Browsing category

Makale

Efendimiz’in (sas) Bedir Esirlerine Muamelesi

Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem), şartların zorlaması ve diplomasi adına attığı adımların karşılık bulmaması sebebiyle savaşmak zorunda kaldığında, o günün genel telakkisine göre elde edilen esirlere olan muamelesi de çok farklıdır; başkalarının yaptığı gibi onlara asla kötü davranmamış, onurlarıyla oynamamış, zarar vermemiş ve bu konuda da hep kendisine yakışanı yapmıştır; hürriyete kavuşturmak için vesileler aramış, […]

Müslümanların Gayrimüslimlerle İnsanî Münasebetleri

İslam hukukçuları müslümanların gayrimüslimlerle insani münasebetlerini iki temel üzerine inşa ederler; birincisi inanç, ikincisi ise insan. Bazı görüşlerde gayrimüslimlerle münasebetler inançla temellendirilirken, özellikle Ebu Hanife anlayışında insani boyutuyla temellendirilmesi dikkat çeker. İnsani boyutun bir yönünü Müslüman fertlerin gayrimüslimlerle münasebetleri, diğer yönünü ise Müslüman devletin gayrimüslimlerle münasebetleri oluşturur. Kendine özgü özellikleri sebebiyle Müslüman fertlerin gayrimüslimlerle münasebetleri, […]

Asr-ı Saadet’te İrtidat Hâdiseleri

Dinden dönme anlamında irtidat, İslâmî literatürde birçok ilim dalını çeşitli açılardan ilgilendiren bir kavramdır. İrtidat, Kur’anî bir kelimedir ve tefsir ilminin kapsamındadır. Birçok hadis mecmualarında mürtetlerle alâkalı müstakil bir bölüm bulunur. Hazreti Ebû Bekir dönemi ridde savaşları yönüyle tarih ilminin mevzusudur. Hâricilerin tekfir anlayışından dolayı, kısmen İslâm mezhepler tarihiyle ilgilidir. İnanç esaslarını ilgilendirmesiyle kelâm ilminin […]

Hz. Musa (as) Kıssasının Tebliğ Boyutu

Hidayet ve şifa kaynağı Kur’ân’ın hikmetli kıssalarında muttaki mü’minler için; ferdi, ailevi, milli hayatlarının istikamet yörüngeli olması adına -dini, ahlaki, hukuki, idari, ticari, ruhi, içtimai- birçok ölçülerin, derslerin olduğu tesbit ve ifade edilir/edilmektedir. Peygamberlere varlık gayesi, tabilerine vacip bir vazife olan tebliğin esası, üslubu ve usulü adına da bu kıssalar çok sayıda temsilî bilgiler içerir. […]

Allah Dostu Örnek Bir Resûl: İbrahim Aleyhisselâm

Allah Teâlâ, zât, sıfât ve esmâsı itibariyle müstakim bir ulûhiyet anlayışını ortaya koymak, kullarının sorumluluklarını ve bu sorumlulukları nasıl ifa edeceklerini, yürüdükleri yolun âdâb ve erkânını nasıl talim edeceklerini göstermek maksadıyla vahiy ve peygamberlik müessesesini vaz etmiştir. Cenâb-ı Hak, insanlığa gönderdiği bu İlâhî buyruklarında herkesi muhatap almamış, böylesine önemli bir konuda sadece özel donanımlı, müstesna […]

İhlâs, Sadâkat, Fedâkarlık ve Teslimiyetin Sembolü: Kurban İbadeti

Kurban, “yaklaşmak” “yakınlaşmak” manasına gelmekte ve Allah yolunda malın, canın, evladu iyâlin, her şeyin feda edilebileceğini, Allah’a teslimiyeti ve O’na karşı şükür hisleriyle dolu olmayı bu vesilelerle ona yakınlaşmayı ifade etmektedir. İslam dininin şeâirinden[1] olan kurban, dünden bu güne Hazreti Adem’in oğullarında ihlâsın,[2] Hazreti İbrahim ve İsmâil’de de kahramanlık, sadâkat, fedakârlık, hasbîlik ve teslimiyetin sembolü […]

Hac

Hac kasdetme ve yönelme mânâlarına gelir. Ancak onu, mutlak kasd ve mücerret yöneliş mânâlarına hamletmek de doğru değildir. Hac, hususî bir zaman diliminde, hususî bir kısım yerleri, yine bir kısım hususî usullerle ziyaret etmeye denir ki; senenin belli günlerinde, hac niyetiyle ihrama girip, Arafat’ta vakfede bulunmak ve Kâbe’yi tavaf etmekten ibaret sayılmıştır. İhram haccın şartı, […]

Uhud Özelinde Cephe ve Münafık

Uhud yolunda Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) geceyi “Şeyhayn”da geçirmiş ve seher vakti kalkmıştı. Teheccüd namazının edasından sonra Uhud’a doğru hareket emrini vermişti. Sabah namazı orada ikâme edilecekti. Zaten ordu Uhud’a vardığında namaz vakti de yeni girmişti. Varır varmaz ilk iş olarak Peygamber Efendimiz, Hz. Bilal’e ezan okumasını emretmişti. Uhud dağı Hz. Bilal’in ezanıyla […]

Huneyn’deki Çetin İmtihan ve Verilen İlahi Mesajlar

“Huneyn Gazvesini” nazara veren, قَدْ نَصَرَكُمُ اللهُ فِي مَوَاطِنَ كَثِيرَةٍ وَيَوْمَ حُنَيْنٍ إِذْ أَعْجَبَتْكُمْ كَثْرَتُكُمْ فَلَمْ تُغْنِ عَنْكُمْ شَيْئًا وَضَاقَتْ عَلَيْكُمُ الْأَرْضُ بِمَا رَحُبَتْ ثُمَّ وَلَّيْتُمْ مُدْبِرِينَ  “Andolsun Allah size birçok yerde ve Huneyn gününde yardım etmişti. Hani (o gün) çokluğunuz, içinizde bir beğenme hissi hâsıl etmişti; ama bu, size hiçbir yarar sağlamamıştı. Derken bütün […]

Şevvâl Ayı ve Efendimiz’in (sas) Hayatındaki Yeri

Şevvâl (الشوّال), kamerî yılın Ramazan’dan sonra ve Zilkâde’den önce gelen onuncu ayıdır. Bayram ayı olarak da adlandırılır. Şevl kökünden türeyen şevvâl kelimesi sözlükte “yukarı kalkmak, yükselmek; kaldırmak, kova dibinde kalan su, yaşlık” anlamlarına gelir. Câhiliye döneminde onuncu aya Şevvâl adının verilmesinin nedenleri ise şöyle açıklanmaktadır: Araplar kamerî ayların eski adlarını değiştirirken bu ay, yaz mevsiminde […]