Browsing category

Makale

Sahabe-i Kiramın Peygamber Yolunda Yürüme Hassasiyeti

Sahabe-i kiram efendilerimiz, O’ndan gelen her şeyi kemal-i hassasiyetle kabulleniyor, korumaya alıyor ve neşrediyorlardı. Ne Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) getirdiği esâsâta muhalif bir şey ortaya koymayı düşünüyor, ne de O’na muhalif bir beyanda bulunmayı akıllarının köşesinden geçiriyorlardı. Kur’ân-ı Kerim’in tabiriyle, O’ndan gelen her şeyi “içiyor” gibi alıyor ve belliyorlardı. Evet, İsrailoğulları’nın ruhuna buzağı sevgisi […]

Bırakınız onları! Varsın, kötülüğün başı da sonu da onların olsun!

Beş yıl dokuz aydır beldeleri Mekke’den ayrı düşen Muhacirlerin; onlara memleketlerini ve meskenlerini sonuna kadar açan Ensârın gözünde tüten ve gönlünde tüllenen bir yer vardı: Kâbe! Kıbleleri, Gönüllerinin Efendisi’nin ruh ikizi. Yıllardır onlar kulluk ve Kâbe demiş ama Mekkeliler hep kılıç ve kanla karşılık vermişti. Medine’de bu özlem ve zulüm içerisinde bahar edalı ve endamlı […]

Boykot Yılları; Efendimiz (sas) ve Ashâbının Duruşu

Bi`setin yedinci senesi, Muharrem ayının ilk günüydü. Bu tarihe kadar İslâm’ın inkişâfına mani olmak gayesiyle müşrikler tarafından girişilen her teşebbüs boşa çıkmıştı. Baş düşman ilan ettikleri Allah Resûlü’nü (sallallâhu aleyhi ve sellem) davasından vazgeçirmek, O’na gönül verenleri inançlarından döndürmek ve O’na yönelenlere engel olmak için başvurmadıkları yol, yapmadıkları zulüm ve işkence kalmamıştı. Her şeye rağmen […]

Büyük medeniyet dönüşümlerini, hep muhacir kavimler gerçekleştirmiştir!

Fizik ötesinin nakşının, mekâna, zamana ve insana işlenmesi sonucunda medeniyet ortaya çıkar. Bir bakıma insanların fizik ötesine ait mânâ ve idealleri hayatlarına ve fizikî çevreleri üzerindeki tasarruflarına yansıtmalarıdır medeniyet. Medeniyetlerin kuruluşu ile peygamberlerin (aleyhimüsselâm) gönderilişi arasında yakın bir alâka vardır. Zira fizik ötesi ile yeryüzü arasındaki münasebeti temin edenler ve bize hakikati bildirenler peygamberlerdir. Nitekim […]

Hicret, mukaddes bir göçtür!

Hicret; sözlükte bir yeri, bir şeyi terk etmek, bir yerden ayrılıp başka bir yere gitmek, bir şeyden kaçınmak mânâlarına gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde kelimenin bu mânâlarda kullanıldığı görülür. Bunlardan özellikle “kötülüklerden kaçınma” mânâsındaki kullanımı dikkat çekmektedir. Nitekim Allah (celle celâluhu) Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) daha nübüvvetin ilk yıllarında pis ve murdar […]

VAZGEÇMEDİK!

2011 yılının Mart ayıydı. Anadolu’nun bir ilçesinde görev yapan 3 öğretmen, yaklaşan “Kutlu Doğum Haftası”nı daha iyi değerlendirebilmek için bir karar aldı; ilçelerindeki 1.000 öğrenciye kitap okutacaklardı. Ahali fakir olduğu için hem bu kitapların bedelini hem program yapacakları salonun kirasını hem de verilecek ödüllerin toplam maliyetini bulmaları gerekiyordu. Önce, hangi kitabı okutacaklarını kararlaştırarak işe başladılar. […]

Rüyada Peygamber Efendimiz’i (sav.) Görmenin Anlamı

Arapça’daki görme anlamına gelen “rü’yet” kelimesinden türeyen rüya; insanın uykuda iken gördüğü şeye denir.[1] İslam âlimleri rüyayı temelde iki kategoride ele almışlardır. Bunlardan birisi, “edğâs-u ahlâm” denilen, insanın kendi nefsinin ya da şeytanın etkisiyle uykuda gördüğü, gerçek âlemle fazla bir ilgisi ve etkisi olmayan rüya; diğeri ise “sâlih rüya” olarak isimlendirilen ve aynı zamanda peygamberliğin […]

Efendimiz’in (sas) Bayramları

Hicret sonrasında Medîne’de iki bayram yaşandığını gören Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), bugünlere bedel Allah’ın (celle celâlühû), mü’minlere o günlerden daha hayırlı iki bayram ihsan ettiğinin haberini vermiş ve böylelikle Ramazan ve Kurban bayramları kutlanmaya başlanmıştır ki hem Ramazan hem de Kurban, iki yoğun ibadet sürecinin akabinde Allah’ın kullarına ihsan ettiği bayram günleridir. Bu […]

Kur’ân Kıssalarının Siret-i Nebevî İle İrtibatı

Kur’ân’da en fazla tekrar edilen kıssa olan Hazreti Musa kıssasının, salt târihselci ve edebî yöntem taraftarlarının görüşlerinin aksine -bu kıssanın târihsel gerçeklik ve yaşanmışlığını reddetmeden- Hazreti Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem) risâletinin Mekkî ve Medenî dönemlerinde, bu dönemlerin kendilerine has şartları muktezâsınca üslûp ve muhteva açısından ne tür farklılıklar içerdiğini incelemeye çalışacağız. Çalışmada Hazreti Musa […]

Zilhicce Ayı ve İlk On Günü

Sözlükte, “hac ayı” anlamındaki zilhicce,[1] kamerî ayların on ikincisi ve Kur’ân’da zikredilen haram ayların (Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb) ikincisidir.[2] İslâm’ın beş esasından biri olan hac ibadetinin yerine getirildiği aydır. İçerisinde üzerine yemin edilen on geceyi, hac ibadetini, kurban bayramını, arefe gününü, terviye ve teşrik günlerini barındırdığından dolayı zilhicce ayının değer ve kıymeti büyüktür. Kur’an-ı Kerim’de, […]