Browsing category

Hakkında Yazılanlar

Nebîler ve Karşısındakilerin Seviyesizliği

İstihza ve alay, hakkı temsil eden insanlara karşı, başta Allah düşmanı münkirlerin, münafıkların ve Kur’an ve Sünnet’in ortaya koyduğu düsturlardan uzak yaşayan, Allah’tan (celle celâluhu) gerektiği gibi korkup sakınmayan cahil ve gafil insanların kendilerine huy edindikleri bir davranıştır. İnsanlık tarihine baktığımızda böylesi kimselerin zaman zaman başta peygamberler olmak üzere onlara tabi olan hakkın temsilcisi salih […]

Peygamber Efendimiz’e Yapılan Suikast Girişimleri

Efendimiz’e (aleyhissalâtu vesselâm), temsil ve tebliğ ettiği mesaja, düşmanca yaklaşan muhatapları, insanları O’ndan uzaklaştırmak, O’nu durdurmak için plan üstüne planlar yapmış, tuzak üstüne tuzaklar kurmuş, sözlü ve fiilî her türlü şiddete başvurmuşlardı. Peygamber Efendimize yapılan suikast girişimlerini Yüce Allah, akim bırakmış ve O’nu, şerirlerin kötülüklerinden muhafaza buyurmuş ve kötülük peşinde koşanlar istediklerine bir türlü nail […]

Modern Dünyada Hz. Muhammed (sas) Algısı ve Anlatımı

Onsekizinci yüzyılda Avrupa kültürünün dünyevileştirici öğelerinden türeyen modern şarkiyatçılık ile birlikte, Batı’da İslâm’a ve Hz. Muhammed’e (sallallahü aleyhi ve sellem) bakış değişmeye başlamıştır. Ortaçağda Hz. Peygamber hakkındaki bilgiler birtakım hurafelere ve batıl inançlara dayanmaktaydı. On sekizinci yüz yıldan itibaren ise ilmi esaslara dayalı, tarafsız olmak iddiasındaki çalışmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Ondokuzuncu yüzyılda Reinhart Dozy (1820-1883) […]

Efendimiz’in (sas) Ehl-i Kitapla Münasebeti

Hoşgörü, din mensupları arası diyalog, herkese saygı, herkesi kendi konumunda kabul etme düşüncesi ve bunun hayata intikali, bu asırda ortaya çıkmış bir şey değildir. Sadece Medine Vesikası bu gözle incelense; insanın hangi din, hangi ırk, hangi milletten olursa olsun din, hayat, seyahat, teşebbüs ve mülk edinme hakkının olduğunu İnsanlığın İftihar Tablosunun (sallallâhu aleyhi ve sellem) […]

Gönüllere Girmede Takip Edilen Nebevî Yol

Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalâtü vesselâm) insanların gönüllerine girme istikametinde izlemiş olduğu metodları şöyle sıralayabiliriz: – Kapısını hiç kimseye kapatmadı ve herkesle temas kurdu. – İnsanlarla diyalog, O’nun en temel metotları arasındaydı; baştan sona O’nun hayatı, bu türlü diyaloglardan ibarettir. – Ortak değerleri öne çıkardı ve başkasının değerlerini hedef haline getirmedi. – Olumsuzlukları ifade ederken şahısları değil, […]

Hilm ve İnsanların En Halîmi Habîbullah (sas)

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), peygamberliğinden önce de sonra da insanların en halîmiydi ve hayatı boyunca hep öyle yaşadı. Hilm, Cenâb-ı Hakk’ın Habibine verdiği en mümtaz sıfatlardan birisidir ve olduğu gibi rahmeti aksettirmektedir. Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) ahlâkının temelini oluşturan hilim (hilm) şu manaları ifade etmektedir: sabırlı, temkinli, akıllı, vakarlı, ağır başlı, […]

Kimin Davası Bitti?!

Bilindiği üzere Mekkeliler, erkek çocuklarının ardı ardına vefatı üzerine Hazreti Peygamber’e “nesli kesik” manasına “ebter” yakıştırmasında bulunmuştu. Böylelikle O’nun itibarını yitireceğini sanmış ve bu söylemlerini kara propaganda unsuru olarak kullanmışlardı. Onlara göre babanın davasını oğul sürdürürdü ve  oğlu kalmadığına göre Hazreti Muhammed’in (aleyhissalâtu vesselâm) İslam davası haşa güdük kalacaktı. Efendimiz’e bu yakıştırmada bulunanların başında Âs […]

Kur’ân’a Göre Cihad ve Savaş Kavramı ve Asr-ı Saadet’teki Uygulamalar

Maddî ve manevî cihad, İslâmî hayatın en büyük müeyyidi ve müeyyidesidir. Mü’minlerin hayatında cihad ruhu söndüğü zaman, yavaş yavaş iman ve İslâm aşkı da söner. Bu makalemizde Kur’an-ı Kerim’e göre cihad ve savaş kavramı ile bunların Asr-ı saadetteki uygulamasını özetlemeye çalışacağız. Bu kavramlar çoğu defa birbiriyle karıştırıldığı ve bu karışıklıktan ötürü İslâm hakkında yanlış birtakım […]

Okçular Tepesi Çetin Yokuş

Sahabe Mir’ât-ı Mücellâ’ya tam bir mâkes oldular ve O’nu tam mânâsıyla temsil ettiler. İmamlar İmamı’na tavizsiz ittiba ile imamlarının sinesinde kaynayan o hakikat buhurdanlığını alıp ruhlarında yaşadılar, yaşattılar ve insanlığı -Cenâb-ı Hakk’ın yardımıyla- aydınlığa boğdular. Makaleye serlevha olan başlık, Uhud savaşı ile ilgili tarihî bir yazı kaleme alacağım intibaını uyandırmamalı.. Aksine benim bu makalede üzerinde […]

Peygamber Efendimiz’in (sas.) Yetimlere Şefkati

Şefkat, Cenâb-ı Hakk’ın birer sanatı olmaları itibarıyla herkese ve her şeye karşı alâka duyma; başkalarının dertlerine ortak olma, kederlerini paylaşma, yardımlarına koşma; karşılıksız, sâfi ve ivazsız sevgi besleme; mazlumların, mağdurların maruz kaldıkları sıkıntıları göğüsleme ve bir anne içtenliğiyle onların üzerine titreme gibi mânâlara gelmektedir. “Yetim” kelimesi sözlüklerde ergenlik çağına gelmeden babası ölen kız veya erkek […]