Browsing category

Hakkında Yazılanlar

Efendimiz’in (sas) Çevresindeki Varlıklarla Ünsiyet ve Münasebeti

Peygamberler insanlığın yolunu aydınlatmak üzere Allah tarafından görevlendirilmiş üstün meziyetli insanlardır. Geldikleri topluma hayatın nasıl yaşanması gerektiğini öğretir ve kendileri de bizzat yaşayarak topluma örnek olurlar. Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) ise son peygamber olması hasebiyle topyekün insanlığa rehber olarak gönderilmiştir. Onun risaleti belli bir toplum, bir zaman ve bir mekânla sınırlı değildir. Dolayısıyla görevi, sadece Araplarla […]

Toplumsal Problemlerin Çözümünde Nebevî Metod

İnsan Odaklı Çözüm Allah’ın gönderdiği vahyi harfiyyen tatbik eden Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem), işe en temel noktadan, “insan”dan başladı. Zira her türlü problemi üreten, insanın bizzat kendisiydi ki bu durumda insanı çözmeden hiçbir problem çözülemezdi. Başka bir ifadeyle insan unsurunun çözüldüğü yerde, problemlerin büyük bir kısmı kendiliğinden çözülecek demekti. Allah’ın en mükerrem varlığı […]

Hz. Peygamber (sav.) Dönemi Münafıklarının Özellikleri

Kur’ân-ı Kerîm’in üzerinde önemle ve sıklıkla durduğu, nitelikleriyle alâkalı geniş bilgiler sunduğu, karakter ve iç dünyalarına dikkat çektiği, haklarında isimleriyle anılan bir sureyi (Münâfikûn) indirdiği bir topluluk da münafıklardır. Hattâ bunlar, nitelikleri açısından, Kur’ân’ın, ehl-i kitap, müşrik ve kafirlerden daha fazla ve sıklıkla üzerinde durduğu bir kesimdir. Bazen itikadî-amelî olmak üzere tasnif edilerek ele alınan […]

Ben, Musa’ya (as) sizden daha yakınım!

Aşûre günü, kamerî ayların birincisi olan Muharrem ayının 10. günüdür. Bugünle alakalı üzerinde durulan iki önemli husus vardır: 1. Hazreti Musa ve Yahudilerin Firavun’un zulmünden bugün kurtulması. 2. Hazreti Nuh aleyhisselam’ın gemisinin Cudi dağının başına oturması ve o günden bu yana bütün sami dinlerinde oruç tutulması. Hatta müşriklerin de Hazreti İbrahim’den bu yana bu orucu […]

Allah nurunu tamamlayacaktır!

Belki bugün sıkıntı var ama gelecek her gün de, matem içinde geçecek değil! Günün birinde kar ve buzlar eriyecek, insanlık semasında yeniden bir nevbahar yaşanacak, etrafa nurlar yağacak ve Rabb-i Rahîm’in arzu ettiği istikamette bir bayram yaşanacaktı. Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Hz. Habbâb’a söylediği “Sizden öncekiler arasında öyleleri vardı ki, sırf iman ettiğinden dolayı […]

Kerbelâ Mezâlimi

Kerbelâ, Hicri 61 yılında Muharrem ayının 10’unda, aşûre gününde, Alemlere Rahmet Efendimiz’in “Benim dünyada kokladığım reyhânım” [1] dediği; “cennet gençlerin efendisi” [2] olarak tavsif ettiği, “Allah’ım! Ben onu seviyorum, Sen de sev, onu seveni de sev.” [3] diye dua ettiği; Haydar-ı Kerrar Hazreti Ali’nin ve Fâtıma’z-Zehrâ’nın ciğerparesi Hazreti Hüseyin’in ve çoğu Ehl-i Beyt’ten yetmişten fazla […]

Sahabe-i Kiramın Peygamber Yolunda Yürüme Hassasiyeti

Sahabe-i kiram efendilerimiz, O’ndan gelen her şeyi kemal-i hassasiyetle kabulleniyor, korumaya alıyor ve neşrediyorlardı. Ne Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) getirdiği esâsâta muhalif bir şey ortaya koymayı düşünüyor, ne de O’na muhalif bir beyanda bulunmayı akıllarının köşesinden geçiriyorlardı. Kur’ân-ı Kerim’in tabiriyle, O’ndan gelen her şeyi “içiyor” gibi alıyor ve belliyorlardı. Evet, İsrailoğulları’nın ruhuna buzağı sevgisi […]

Bırakınız onları! Varsın, kötülüğün başı da sonu da onların olsun!

Beş yıl dokuz aydır beldeleri Mekke’den ayrı düşen Muhacirlerin; onlara memleketlerini ve meskenlerini sonuna kadar açan Ensârın gözünde tüten ve gönlünde tüllenen bir yer vardı: Kâbe! Kıbleleri, Gönüllerinin Efendisi’nin ruh ikizi. Yıllardır onlar kulluk ve Kâbe demiş ama Mekkeliler hep kılıç ve kanla karşılık vermişti. Medine’de bu özlem ve zulüm içerisinde bahar edalı ve endamlı […]

Boykot Yılları; Efendimiz (sas) ve Ashâbının Duruşu

Bi`setin yedinci senesi, Muharrem ayının ilk günüydü. Bu tarihe kadar İslâm’ın inkişâfına mani olmak gayesiyle müşrikler tarafından girişilen her teşebbüs boşa çıkmıştı. Baş düşman ilan ettikleri Allah Resûlü’nü (sallallâhu aleyhi ve sellem) davasından vazgeçirmek, O’na gönül verenleri inançlarından döndürmek ve O’na yönelenlere engel olmak için başvurmadıkları yol, yapmadıkları zulüm ve işkence kalmamıştı. Her şeye rağmen […]

Büyük medeniyet dönüşümlerini, hep muhacir kavimler gerçekleştirmiştir!

Fizik ötesinin nakşının, mekâna, zamana ve insana işlenmesi sonucunda medeniyet ortaya çıkar. Bir bakıma insanların fizik ötesine ait mânâ ve idealleri hayatlarına ve fizikî çevreleri üzerindeki tasarruflarına yansıtmalarıdır medeniyet. Medeniyetlerin kuruluşu ile peygamberlerin (aleyhimüsselâm) gönderilişi arasında yakın bir alâka vardır. Zira fizik ötesi ile yeryüzü arasındaki münasebeti temin edenler ve bize hakikati bildirenler peygamberlerdir. Nitekim […]