Browsing category

Makale

Kardeşliğe Kıymamak İçin! (2)

Kardeşine Sövme!  İctimaî hayatta kardeşliğe; birlik ve beraberliğe zarar veren ve toplumda kavga ve düşmanlıkların oluşmasına sağlayan bir husus da kötü sözler ve sövmedir. Cenâb-ı Hak, bu tür sözleri sevmediğini şöyle ifade eder: “Allah, zulme (haksız itham ve iftiralara) uğrayanların (hakim karşısında konuşup hakkını savunması dışında) kötü sözün (ve çirkin işlerin) açığa vurulup söylenmesini sevmez…” Böylece O, toplum içinde […]

Kardeşliğe Kıymamak İçin!

Allah Resûlü, “kardeşliği” besleyen ve pekiştiren davranışları talim buyurduğu gibi buna aykırı tavır, davranış ve yanlışlara karşı da telkinlerde bulunmuş; “kardeşliği” özel koruma altına almıştır. O, bu emir ve tavsiyeleriyle mü’minlerin can, mal ve şahsiyetlerini teminat altına aldığı gibi her çeşit hukuksuzluğun önüne geçmiş, onlar arasında hakkaniyet ve adaleti de ikame etmiştir. Bu çerçevede O […]

Kardeşlik Hakkı İçin! (2)

Kardeşine Tevâzu ve Şefkat Kanatlarını Ger! Rahmeti sonsuz Allah (celle celâluhu), “Sana tabi olan müminlere kol kanat ger!” buyurur ve Peygamber Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm) mü’minlerle olan ilişkilerinde tevazu ve şefkati esas alması gerektiğini talim eder. O da bu hususta o kadar hassasiyet gösterir ki “…Kalbi müminler üzerine titrer, onlara karşı pek şefkatli ve merhametli” davranır. Aslında bu, Allah Resûlü’nün […]

Kardeşlik Hakkı İçin! (1)

Cahiliye Arapları kabileler halinde ve bir kısmı itibarıyla da göçebe hayatı yaşıyorlardı. Akrabalık bağlarının çok güçlü olduğu bu topluluklarda kabileler arası savaşlar, iktidar ve hakimiyet kavgaları büyük kaos ve kargaşaya, kan davalarına sebebiyet veriyordu. Güçlü ve kalabalık kabileler, zayıflara saldırıyor, eli kılıç tutanlar öldürülüyor, malları yağmalanıyor, kadınları ve çocukları esir ediliyordu. Aralarında birliği, beraberliği, adaleti, […]

Hadiseler, Hakikatler ve Bir Muhasebe

Yaratılış keyfiyetlerinden dolayı yaşadıkları, gördükleri, duydukları her hadise, az ya da çok, menfi ya da müspet insanları etkiler; üzer, sevindirir, korkutur ve düşündürür. Beni ise hadiseler karşısında mümince bir duruş sergileyememe, takdir edilen ilahi hayır ve hikmetleri fark edememe, yarın hesabı verilemeyecek sözler sarf etme, beni ve başkalarını yaralayacak, yıpratacak, yoracak ve yakacak fiiller işleme […]

Aldatan Bizden Değildir! (2)

Allah Resûlü, Medine’ye hicretten kısa bir süre sonra kurduğu pazarını zaman zaman kontrol için gezer; ticarî hayatın, adalet, doğruluk ve güven üzerine şekillenmesi için denetlemelerde bulunurdu. Çarşı-pazar kontrollerinden birisinde buğday satan bir adamın tezgahına uğradı. Elini buğday dolu çuvalın içine daldırdı ve buğdayın alt kısmının biraz ıslak olduğunu hissetti. Bir avuç aldı ve satıcıya “Niçin, […]

Malın Korunması ve Ticarî İlişkiler (1)

İslam dininin korumayı hedeflediği beş temel esastan birisi de maldır. Bunun içindir ki Allah Resûlü, insanın canına ve şahsiyetine verdiği değer gibi malına ve mali haklarına da büyük değer verir ve korunmasını ister: “Her Müslümanın, diğer Müslümana canı, malı ve şahsiyeti haramdır.” Kur’ân da malın korunması için meşru olmayan/batıl şekil ve vesilelerle ticaret yapılmasını apaçık ifadelerle yasaklar; […]

Mazlumun Duası ve Kabulünün Önündeki Engeller

Mekke gönüllere girilerek fethedilmiş, Kureyş Müslüman olmuş ve böylece Arap kabileleriyle İslam arasındaki en büyük engel ortadan kalkmıştı.  Yarımadanın her yerinden heyetler, akın akın Medine’ye geliyor; Allah Resûlü ile görüşüp İslam’a giriyordu. Yemen dahil coğrafya sakinlerinin büyük çoğunluğu Müslüman olmuştu. Allah Resûlü, hem irşat ve tebliğ hem de ilgili bölgelerin idaresi için valiler göndermeye başlamıştı. Hz. […]

Efendimiz’in (sas) Evrensel Ahlakı, Entegrasyon ve Asimilasyon (1)

Kuralları ve değer yargılarıyla toplumdan topluma değişkenlik gösterse de ahlak, evrensel bir kavramdır. Bu durum tıpkı hukukun evrenselliğine rağmen kanunların, ülkelere ve sistemlere göre değişkenlik arz etmesine benzetilebilir. Bu farklılığın temelinde ise inançlar, kültür, örf, âdet ve gelenekler vardır. Buna bağlı olarak bugün hicret edilen coğrafyalarda yeni kültür ve inançların yanında farklı ahlak anlayışlarıyla da karşılaşılması […]

“Tekfirizm” Vebası ve Efendimiz’in (sas) Duruşu

Dünden bugüne Müslüman toplumların yaşadığı temel problemlerden birisi de tekfirizmdir. Tekfîr etmek, bir Müslümanın, başka bir Müslümanı küfre nispet etmesi yani onu kafir sayması demektir. Kur’ân ve Sünnet’in uyarılarına, tarihte yaşanmış acı tecrübelere rağmen günümüzde hala Müslümanlardan bazı kimse ya da kesimler, sahip oldukları iyi niyet ve düşüncelere rağmen aralarındaki fikir farklılıkları ya da olaylara bakış açılarından […]