Browsing category

Peygamber Efendimizin Hayatı

Efendimiz’in (sas) çarşıya çıktığında okuduğu dua

Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) alışveriş için çarşıya çıktığında şu duayı okurdu: لآَ إِلٰهَ إِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ ولَهُ الْحَمْدُ يُحْيِي وَيُمِيتُ وَهُوَ حَيٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ بِسْــمِ اللهِ اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْــأَلُكَ خَيْـرَ هٰذِهِ السُّــوقِ وَخَيْرَ مَا فِيهَا وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَـرِّهَا وَشَـرِّ مَا فِيهَا  اَللَّهُمَّ إِنِّيٓ أَعُوذُ بِكَ أَنْ أُصِيبَ […]

Efendimiz’in (sas) anne-babasının evliliği

Abdulmuttalib’in, on oğlu, altı da kızı dünyaya gelmişti. Efen­dimiz’in babası Abdullah, onun dünyaya gelen son oğluydu. Bu çocuğun her haliyle diğer oğullarından farklı olduğu gözlerden kaçmıyordu. İffet abidesi bir insandı. Onun için Abdulmuttalib onu, diğer çocuklarından daha çok seviyor ve adeta yanından hiç ayırmak istemiyordu. Aynı zamanda Abdullah, çok güzel bir yüze sahipti. Kur’a işlemi […]

Fil Hadisesi

Beri tarafta Abdulmuttalib’in başında bir gaile daha vardı; Habeş meliki Necâşî’nin Yemen valisi Ebrehe, ordusunu toplamış Kâbe’yi yıkmak için geliyordu. Bu şahıs, insanların ibadet maksadıyla Kâbe’ye yönelmelerini kıskanarak, alternatif olsun diye kendi topraklarında bulunan San’a’da büyük bir mabed yaptırmıştı. Heybet ve ihtişamını tamamlayabilmek için elindeki bütün imkânları seferber etmiş ve onu, devrinin zirvesindeki her türlü […]

Hudeybiye, su ve yağmur ile gelen bereket ve bir uyarı

Yolculuk yine devam ediyordu. Nihâyet, Hudeybiye denilen mevkiye yaklaştıklarında, hiç beklemedikleri bir durumla karşı karşıya kaldılar. Kasvâ çökmüş, her türlü çabaya rağmen bir türlü ayağa kalkıp yürümüyordu. Kasvâ’nın çökmesine ve ashâb-ı kirâmın onca gayretlerine rağmen bir türlü hareket etmemesine Allah Resûlü de bir anlam verememişti. Ashâb-ı kirâm: – Kasvâ inat etti, dediklerinde hemen: – Hayır! […]

Peygamberimizin (sav.) teşrifiyle alemde zuhur eden hadiseler

Dört Bir Yandan Gelen Haberler Çok geçmeden, dört bir yandan farklı haberler gelmeye başladı. İşin ilginç yanı, bu haberlerin hepsinin de, yeni doğan küçük Muhammed’le ilgili olmasıydı. Çünkü O, insanlığın Son Sultanıydı ve kâinat ağacının en mütekâmil meyvesi idi. Varlığın vücut bulmasındaki sebep O olduğu gibi; insanlığın geleceği de, O’nun getireceği mesajın muhtevasında yatıyordu. Onun […]

Diyaloğun meyvesi ve hâl dili adına yeni bir üslup

Derken Hudeybiye’ye Allah Resûlü’nün bulunduğu yere, aralarında Amr İbn Sâlim, Hırâş İbn Ümeyye, Hârice İbn Kürz ve Yezîd İbn Ümeyye gibi isimlerin bulunduğu bir heyetle birlikte Büdeyl İbn Verkâ çıkageldi; hepsi de Huzâa kabilesine mensuptu. Huzâa ise, Müslüman olsun veya olmasın her zaman Allah Resûlü’ne sırdaş olan bir kabileydi; insanlık ortak paydasında aralarında bir diyalog […]

Efendimiz’in (sas) elçileri ve karşılıklı sulh arayışları

Efendimiz’in Elçileri Hudeybiye’de hadise hâlâ belirsizliğini koruyordu ve Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) bir adım atarak ashâbı arasından Hırâş İbn Ümey­ye’yi, Sa’leb adındaki kendi devesini vererek Kureyş’e gönderdi; maksadı, savaş niyetinde olmadığını ve sadece umre maksadıyla geldiğini bir daha anlatmaktı. Hz. Hırâş gelir gelmez İkrime İbn Ebî Cehil, kılıcını çektiği gibi devenin ayaklarına indiriverdi; […]

Rıdvân Beyatı

Hz. Osman ve on sahabenin şehit ediliş haberi Hudeybiye’ye ulaşır ulaşmaz Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem): – Herhalde Kureyş’le savaşmadan buradan ayrılmayacağız, diyerek ashâbını beyata çağırdı. Kendileri de, Benî Mâzin İbn Neccâr’ların evlerinin bulunduğu yere doğru gelmiş ve buradaki bir ağacın altında durup oturmuştu: – Allah (celle celâluhû) Bana, biat yapmayı emrediyor, diyordu. Efendiler […]

Hudeybiye Anlaşması ve Hz. Ömer’in Feveranları

Hudeybiye Anlaşması Maddeleri Süheyl İbn Amr ve arkadaşları yeniden Mekke’ye dönmüş ve Hudeybiye’de gördükleri manzarayı olanca açıklığıyla Kureyş’e anlatmaya başlamışlardı. Arkadaşlarının öldürüldüğü haberi gelir gelmez her bir sahabînin aldığı tavırdan ve Allah Resûlü’nün beyat davetine icabet etmedeki süratlerinden oldukça etkilenmiş, bütün imkânsızlıklara rağmen savaşma konusundaki kararlılıklarından da ciddi manada çekinmişler ve gördüklerini arkadaşlarına anlatmışlardı. Müslümanların […]

Hudeybiye Anlaşması’nın yazıya geçirilmesi ve Ebû Cendel

Hudeybiye’de anlaşmaya varmakla ortalık durulmuş ve maddelerin yazıya geçirilerek tasdik edilmesi kalmıştı. Efendiler Efendisi’ne dönen Süheyl İbn Amr: – Haydi şimdi bunları bir kâğıda yaz, dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), yanına Hz. Ali’yi çağırdı ve: – Yaz, dedi. ‘Bismillahirrahmânirrahîm!’ – Rahmân ve Rahîm de ne demek, diye tepki gösterdi Süheyl. Duraksamıştı; […]