Browsing tag

yalan

Ey Resûlüm! Soysuzlara Boyun Eğme! (1)

Mekkeli müşrikler, haber alır almaz Kur’ân mesajını/vahyi ve Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) evrensel risâletini yalanlarlar. Yalanlamakla da kalmaz insanların yolunu aydınlatan ilahî nuru söndürmek, Allah Resûlü’nü durdurmak, İslam’ın insanların gönüllerinde ve hayatlarında kök salmasını ve büyümeye devam etmesini engellemek için çeşitli planlar yapar ve tuzaklar kurarlar. Yaşanan gelişmeleri, Allah Resûlü’nü ve ashabını adım adım […]

Yalanın Tedavisinde Bazı Nebevî Ölçüler (2)

1- Cezayı Değil Şefkati Öncele! Sorumluluklarını yerine getirmeyen çocukları, hemen cezalandırmayı düşünmek yerine, sevgi ve şefkatle sarmalayıp daha yakın ilgi ve uzak takibe almak gerekir. Zira tehdit ve cezalandırma, çocukları korkutur ve yalana sevk eder. Rıfkla, tatlı dille uyarılan ve şefkatle kucaklanan çocuklar ise gerçekleri söylemekten çekinmez. Allah Resûlü’nün ifadesiyle, “Bir iş rıfkla, şefkatle yapılırsa, rıfk […]

Çocukları Yalan Söyleme Alışkanlığından Kurtarmanın Yolları (1)

Yalandan koruma adına ortaya konulan bütün çabalara rağmen çocuklar, bir şekilde bir yerden yalana bulaşabilir hatta zamanla yalan söylemeyi huy haline de getirebilirler. Bu sonuç, genellikle ebeveynlerin ve çevrenin, onların hataları karşısında gösterdiği tepkilerle de doğru orantılıdır. Zira çocuklar, başta anne-baba olmak üzere muhataplarının muhtemel öfkelerinden ve cezalandırmalarından korunmak için kendilerini yalan söyleme mecburiyetinde hissederler. […]

Çocuklarımızı Yalandan Korumanın Yolları

Temel ailevî, içtimaî ve ahlakî problemlerden birisi de yalandır. Büyük ya da küçük herkes, yalan söylemenin kötülüğünü ve bunun büyük günahlardan olduğunu bilse de bundan kolayca sakınamaz. İnsanın nefsi, kibiri, korkuları, endişeleri ve menfaatleri vs.. onu bir girdap gibi bu yanlışın içine çekebilir. Bir kere yalan girdabına kapılanın da geri dönmesi kolay olmaz. Her yalan, […]

Medine’nin Yalan Haber Üreten Sakinleri: Murcifûn

Sosyal hayatın en önemli problemlerinden birisi de toplumda fitne ve fesada sebebiyet verecek, insanları korkuya sevk edecek, birlik ve beraberliği sarsacak yalan haber ve uydurma iddialardır. Tarih boyunca hemen her toplum ve topluluk, bu türlü bilinçli saldırıların muhatabı olmuştur. Allah Resûlü’nün hicretinden sonra ete kemiğe bürünmeye başlayan Müslüman toplumu da bu tür sinsi saldırılara maruz […]

Şeytanî Bir Tuzak: Yalan Haber

Fert, aile, millet ve medeniyetlerin, tarih boyunca temel problemlerinden biri, asılsız haber/ler olmuştur. Özellikle belli maksatlar için üretilenleri ve sistematik bir şekilde dillendirilenleri, insanları ve müesseseleri zan altında bırakmış, aileleri dağıtmış, galeyana sebep olup anarşi doğurmuş, fertleri değişik korkulara hapsetmiş, toplumda güven bunalımı meydana getirmiş, zulme payanda kılınmış, önü alınamayan kavgalara, kan seylaplarına ve davalara […]

“Vallahi de bu yüzde yalan yok!” (8 Rebiülevvel Hicrî 1)

Abdullah İbn Selâm, iyi bir Yahudi âlimiydi. Nesebi, Hz. Yûsuf ve dolayısıyla da Hz. Yakub’a (aleyhimü’s-se­lam) kadar dayanıyordu. İsrailoğulları arasında neş’et et­miş ve medeniyete beşiklik yapmaya hazırlanan Medine civarın­daki üç büyük Yahudi kabilesinden birisi olan Benî Kaynukâ arasında dünyaya gelmişti. Babası Selâm da, dedesi Hâris de iyi bir Yahudi âlimiydi; dolayısıyla o da iyi bir […]