Browsing category

Hakkında Yazılanlar

Seçkin Toplum ve Özellikleri (1)

Allah (celle celaluhu), dinini ve davasını omuzlayacak, onu hakkıyla yaşayacak, tebliğ ve temsil edecek peygamberleri ve onu cihan çapında bayraklaştıracak nesli/milleti, belli donanımlarına göre seçer ve onlara misyon yükler. Nitekim O, bütün insanlığa hak ve hakikati ulaştırmak için Hz. Muhammed’i (aleyhissalâtu vesselâm) seçmiş ve görevlendirmiştir.  Getirdiği vahyi yaşayıp, onu alemşümul çapta yaşatmak için ise nesiller […]

Sarsılan Akrabalık İlişkileri ve Mü’mince Duruş

İslâm, mü’minlere, en yakın akrabalarından başlayarak komşu, arkadaş, dost vs. gibi ilişki halinde olduğu kimselere ve içinde yaşadığı topluma karşı çeşitli sorumluluklar yükler. Bu açıdan tek başına yapayalnız bir hayatı değil sosyal, canlı bir hayatı tavsiye eder. Bunun için de onun, Allah, kâinat ve diğer insanlar ile kuracağı ilişkiyi, merhameti de nazara vererek sıla-i rahim […]

Lanetlenmiş Kamu Yönetici ve Görevlileri

İslam, kamu düzeninin sağlanması, korunması, toplumda güven ortamının oluşması ve sosyal adaletin tam olarak gerçekleşmesi için idarenin kendilerine tevdi edildiği amir ya da memurlara vazife ve yetkiler verir; maddî-manevî bazı sorumluluklar yükler. Kamu yönetici ve görevlileri halkın ve devletin yararına kullanılması için verilen bu yetkilerin özel menfaatlere alet edilmesine de asla müsaade etmez. Kamunun haklarını […]

Günümüzde Hicret İbadeti

Hicret ile ilgili en çok sorulan sorulardan bir tanesi, “Günümüzde hicret söz konusu mudur? Hicret, Mekke’nin fethiyle son bulduysa bugün yapılan iradî ya da cebrî göçleri hicret kategorisinde değerlendirmek doğru olur mu?” sorusudur. Bu soru, yurt dışına çalışmak için ya da ilim tahsili için giden kimselerin yanında dünden bugüne cebren çıkmak zorunda kalan herkesin merak […]

Hicret Yurdunda Dostluğun Değeri

Hicret yurdunda asimilasyona karşı önemli bir tedbir de salih, iyi ve dürüst insanlardan arkadaş ve dostlar edinmektir. Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm) genel bir prensip olarak “Kişi arkadaşının dini/hayat anlayışı üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin!” buyurur ve arkadaşlığın/dostluğun, insanın şahsiyet ve karakteri, duygu ve düşünceleri, tavır ve davranışları üzerindeki etkisine dikkat çeker. Bu […]

Hicret Yurdunu, Barışın Kubbesi Yapma

Hicretten sonra muhacirlere düşen önemli vazifelerden birisi de kendilerine kucak açan, sahip çıkan ve Ensar olan toplumla birlikte ortaklaşa projeler geliştirip hicret diyarının kalkınmasına katkıda bulunmanın yanında manevi imarına da yardımcı olmaktır. Allah Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm), muhacir ve Ensâr’a bu hedefi gösterirken Medine-i Münevvere’yi nazara verir ve şöyle buyurur: “Medine,  İslam’ın/sulhun kubbesi, imanın/güvenin vatanı ve hicretin yurdudur. Bir de helal-haram, hak ve […]

Allah Katında Kıymet ve Kur’ân

Allah katında “zamanı, mekânı ve hayatı”, kıymetli, hayırlı ve bereketli kılan mahiyeti; içerisinde yapılanlar ya da yaşananlardır. Ve O’nun için “mahiyetin” ana belirleyicisi, Kur’ân’dır. Bir hidayet, şifa, nur ve bereket kaynağı Kur’ân; kalbe, hafızaya, zihne, zamana, ibadete, haneye ve hayata kıymet katan ve onu, Allah indinde değerler üstü değerlere ulaştıran, ilahî merhametin engin bir tecellisidir. […]

Kazandırdıkları İle Hicret

Kur’an-ı Kerim, Allah yolunda hicret edenlerin dünya ve ahiret hayatları adına neler kazanacakları üzerinde özellikle durur; imandan sonra hicretin en faziletli bir amel olduğuna dikkat çeker ve böylece kıyamete kadar hizmet endeksli hicretlere de teşvik eder. Hicretin mü’minlere kazandıracağı maddi-manevi hususları nazara vererek Allah yolunda korkmadan hizmet ve hicret etmeyi; şartlar ne olursa olsun İslam’ı yaşamayı ve desteklemeyi  ders verir. Bu hususta gevşeklik gösterilmemesi için […]

Gasıp, Hakiki Mü’min Olamaz!

İslam, insanlar arasında ferdî, ailevî ve sosyal ilişkileri düzenlediği gibi mali ilişkileri de düzenler. Getirdiği prensiplerle bireylerin maddî-manevî haklarını koruma altına alır ve adaletin tesis edilmesini emreder. Allah haklarının çiğnenmemesi hususunda yaptığı tahşidatı, insanların haklarına girilmemesi mevzuunda da yapar ve bu konuda kötü niyetli olanları şiddetle sakındırır; uğrayacakları kötü akıbete de dikkat çeker. Allah Resûlü, Veda […]

Kamu Malından Çalan Haini, Koruma!

İslam’da kamuya ait bir malı çalmak, ihalelerde yolsuzluk yapmak, devlete ait işlerden konumunu kullanarak çıkar sağlamak (ğulûl) haram kılındığı gibi böyle bir kimseyi/grubu korumak ve onlara maddî-manevî destek vermek de yasaklanmıştır. Allah Resûlü, açık bir ifadeyle “Ganimetten/devlet hazinesinden mal aşıran kişiyi/yetkiliyi koruyan kimse de onun gibidir.” buyurmuş ve böyle davranan kimseleri, suç ortağı ilan etmiştir. Dolayısıyla böyle bir suçu/günahı […]