Browsing category

Peygamber Efendimizin Hayatı

Ve vuslat: Oku!

Ve derken bir gün… Takvimlerin milâdî 610’u gösterdiği bir Pazartesi günü… Ramazan’ın on yedisi… Nûr Dağı’nda nûrlar buluşmuş, sema ile yer arasında kopmaz bir bağ kurulmuştu. Vahiy meleği Cibrîl-i Emîn gelmiş ve rahmet peygamberi Muhammedü’l-Emîn’e risalet vazifesini açıktan tebliğ ediyordu. İki emniyet, Nûr dağında birbirine kavuşmuştu ve böylelikle insanlığa yeni bir emanet geliyordu. Artık Nûr’un, […]

Varaka ve Yolun Kaderi

Mekke’de ilk vahyin nuzûlü haberine sevinecek birisi daha vardı ve Hatice de, hiç vakit kaybetmeden amca oğlu Varaka İbn Nevfel’in yanına koştu. Kerim zevcinin anlat­tıkla­rını anlattı bir bir Varaka’ya!.. Her bir ifadesi, Varaka’nın dünyasında fırtınaların kopmasına sebep oluyordu. Bir noktaya gelince dayanamadı ve: – Kuddûs!.. Kuddûs, diye haykırmaya başladı yaşlı bilge. Ardın­dan da ilâve etti: […]

Ayağa kalk ve insanları uyar!

Hira’da vuslat başlamıştı, ama günler geçmesine rağmen bu vuslatın arkası gelmiyordu. Yıllardır bu anı bekleyen Allah Resûlü, tam ‘Artık buldum.’ dediği böyle bir zamanda, Cibril’in hayat-bahş soluklarına hasret kalmanın sancısını yaşıyordu. Vahyin inkıtaı üzerinden kırk gün daha geçmişti ki, semada Cibril-i Emîn’in sesi duyuldu: – Ben Cibril’im, diyordu. Efendiler Efendisi, sesin geldiği yöne dönüp ve […]

Tâif Kuşatması

Yenilen pehlivan güreşe doymuyordu; Huneyn’den kaçanlar Tâif’e sığınmış ve kaleleri arkadan kapatarak yeniden toparlanıp Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Müslümanlara saldırmak için hazırlık yapmaya başlamışlardı. Bu tavırlarının mutlaka görülerek üzerlerine gelineceğini biliyorlardı ve bunu düşünerek muhasara edileceklerinin korkusuyla bir yıllık yiyecek stoku yapmış, bulabildikleri her türlü silahı da içeriye almışlardı. Bu savaşlarına destek […]

Küsme De Yok Dargınlık Da

Beri tarafta bu süreç, Mekke müşrikleri tarafından da takip ediliyor ve müşrikler vahyin kesintiye uğramasından dolayı içten içe bir sevinç duyuyorlardı. Onlara göre Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), adım attığı bu yolda toplumdan tecrit edilip yalnız kaldığı gibi sema ile de bağları kesilmişti ve O her yönüyle bir gurbet (!) yaşıyordu. Hatta, Mekkelilerden bir kadın […]

Gece İbadeti (Teheccüd)

Her ne kadar Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), Hira’da yaşadığı vuslat ve sonrasını Mekke müşrikleriyle paylaşmamış olsa da onlar, birer söylenti halinde bunları duymuşlardı ve kendi aralarında konuşuyorlardı. Kendileri açısından ortada yeni bir durum vardı; kendi iradeleri dışında Mekke’de yeni bir gelişme yaşanıyor ve bu gelişme, dünya adına herkesten bağımsız yürüyordu. Daha ilk günden […]

Tıbb-ı Nebevî’de Genetik-1

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), geçmiş hiçbir medeniyetin tıbbî birikiminden istifade etmeden, asırlara hükmedecek mu’cizevî beyanlar söylemiştir. Bunlardan birisi de genetik sahasındadır. Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) bu tespitleri, sahabe döneminde tecrübe ve teslimiyete bağlı olarak kabul görmüştür. Bugün ise bizler, bunlardan bazılarını genetik ilmi sayesinde yeni yeni anlıyoruz. İnsan yaratıldığı karakter üzerinedir […]

Kanser ve Çörekotu

Çörekotu (Nigella sativa), birçok ülkede ve Türkiye’nin hemen bütün bölgelerinde yetişen, yaklaşık 40 santimetre boyunda, ince yapraklı, otsu bir bitkidir. Tohumları şifa maksadıyla asırlardır kullanılır. Son yıllarda muhteviyatına ve şifa özelliğine dâir ilmî çalışmalar oldukça artmıştır. Çörekotunun yaklaşık % 20’si protein, % 40’ı karbonhidrat, % 35’i de nebatî yağlardır. Bu bitkinin hastalıklara deva olması, içindeki […]

Peygamber Efendimiz’in (sas) Hayatında Hediyeleşme

Hediye, Arapça kökenli bir kelimedir; dilimizde umumiyetle karşılık beklemeksizin iyi niyet, ilgi ve sevginin ifadesi olarak insanların birbirlerine verdikleri maddî armağan ve yaptıkları bağışlara denir. Hediyeleşme cömertlik, diğerkâmlık, vefâ, ihsan, îsâr ve ikram gibi kardeşlik bağlarını güçlendiren, insanlar arasındaki kötü duygu ve düşünceleri berteraf eden birçok güzel hasleti içinde barındıran bir davranıştır. Hediyeleşme, Peygamber Efendimiz’in […]

Tıbb-ı Nebevî’de Enfeksiyonlardan Korunma

Ancak mikroskopla görülen ve ölümcül hastalıklara yol açabilen mikroplara dâir bazı işaretleri, Efendimiz’in (sallallahü aleyhi ve sellem) beyanlarında görmekteyiz. Ebû Musa el-Eşari’den (r.a) rivayet edilen bir hadîste, Efendimiz’in (sallallahü aleyhi ve sellem): “Ümmetimin yok olması kılıç ve taun iledir.” buyurması üzerine, ashab sorar: “Ya Resulullah kılıcı biliyoruz; fakat taun nedir?” Efendimiz: “Gözden gizlilikte cin gibi […]