Browsing category

Hakkında Yazılanlar

Hicret, mukaddes bir göçtür!

Hicret; sözlükte bir yeri, bir şeyi terk etmek, bir yerden ayrılıp başka bir yere gitmek, bir şeyden kaçınmak mânâlarına gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de ve hadîs-i şerîflerde kelimenin bu mânâlarda kullanıldığı görülür. Bunlardan özellikle “kötülüklerden kaçınma” mânâsındaki kullanımı dikkat çekmektedir. Nitekim Allah (celle celâluhu) Peygamber Efendimiz’e (sallallahu aleyhi ve sellem) daha nübüvvetin ilk yıllarında pis ve murdar […]

VAZGEÇMEDİK!

2011 yılının Mart ayıydı. Anadolu’nun bir ilçesinde görev yapan 3 öğretmen, yaklaşan “Kutlu Doğum Haftası”nı daha iyi değerlendirebilmek için bir karar aldı; ilçelerindeki 1.000 öğrenciye kitap okutacaklardı. Ahali fakir olduğu için hem bu kitapların bedelini hem program yapacakları salonun kirasını hem de verilecek ödüllerin toplam maliyetini bulmaları gerekiyordu. Önce, hangi kitabı okutacaklarını kararlaştırarak işe başladılar. […]

Rüyada Peygamber Efendimiz’i (sav.) Görmenin Anlamı

Arapça’daki görme anlamına gelen “rü’yet” kelimesinden türeyen rüya; insanın uykuda iken gördüğü şeye denir.[1] İslam âlimleri rüyayı temelde iki kategoride ele almışlardır. Bunlardan birisi, “edğâs-u ahlâm” denilen, insanın kendi nefsinin ya da şeytanın etkisiyle uykuda gördüğü, gerçek âlemle fazla bir ilgisi ve etkisi olmayan rüya; diğeri ise “sâlih rüya” olarak isimlendirilen ve aynı zamanda peygamberliğin […]

Efendimiz’in (sas) Bayramları

Hicret sonrasında Medîne’de iki bayram yaşandığını gören Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), bugünlere bedel Allah’ın (celle celâlühû), mü’minlere o günlerden daha hayırlı iki bayram ihsan ettiğinin haberini vermiş ve böylelikle Ramazan ve Kurban bayramları kutlanmaya başlanmıştır ki hem Ramazan hem de Kurban, iki yoğun ibadet sürecinin akabinde Allah’ın kullarına ihsan ettiği bayram günleridir. Bu […]

Kur’ân Kıssalarının Siret-i Nebevî İle İrtibatı

Kur’ân’da en fazla tekrar edilen kıssa olan Hazreti Musa kıssasının, salt târihselci ve edebî yöntem taraftarlarının görüşlerinin aksine -bu kıssanın târihsel gerçeklik ve yaşanmışlığını reddetmeden- Hazreti Peygamber’in (sallallahu aleyhi ve sellem) risâletinin Mekkî ve Medenî dönemlerinde, bu dönemlerin kendilerine has şartları muktezâsınca üslûp ve muhteva açısından ne tür farklılıklar içerdiğini incelemeye çalışacağız. Çalışmada Hazreti Musa […]

Zilhicce Ayı ve İlk On Günü

Sözlükte, “hac ayı” anlamındaki zilhicce,[1] kamerî ayların on ikincisi ve Kur’ân’da zikredilen haram ayların (Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb) ikincisidir.[2] İslâm’ın beş esasından biri olan hac ibadetinin yerine getirildiği aydır. İçerisinde üzerine yemin edilen on geceyi, hac ibadetini, kurban bayramını, arefe gününü, terviye ve teşrik günlerini barındırdığından dolayı zilhicce ayının değer ve kıymeti büyüktür. Kur’an-ı Kerim’de, […]

Uhud’da Sahabîlerin Sabırla İmtihanı ve Gösterdikleri Metanet

Mekkeli müşrikler sahip oldukları güçlü orduya rağmen Bedir’de Müslümanlara karşı mağlup düşmeyi bir türlü hazmedemiyorlardı. Hicret’in üçüncü senesinde,[1] Bedir’de aldıkları ağır yarayı sarıp Müslümanlardan intikam almak için, yedi yüzü zırhlı üç bin kişilik bir ordu hazırlayarak[2] Medine’ye doğru hareket ettiler. Amcası Hazreti Abbâs, bir mektupla bu durumu Efendimiz’e bildirdi. Efendimiz hemen ashâbından bazılarını Mekke ordusu […]

et-Tabakâtu’l-Kübrâ/Kitâbü’t-Tabakâtu’l-Kebîr

İbn Sa’d’ın en meşhur eseridir. Kaynaklarda et-Tabakâtü’l-Kebîr adıyla da anılan eserin ilk neşri bu adla (Leiden 1904-1940), Yaygın bir şekilde kullanılan İhsan Abbas neşri ise et-Tabakâtü’l-kübrâ adıyla yapılmıştır.(Beyrut 1957-1968). İki cilt halinde basılan siyer- meğâzî bölümü (Ka­hire 1989) İbn İshak’ın İbn Hişâm yoluyla günümüze ulaşan es-Sîretü’n-Nebeviyye’siyle, Vâkıdî’nin Kitabü’l-Meğâzî’sin­den sonra Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) […]

Peygamberlere Saygısızlığın Dinî Hükmü

1. Peygambere saygı göstermenin önemi Peygambere saygısızlığın dinî neticeleri gibi önemli bir konu­ya girmeden önce şunu belirtmeliyiz: İslâm inancına göre, “peygamber”in taşıdığı ana özellikler, kendisine inanılması ve saygı gösterilmesi bakımından son peygamber Muhammed Aleyhisselâm ile ondan önce gelip geçmiş peygamberler arasında hiçbir fark yoktur. İlmihal seviyesindeki din eğitiminin programı için­de yer alan, Müslümanların çoğu tarafından […]

Hayatı Diyalogdan İbaretti!

İnsanlarla diyalog, O’nun (sallallâhu aleyhi ve sellem) en temel metotları arasındaydı; hatta denilebilir ki baştan sona O’nun hayatı, bu türlü diyaloglardan ibarettir. Kapıların birer birer kapandığı dönemlerde O, yeni yeni kapılar açabilmek için hiç kimsenin aklına gelmeyecek yeni yeni vesileler icat etti. Kötülük görse de kötülüğe asla tevessül etmedi. Hep, kendisine yakışanı yaptı. Kimseyi incitmedi. […]