Browsing category

Peygamber Efendimizin Hayatı

Borçtan Kurtulmak İçin Dua

Peygamber Efendimiz (sallalâhu aleyhi ve sellem) borç altına girmekten daima Allah’a sığınmış ve kimseye muhtaç olmadan sağlıklı bir şekilde yaşama arzusunu dualarında dile getirmiştir. Hazreti Âişe validemiz (radıyallâhu anha), “Ey Allah’ın Resûlü! Borçlu olmaktan ne kadar da çok Allah’a sığınıyorsunuz?” diye merakını dile getirince, Efendimiz, “Borçlanan kimse konuşur ama yalan söyler; söz verir ama sözünü […]

Tanışma, Kaynaşma, Emniyet ve Güven Vesilesi Bir Sünnet: Selamlaşma

Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) en değerli sünnetlerinden biri olan ”selamlaşma”    günümüzde bu değerini kaybetmeye başlamıştır. Bireyselliğin ön plana çıkıp “ben” merkezli bir hayatın yaşanmaya başladığı; insani ilişkilerin, ortak payda ve paylaşımların giderek azaldığı, sevginin riyakârlığa, emanetin hıyanete, sadakatin sahtekârlığa döndüğü günümüzde nice değerler kaybolmuştur. Kaybettiğimiz değerler arasında en önemlisi toplumdaki sevgi atmosferi […]

Yalnızlık Arayışı ve Hz. Hadîce’nin Gayretleri

Bu arada Efendiler Efendisi, Hak katındaki hakikatinden uzaklaştırılan Kâbe’yi, istemeyerek de olsa terk ediyor ve yanına aldığı azığıyla birlikte sessizliğin peşine düşüyordu. Çünkü, cehaletin koyuluğu gittikçe artmış ve Kâbe’nin dört bir yanı putlarla doldurulmuştu. Put ve putçuluk düşüncesini yere çalmış Hz. İbrahim gibi bir peygamberin, ihlas ve samimiyetle tesis ettiği Kâbe, Mekkelilerin elinde oyuncak haline […]

Peygamber Efendimiz’in Hayatındaki Sadık Rüyalar ve Selama Duran Varlıklar

Belli ki vakit, daha da yaklaşmıştı. Şafak sökün etmek üzereydi. Zira, bunu müjdeleyen birçok emareyle karşılaşıyordu. Başını yastığa koyduğunda mânâ âlemini şenlendiren ve gözlerini açtığında da orada gördüğü gibi neticelenen ‘sadık rüyalar’ sıklaşmış; ötelerden sürekli mesajlar getiriyordu. Vahyin öncüleriydi bunlar ve bilhassa vuslatın altı ay öncesinde, birbirini takip eden muştulara dönüşmüş ve daha bir kendini […]

Hevâzin’den Gelen Haber ve Huneyn’e Hareket

Fetih gerçekleşeli tam on dokuz gün olmuştu. Bu süre içinde Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekke’de kalma niyeti olmadığı için namazlarını da hep kısaltarak kılmıştı; otoriteyi temin edecek ve geri dönecekti. Ancak öyle olmadı; zira Hevâzin tarafından iyi haberler gelmiyordu. Gelen haberlerin doğruluğunu teyit etmek için ashâbından Abdullah İbn Ebî Hadred’i: – Git ve onların […]

Huneyn Harbi ve Yaşanan Hadiseler

Şevvâl ayının onuncu gününün akşamı Huneyn’e gelinmişti; günlerden salı idi! Hevâzinlilerin lideri Mâlik İbn Avf da, üç atlısını görevlendirmiş ve farklı yönlere göndererek keşif yapmalarını istemişti. Resûlullah ve ashâbına muttali olan Hevâzin casuslarının, kumandanları Mâlik’in yanına geri döndüğünde renkleri atmıştı. Korkudan tir tir titriyorlardı! Durumlarından endişelenen Mâlik onlara: – Yazıklar olsun size! Bu hâliniz de […]

Yolculuğa Çıkarken Yapılan Dualar

Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yolculuğa çıkarken hayvanı üzerine binip iyice yerleşince üç kere tekbir getirir sonra da dua ederdi. Sıklıkla yaptığı dualardan birisi şuydu: للهُ أكْبَرُ، اللهُ أكْبَرُ، اللهُ أكْبَرُ أَسْتَوْدِعُكَ اللهَ الَّذِي لاَ تَخِيبُ وَلاَ تَضِيعُ وَدَآئِعُهُ اَللَّهُمَّ بِكَ أَصُولُ وَبِكَ أَحُولُ وَبِكَ أَسِيرُ “Sizi, emanetleri zâyi olmayan ve haybete uğramayan Allah’a ısmarlıyorum. […]

Şifanın Metafizik Temelleri

İnsan her meselede sebeplerin gereğini yaptıktan sonra Allah’a tevekkül etmeli, hakikî tesiri ve neticeyi Cenâb-ı Hak’tan beklemeli, akabinde de başına ne gelirse gelsin “Elhayru fî mahtârahullah” deyip takdir-i ilahîye teslim olmalıdır. Tedavi-Şifa Münasebeti Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) tıp ilmine getirdiği en önemli yenilik muhtemel bütün hastalıkların tedavi edilebileceğini, her hastalığın şifasının bulunduğu hakikatini […]

Âfet ve Musibetler Dolayısıyla Tasalandığında Peygamber Efendimiz’in(sav.) Okuduğu Dualar

Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) afet ve musibetler dolayısıyla tasalandığında okuduğu ve okunmasını tavsiye ettiği duâlar: لآَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ الْعَظِيمُ الْحَلِيمُ، لآَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ لآَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَرَبُّ الْأَرْضِ وَرَبُّ الْـعَـرْشِ الْكَرِيمِ لآَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ الْحَلِيمُ الْكَرِيمُ لآَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ لآَ […]

Ve vuslat: Oku!

Ve derken bir gün… Takvimlerin milâdî 610’u gösterdiği bir Pazartesi günü… Ramazan’ın on yedisi… Nûr Dağı’nda nûrlar buluşmuş, sema ile yer arasında kopmaz bir bağ kurulmuştu. Vahiy meleği Cibrîl-i Emîn gelmiş ve rahmet peygamberi Muhammedü’l-Emîn’e risalet vazifesini açıktan tebliğ ediyordu. İki emniyet, Nûr dağında birbirine kavuşmuştu ve böylelikle insanlığa yeni bir emanet geliyordu. Artık Nûr’un, […]