Browsing tag

toplum

Seçkin Toplum ve Özellikleri (1)

Allah (celle celaluhu), dinini ve davasını omuzlayacak, onu hakkıyla yaşayacak, tebliğ ve temsil edecek peygamberleri ve onu cihan çapında bayraklaştıracak nesli/milleti, belli donanımlarına göre seçer ve onlara misyon yükler. Nitekim O, bütün insanlığa hak ve hakikati ulaştırmak için Hz. Muhammed’i (aleyhissalâtu vesselâm) seçmiş ve görevlendirmiştir.  Getirdiği vahyi yaşayıp, onu alemşümul çapta yaşatmak için ise nesiller […]

Medine’nin Yalan Haber Üreten Sakinleri: Murcifûn

Sosyal hayatın en önemli problemlerinden birisi de toplumda fitne ve fesada sebebiyet verecek, insanları korkuya sevk edecek, birlik ve beraberliği sarsacak yalan haber ve uydurma iddialardır. Tarih boyunca hemen her toplum ve topluluk, bu türlü bilinçli saldırıların muhatabı olmuştur. Allah Resûlü’nün hicretinden sonra ete kemiğe bürünmeye başlayan Müslüman toplumu da bu tür sinsi saldırılara maruz […]

Miraç Işığında İdeal Toplumun Nitelikleri

Karanlıkların en koyusunun yaşandığı bir zaman diliminde insanlara rehber olarak gönderilen Yüce Resûl (sallallahü aleyhi ve sellem), Mekke döneminin ilk yıllarında öncelikle inanç esaslarına ağırlık vermiştir. Mekke döneminin sonlarına tekabül eden yıllarda, Kâinatın Yaratıcısı, yeryüzünün Efendisini (sallallahü aleyhi ve sellem) Mi’rac yolculuğuna çıkarmış, bu yolculukta bütün insanlar adına O’na kendi âyetlerinden göstermiş, yepyeni ilke ve […]

Asr-ı Saadet’te Medine Toplumu

Resûlü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem), Mekkeli müşriklerin inatla inkârcılıklarını sürdürdükleri bir ortamda, 13 yıllık tebliğ otağını Medine’ye taşımak durumunda kalmıştı. Medine toplumu, Hicret’in ilk yıllarında Müslümanlarla birlikte Yahudiler, müşrikler ve -az da olsa- Hristiyanların birlikte yaşadıkları karmaşık bir yapıyı andırıyordu. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), şehrin emniyeti için farklı etnik ve dinî gruplardan oluşan […]

TOPLUMLA BÜTÜNLEŞEN NÜZÛL KEYFİYETİ

Artık Mekke’de, her yönüyle yeni, taze ve orijinal bir süreç yaşanıyordu. İnsan fıtratını hesaba katarak ceste ceste ve ihtiyaç endeksli gelen ayetlerle toplum yeniden inşa ediliyor ve böylelikle, gelen ayetlerin insanlar tarafından özümsenerek temiz fıtratlarda yaşanan birer Kur’ân haline gelmesi hedefleniyordu. Adeta o günkü toplum, sema ile içli-dışlı olmuş ve –tabiri caizse– insanların üzerlerine ilahî […]