Browsing category

Hakkında Yazılanlar

Hicret Diyarına Entegrasyonda Komşuluk (1)

Hicret, göç edenle, göç edilen yerin sakinleri arasında ister-istemez bir etkileşimi beraberinde getirir. İçtimaî değişim ve gelişimin tohumları da bu etkileşim sayesinde atılır. Ancak etkileşimin olumsuz olduğu toplumlarda ayrışma, asimilasyon, ırkçılık ve etnisizme (ethnicism) dayalı yabancı düşmanlığı gibi çeşitli problemler de gelişebilir. Bu durum da muhacire karşı önyargıların oluşmasını, haklarında çeşitli endişelerin doğmasını ve bunlara […]

Ezelî Nûr

Nûrdan çehrendeki bu nikâp da ne?Güneşlere taç giydiren ışıkken.Hep hicranla bunca yıl bunca seneGeçmiş gidiyor biz bahar beklerken… Doğ rûhlara arştan gelen bürhanla!İnlet dört bir yanı altın sadânla!Hayat üfle sihirli râyihanla!Hak adına üfül üfül eserken. Konuş ki hatipler haddini bilsin!İlâhi nefhanla rûhlar dirilsin,Erilecek zirvelere erilsin;Başlamış gökler de bunu dilerken.. Ey mukaddes Kitap, ey ezelî nûr,Ey […]

Yaslı Dudaklarda Tebessüm

Her an ayrı bir bahar yaşar gönül Sen’inle, Yüzüne nûr saçtığın şu gökkubbe altında. Güneşlere taç giydiren o Kutlu Elinle, Araladın sır kapılarını Hak katında… Şimdi yeryüzü bir Cennet varlık harmanıyla; Tekmil bezmine ermişlerin başları tutkun. Dünkü şu köhne cihan dahi dört bir yanıyla, Sunduğu kadehin sermesti olmuş Sonsuz’un… Yaslı dudaklarda beliren tebessümlerden, Artık gök […]

Peygamber Dualarının İrşad Boyutu

İnsanların kulluk için ahsen-i takvim sırrına mazhar yaratıldığını ve başıboş bırakılmayacağını beyan eden Allah (celle celâluhu), peygamberler göndermiştir. Onlara vazifelerinin; ilâhî mesajları muhataplarına tebliğ, kulluğu yaşayarak temsil, örnek alınacak güzellikler için en güzel misâl, dünya-ukbâ dengesini temin ve âhirette sunulabilecek her türlü itirazın kapısını kapatacak hakikatleri talim olduğunu bildirmiştir. Üstlendikleri bu mühim tebliğ vazifesinin şuuruyla […]

Hicret

Mekke’yle Medine arası yollar; Çizik çizik, hasret yarası yollar. Vardığı her nokta yine başlangıç; Gitgide Allah’a varası yollar. Mekke’yle Medine arası yollar… Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin Yalnız iki çift nurdan güvercin. Bunlar iki dostun ayakları ki, Yolları göklere bağlayan perçin. Bu çıplak yollarda ne in, ne de cin; Hicret, yurt dışında […]

Gönlümün Gülü

Sen’i seven her ruh uludur Yâ Resûlullah! Gözü gönlü onun doludur Yâ Resûlallah! Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh, Kapının ayrılmaz kuludur Yâ Resûlallah! Bekler mi başka iltifat bezmine erenler, Gözleri her dem buğuludur Yâ Resûlallah! Yükselip her an şem’ine pervane dönenler, Ruhların onlar bir koludur Yâ Resûlallah! Uçuşur iklîminde altın kanatlı kuşlar, İklîmin kuşların […]

Necid Çöllerinden Medine’ye

“Ciğeri hasret ve iştiyâkla yanmış bir Sûdanlının koca Tihâme Çölü’nü aşıp geldikten sonra, Ravza–i Tâhire karşısında O’nunla dertleşirken oracıkta aşk kılıcıyla şehit olmasını dile getiren bir destan.” Şerif Ali Haydar Paşa Hazretleri’ne … –Yâ Nebî, şu hâlime bak! Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca Sahrâ’nın; Benim de rûhumu yaktıkça yaktı hicrânın! Harîm–i pâkine can atmak […]

Bir Gece

On dört asır evvel, yine bir böyle geceydi, Kumdan, ayın on dördü, bir Öksüz çıkıverdi! Lâkin, o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler; Kaç bin senedir, halbuki, bekleşmedelerdi! Nerden görecekler? Göremezlerdi tabiî: Bir kerre, zuhûr ettiği çöl en sapa yerdi; Bir kerre de, mâmûre–i dünyâ, o zamanlar, Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi. Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta; […]

Efendim

Bu can, bu ten Sana kurbandır Efendim, Nîm-nazar derdime dermandır Efendim; Fakîr Sana bendim. Atmosferin dâru’l-emândır Efendim, Teveccühün canlara candır Efendim; Elinde kemendim. Bulduklarımı Sende buldum Efendim, Kıtmîr’inim sayende oldum Efendim; Sana hep imrendim. Sensizlikle sarardım soldum Efendim, Gurbet dertleriyle yoruldum Efendim; Yoruldu menendim. Tut elimden yalnız bırakma Efendim, Sensizlik ateşine yakma Efendim; Bir hiçim […]

Hicret Yurdunda Ticaret ve Efendimiz (sas)

Hicret, gönüllerin fethine giden yolda cebr-i lütfi bir adımdı. Bu uzun yolda daha aşılacak çok engeller vardı. Yesrib’e varmak hedef değildi. Gaye, vardıktan sonra öncelikle kendi değerlerini yaşayabilmek ve sahip oldukları güzellikleri yeni kardeş ve komşularıyla paylaşmaktı. Tabiatıyla bu yüce gayenin gerçekleşmesi için muhacirlerin ekonomik durumunun bir an önce düzeltilmesi gerekiyordu. Bu iş, hicretin devam […]