Browsing category

Makale

İslâm Tarihinde Hicretin Yeri, Gayesi ve Önemi

İslâmî kaynaklarda yer aldığı şekliyle hicretin gayesi, Müslümanlar için huzur ve güven ortamını tesis etmek, davete uygun yeni bir merkez oluşturmak, İslâm toplumunu özgür ortamda kendi başına karar verebileceği bir sosyal dokuya, bir millet yapısına kavuşturmaktır. Dolayısıyla İslam tarihinde hicret‘in Müslümanlar için bir kaçış, bir sığınma düşüncesinden kaynaklandığı söylenemez. Elbette hicrette Müslümanların Mekke’de karşılaştıkları dayanılmaz […]

Edep, Hayatı O’nun (sas) Gibi Yaşamak

Edep, dine ait prensipler sayesinde ruhta kazanılan ikinci bir fıtrat veya daha geniş mânâsıyla ruhun dinle bütünleşerek istikrar kazanmasıdır. Ne var ki her din, insanı edepli kılmaz, İslâm edepli kılar. Aslında biz din deyince hemen İslâm dinini kastederiz. Edep, aynı zamanda ihsan mertebesine ermenin de adıdır. Yani bütün iş ve mükellefiyetlerimizi Allah (celle celâluhu) görüyor […]

Efendimiz’in (sas) Örnek Tevazuu

Tevazu, alçakgönüllü olmak anlamına gelir. Bu, insanları birbirine sevdiren ve kolayca diyaloğa sevkeden önemli bir haslettir. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurur: “Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme. Ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.” Peygamber Efendimiz de “Allah için mütevazı olanı Allah yükseltir. Allah’a karşı böbürleneni de Allah alçaltır.” buyurmaktadır. […]

Yakın Körlüğü ve Ebû Leheb

Uzaklık, hakikat ne ise o olarak görülüp bilinmesine engel teşkil ettiği veya edebileceği gibi, bazen yakınlık da görmeye mâni bir perde olabilir. İnsanlığın İftihar Tablosu’yla (sallallâhu aleyhi ve sellem) aynı dönemi paylaşıp âlemleri nura gark eden O ışık tufanının hemen yanı başında bulunuyor olmalarına rağmen, O’nu ve gökteki yıldızlar konumunda bulunan etrafındaki sahabe efendilerimizi göremeyen, […]

“Akîl Bize Ev mi Bıraktı?”

İnsanlık tarihine baktığımızda çile, sıkıntı, ızdırap.. adeta Allah’a ve davasına gönül veren bütün insanların değişmez kaderi olmuştur. Başta Peygamberler olmak üzere, onlara tabi olan insanlar her türlü imtihanla yüz yüze gelmişlerdir. İşte karşılaşılan bu imtihan ve sıkıntılardan birisi de tarih boyunca hiç eksik olmayan gasplar, müsadereler, alın teriyle kazanılan mala mülke el koymalardır. İktidar ve […]

Nebîler ve Karşısındakilerin Seviyesizliği

İstihza ve alay, hakkı temsil eden insanlara karşı, başta Allah düşmanı münkirlerin, münafıkların ve Kur’an ve Sünnet’in ortaya koyduğu düsturlardan uzak yaşayan, Allah’tan (celle celâluhu) gerektiği gibi korkup sakınmayan cahil ve gafil insanların kendilerine huy edindikleri bir davranıştır. İnsanlık tarihine baktığımızda böylesi kimselerin zaman zaman başta peygamberler olmak üzere onlara tabi olan hakkın temsilcisi salih […]

Peygamber Efendimiz’e Yapılan Suikast Girişimleri

Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm), temsil ve tebliğ ettiği mesaja, düşmanca yaklaşan muhatapları, insanları O’ndan uzaklaştırmak, O’nu durdurmak için plan üstüne planlar yapmış, tuzak üstüne tuzaklar kurmuş, sözlü ve fiilî her türlü şiddete başvurmuşlardı. Peygamber Efendimize yapılan suikast girişimlerini Yüce Allah, akim bırakmış ve O’nu, şerirlerin kötülüklerinden muhafaza buyurmuş ve kötülük peşinde koşanlar istediklerine bir türlü nail […]

Modern Dünyada Hz. Muhammed (sas) Algısı ve Anlatımı

Onsekizinci yüzyılda Avrupa kültürünün dünyevileştirici öğelerinden türeyen modern şarkiyatçılık ile birlikte, Batı’da İslâm’a ve Hz. Muhammed’e (sallallahü aleyhi ve sellem) bakış değişmeye başlamıştır. Ortaçağda Hz. Peygamber hakkındaki bilgiler birtakım hurafelere ve batıl inançlara dayanmaktaydı. On sekizinci yüz yıldan itibaren ise ilmi esaslara dayalı, tarafsız olmak iddiasındaki çalışmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ondokuzuncu yüzyılda Reinhart Dozy (1820-1883) […]

Efendimiz’in (sas) Ehl-i Kitapla Münasebeti

Hoşgörü, din mensupları arası diyalog, herkese saygı, herkesi kendi konumunda kabul etme düşüncesi ve bunun hayata intikali, bu asırda ortaya çıkmış bir şey değildir. Sadece Medine Vesikası bu gözle incelense; insanın hangi din, hangi ırk, hangi milletten olursa olsun din, hayat, seyahat, teşebbüs ve mülk edinme hakkının olduğunu İnsanlığın İftihar Tablosunun (sallallâhu aleyhi ve sellem) […]

Gönüllere Girmede Takip Edilen Nebevî Yol

Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) insanların gönüllerine girme istikametinde izlemiş olduğu metodları şöyle sıralayabiliriz: – Kapısını hiç kimseye kapatmadı ve herkesle temas kurdu. – İnsanlarla diyalog, O’nun en temel metotları arasındaydı; baştan sona O’nun hayatı, bu türlü diyaloglardan ibarettir. – Ortak değerleri öne çıkardı ve başkasının değerlerini hedef haline getirmedi. – Olumsuzlukları ifade ederken şahısları değil, […]