Browsing category

Hakkında Yazılanlar

Kamu Malı ve Emanete Hıyanet

Devlet, millet ve vakıf gibi kamuya ait işleri deruhte etmek için kendilerine vazife tevdi edilen kimseler büyük bir sorumluluk altındadırlar. Zira halkın haklarını koruma ve geliştirme onlara emanet edilmiştir. Tarih boyunca milletleri ve medeniyetleri sosyal ve iktisadî açıdan çöküşe sürükleyen sebepler arasında yöneticilerin idarî ve ekonomik yolsuzlukları; konumlarını kendi menfaatleri istikametinde kullanmaları, yolsuzluğa kapı aralamaları […]

Ümmü Cemil’lik ve Hakka Düşmanlığın Acı Sonu

Kur’ân’da, zikredilen ve yerilen kadınlardan biri de Ebû Leheb’in hanımı Ümmü Cemîl’dir. Harb İbn-i Ümeyye’nin kızı olan Ümmü Cemîl, Ebû Süfyan’ın da kız kardeşidir. Mekke’de Allah Resûlü’ne düşmanlık yapan ve tebliğini engellemeye çalışan kadınların başında gelir. Kocası Ebû Leheb’i de düşmanlıkta besleyen ve kışkırtanlardan biri de odur. Hayırda değil şerde ittifak ve dayanışma yaparlar. Allah […]

Ebû Leheb’lik Yapanların, Elleri Kurusun!

Allah Resûlü, “Önce en yakın akrabalarını uyar!” ayeti nazil olunca Abdulmuttaliboğullarını toplar ve onlara bir ziyafet verir. Ziyafette amcaları Ebû Talib, Abbas, Hamza ve Ebû Leheb de vardır. Ebû Leheb, risaletin başlangıcından itibaren kendisini inad, ilhad ve inkara saldığı için hem kendi ailesini baskı altına alır hem de bu toplantıda O’na konuşma imkânı vermez. Allah Resûlü ertesi […]

Ey Resûlüm! Soysuzlara Boyun Eğme! (2)

Soysuz, Dedikodu’dan da Beslenir!  Kur’ân, soysuzların bir vasfını da dedikoducu olarak belirler. Kendi menfaatlerinden başka hiçbir değer tanımayan bu bencil ruhlar, insanları birbirine düşürmek için söz götürüp getirirler. Aradaki sürtüşme ve kavgadan nemalanır, güç devşirir ve bunu kendi hesaplarına sonuna kadar kullanırlar. Halbuki insanî değerlerden azıcık da olsa nasibi olan ve kendisine saygı duyan ve […]

Ey Resûlüm! Soysuzlara Boyun Eğme! (1)

Mekkeli müşrikler, haber alır almaz Kur’ân mesajını/vahyi ve Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) evrensel risâletini yalanlarlar. Yalanlamakla da kalmaz insanların yolunu aydınlatan ilahî nuru söndürmek, Allah Resûlü’nü durdurmak, İslam’ın insanların gönüllerinde ve hayatlarında kök salmasını ve büyümeye devam etmesini engellemek için çeşitli planlar yapar ve tuzaklar kurarlar. Yaşanan gelişmeleri, Allah Resûlü’nü ve ashabını adım adım […]

Uhud ve Kur’ân’ın Çizdiği Yol Haritası (2)

Yeis, Sizi Teslim Almasın! Uhud’da ve ondan dört ay sonra aynı hafta içinde verilen seksene yakın şehide rağmen ashab-ı kiram asla ümitsizliğe düşmemiş ve yılgınlığa kapılmamıştı. Zira onlar Uhud’un hemen akabinde gelen ayetlerde kendilerine verilen ilkeleri, duygu, düşünce ve hayatlarına hâkim kılmış ve temel hareket stratejisi olarak benimsemişlerdi: “Zorluklar karşısında gevşeyip asla yılgınlığa düşmeyin, bu uğurda […]

Uhud ve Kur’ân’ın Çizdiği Yol Haritası (1)

Uhud’da şehit düşen yetmiş sahabeden dört ay sonra, Reci’ ve Bi’ru Maûne’de Lihyanoğulları ve Hüzeyloğullarının ihanetine uğrayan mü’minler, toplam yetmiş sekiz şehit daha vermişti. Üstelik bu şehitler sıradan insanlar değil kurra, hafız/mürşid hülasa maddi manevi donanımlı kimselerdi. Ortada büyük bir dram vardı; her eve ateş düşmüştü. Bu tabloyu fırsat bilen ve tamamen düşmanlığa kilitlenen müşrikler, […]

Bir İhanetin Anatomisi (2): “Bi’ru Maûne Olayı”

Uhud sonrası Safer ayında yaşanan Reci’ vakasıyla aynı hafta içerisinde gelişen olaylardan bir tanesi de, “Bi’ru Maûne” olarak bilinen vakadır. Lihyanoğullarının Peygamberimiz’e gelip irşat için muallim istedikleri günlerde, Âmiroğullarının kahramanlarından ve onların reisi Âmir İbn-i Mâlik de Medine’ye gelmiş ve Resûlüllah’ı ziyaret etmişti. Âmir gelirken eli boş da gelmemiş iki at ve iki deve de Efendimiz’e […]

Tuzak Teklifler ve Efendimiz’in Din ve Vicdan Hürriyeti Açılımı

Allah Resûlü, Kâbe’yi tavaf ediyordu. Bu esnada Mekkeli müşriklerin ileri gelenlerinden Velîd İbn-i Muğîre, Âs İbn-i Vâil, Esved İbn-i Abdilmuttalib ve Ümeyye İbn-i Halef de metâf alanına girmiş ve O’na yaklaşmaya başlamışlardı. Genel tavırlarından yeni bir teklifte bulunacakları da belliydi. Nitekim O’nu durdurmuş ve konuşmak istedikleri bir mesele olduğunu söylemişlerdi. Allah Resûlü “Buyurun! Sizi dinliyorum!” […]

Bir İhanetin Anatomisi: Recî’ Olayı

Uhud’da Müslümanların yaşadığı büyük sarsıntıdan cesaret alan çevredeki putperest kabileler, yeni planlar yapmaya başlamıştı. Bununla Mekke müşriklerinin daha da gözüne girmek ve onlara yakınlaşmak istiyorlardı. Attıkları adımlarla, plan ve projeleriyle hakkın yanında değil gücün tarafında olduklarını/olacaklarını ortaya koymaya başlamışlardı. Adeta ihanet yarışına girmişlerdi. İşte bu yarışta ilk kurdukları pusu ve arkadan vurma eylemi Recî’ vakasıdır. […]