin yarısını Sana verelim!” Sanki her defasında karşı çıkıp da bedenini ortadan kaldırmak isteyenler onlar değildi! Mekkelilerle dirsek temasına giren ve etraftaki kabileleri de ayartarak Medine üzerine yürüme planları […]